GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu'nun yaptığı açıklaması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:16
Tarih:01.11.2017

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Ben gerginleştirmiyorum Sayın Başkan. Gerginleştirici bir üslup kullanmadım, insan haklarının ölçüsünü, ayarını burada anlatmaya gayret ettim.

Ve randevu... Ben aslında yazan şeyi de okuyabilirim. Yani size yazan çocuklarını, eşlerini, kardeşlerini çatışmalı süreçte kaybeden anneler, mevcut sorunların barışçıl yöntemlerle çözülmesini savunmaktadır. Sayın Mustafa Yeneroğlu'yla görüşecek olan anneler İmralı Adası'nda uygulanmakta olan tecride yönelik bir görüşme gerçekleştirmek istemektedirler.

MUSTAFA YENEROĞLU (İstanbul) - Tamam, ben de onu söylüyorum zaten.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Şimdi, kalkıp siz tecritle ilgili...

MUSTAFA YENEROĞLU (İstanbul) - Ben de onu söylüyorum size.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Cevabı aldık Sayın Başkan.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Hayır, ben zaten "Bununla ilgili görüşmeyecekler." demedim. Ne yapmaya çalışıyorsunuz, gerçekten bunu anlamaya çalışıyorum.

MUSTAFA YENEROĞLU (İstanbul) - Ben de bununla ilgili sonucu söylüyorum.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Size diyorum ki: Böyle bir lüksünüz yok. Siz kalkıp da dinlemelisiniz, konuşmalısınız. Bu ülkenin barışa ihtiyacı var, bu ülkenin başka bir şeye ihtiyacı yok. Savunma sanayisine harcanan paraları bütçede görüşüyorlar, başka yerlerde de görüşüyorlar. Burada kaç kere ifade edildi, bu ülkede şu anda sadece harcanan, katlanan bütçe savunma sanayisinedir. Bu da gerçekten silahlarla ilgilidir, savaşla ilgilidir. Bunu yapmayın. Bu ülkenin barışa ihtiyacı var ve bu kadınlar da gelip sizinle bununla ilgili görüşmek istiyorlar. Kiminle görüşeceklerdi İnsan Hakları Komisyonu Başkanıyla görüşmeyip? Sataşıyor muyum ben size? İfade ettiğim budur, bunun ötesinde bir şey değil. Her şeyi siz terörle adlandırarak bir şey elde edemezsiniz.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Her şeyi değil.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Sürekli bana dersiniz ki: "Kınıyor musun, kınamıyor musun? Kınıyor musun, kınamıyor musun?" Bunu yaptınız yıllarca. 1990'larda da bunu yaptınız, insanların hayatını kaybetmesine neden olundu. Aynı şekilde, bugün de bunu yapıyorsunuz, insanlar hayatlarını kaybediyorlar. Bu ötekileştirmeyle, bu kutuplaştırmayla bir yere varamayız, söylediğimiz budur. Barış kurulacaksa o dille birlikte kurulabilir ancak, o insanlarla konuşarak kurulur, başka yolu yok.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)