GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:18
Tarih:07.11.2017

HALUK PEKŞEN (Trabzon) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; elimde bir Sayıştay raporu var. Sayıştaya niye ihtiyaç var, ben doğrusu merak ediyorum. Bence bu Sayıştayı kapatmak lazım. Bu kadar raporlara bağlayıp, bu kadar yolsuzlukları belgeleyip bu ülkenin bu kadar saygınlığını, itibarını beş para etmenin ne âlemi var? Hazır düzen kurulmuş, tezgâh oluşturulmuş, tarihte eşine benzerine rastlanmayan bir soygun düzeni... Parlamentoda milletvekilleri olarak biz de bu soygun düzenini nasıl durdurabiliriz? Durdurmak mümkün değil, bu bir devlet düzeni hâline gelmiş.

Bakın, şimdi Sayıştayın bir raporundan size bahsedeceğim, merak eden varsa sayfa numarasını da veririm. Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumunu denetlemiş Sayıştay. Denetimde görmüş ki özellikle Tunçbilek diye bir havza, 116 milyon metreküplük bir alan ihaleye çıkarılmış. Bir yandaş gelmiş, ihaleyi almış 2013 yılında, demiş ki: "Ben buraya bir enerji santrali kuracağım, bana altı yıl müsaade edin." İhaleyi almış. İhaleyi aldığı günden bugüne kadar her yıl devlete yeni bir yalan söylemiş, bir gram kömür çıkarmamış ama oradan kömür çıkmasına da, bir başkasının çıkarmasına da izin vermemiş. Sonra, Kömür İşletmeleri o havzanın yan tarafındaki 1 milyon 450 bin metreküplük bir alanın ihalesine çıkmış. "Bir dakika, aman burayı ihale etmeyin, bu bana rekabet oluşturur." demiş sanki kendisi kömürü çıkarıyormuş gibi. Onun da ihalesini engellemiş. Oradan da kömürü bizzat kendisi çıkarmış. Sonra... Bitmemiş ama, bu yandaşa kıyakların sonu gelmez. Devletin TKİ'si başka bir havzanın dekupajını yapmış. 25 milyon metreküp dekupaj yapmış, tam kömürü çıkaracak, bu firma gelmiş, demiş ki: "Ya, böyle bir şey olur mu, ne gerek var? Ben geleyim, ben çıkarayım kömürü."

Kurumun çok yetenekli bir genel müdürü var, Mustafa Aktaş. Bu Mustafa Aktaş, gerçekten, belki de bürokrasi tarihinde eşine rastlayamayacağınız büyük bir film, fırıldak becerisi sahibi bir genel müdür. 52 tane yönetim kurulu kararı almış ama yönetim kurulu kararları imzalamamış, tek başına almış. 52 tane sahte belgeyle bu havzaları da, arkadaş, yandaşlara vermiş. Nasıl? Demiş ki: "E, bunlardan biz redevans bedeli alalım, buranın dekupaj bedelini de alalım, 67 liradan buna verelim." Tamam. Vermişler, 67 liradan yandaş firmaya vermişler. Peki, yandaş firma ne yapmış? 67 liradan aldığı sahayı 420 liradan Fak-Fuk Fon'a satmış yani hazineye vermiş. Yani sizin, benim, tüyü bitmemiş yetimin elektrik parası, su parası, gaz parası, KDV'si, ÖTV'si bir yandaşın cebine böylece, tezgâhın içerisine konularak aktarılmış. Ne kadar? Yıllık Fak-Fuk Fon kömürüne bir bakın, ne kadar olduğunu göreceksiniz. Kömürü 100 liraya almış TKİ, 420 liraya hazineye fatura etmişler. Bu Genel Müdür inanılmaz bir mal varlığı içerisine girmiş. En son Akit gazetesi bile "Yeter artık! Bu Genel Müdür ne utanmaz ne arlanmaz bir adamdır ki PKK'ya bile maden ocağı işlettirir hâle gelmiş." demiş, ertesi gün Genel Müdür emekli olmuş.

Demek ki velhasıl şu: Yolsuzluğu büyük yapınca "Artık yeterince doydun, emekli ol, git; bunları, yanına aldıklarını başkalarıyla paylaş, merak etme seni aklarız." "Aklarız" derken de bunu laf olsun diye söylemiyorum."

Kıymetli milletvekilleri, Parlamentonun saygıdeğer üyeleri; bakın, Cumhuriyet Halk Partisi Amasya Milletvekili Mustafa Tuncer bütün bu olup bitenin bir kısmını gerekçe göstererek KİT Komisyonuna bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunulması için dilekçe vermiş. Ne olmuş? O başvuruyu reddetmişsiniz.

Şimdi, bu Genel Müdürün bir başka yeteneğini daha birkaç cümleyle anlatayım size: Soma'da 301 madenciyle ilgili açılmış olan tazminat davalarının yansımasını da TKİ'ye, biliyorsunuz, yüklemiş. Rakam ne kadar? Size duyurulan rakam 150 milyon lira ama mahkemelerden ortaya çıkmış olan bugün ödenmesi muhtemel rakam 650 ila 700 milyon lira. Yani yine tüyü bitmemiş yetimin hakkını bu Genel Müdür büyük bir entrikayla, büyük bir yandaş kayırmasıyla yandaşlara yağmalattırmış.

Ben size ne söyleyeyim? Ya bu Sayıştayı kapatın ya Parlamentoyu kapatalım ya da bu yolsuzlukların toplumun vicdanında yer alacak şekilde yakasına yapışalım, bu namussuzlara bu ülkeyi teslim etmeyelim.

Herkesi selamlıyorum efendim. (CHP sıralarından alkışlar)