GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında Bölge Adliye Mahkemesinin vermiş olduğu bozma kararına direnmesinin hukuka uygun olmadığına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:18
Tarih:07.11.2017

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Biliyorsunuz, İstanbul Milletvekilimiz Sayın Enis Berberoğlu'yla ilgili İstanbul'da müebbet hapis ve ondan sonra iyi hâlden dolayı yirmi beş yıllık bir ceza verilmişti. Bölge Adliye Mahkemesi bunu bozma sebeplerini şöyle yazmıştı:

Bir: Can Dündar'ın davası sonuçlanmadan bu kararın verilmesi usul açısından yasaya aykırı.

İkinci bozma gerekçesi: Enis Berberoğlu'nun sorumluluğunu gerektiren hangi eylem suç unsurudur? O, mahkeme kararında belirtilmediği için kararı bozmuştu.

Üçüncü gerekçe de Aydınlık gazetesi aynı haberi yaptığı hâlde... Onunla ilgili soruşturma yapılmıştı, siz bu dosyayı celbetmeden... Bu sebepten dolayı mahkemenin kararını bozmuştu.

Ancak İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Bölge Adliye Mahkemesinin kararını hiç duruşma açmaksızın aynen geri gönderdi. Sayın Başkanım, Ceza Muhakemesi Kanunu'muzun 284'üncü maddesi aynen şu şekildedir: "Bölge adliye mahkemesi karar ve hükümlerine karşı direnilemez; bunlara karşı herhangi bir kanun yoluna gidilemez." der. Ancak burada bu mahkeme, bu kararında direnmiştir. Yani bu istisnanın istisnası yoktur. Buradaki mahkemenin bu davaya bakmadan Bölge Adliye Mahkemesine göndererek kanunu çiğnemiştir, hukuku çiğnemiştir âdeta...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Özür dilerim. Bitiyor efendim.

BAŞKAN - Tamam, bitirin, açamıyoruz tekrar, 60'a göre verdim.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Şimdi, Sayın Başkanım, bu verilen mahkeme kararı kanuna aykırıdır, hukuka aykırıdır, bu adaletsiz bir uygulamadır, bu kararın hukukta bir yeri yoktur çünkü ben Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 284'üncü maddesinin gerekçesini aldım, orada da şöyle diyor: "Bölge adliye mahkemesinde yalnızca 289'uncu maddede sayılan hukuka kesin aykırılık hâllerinden bozma kararı verilebileceğinden, bu bozma kararlarına karşı ilk derece mahkemelerine, direnme hakkı tanınmamıştır. Bu kararlar kesindir." Ama İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği bu karar, bir; Türkiye'deki yargıyı zora sokmaktadır, adaleti zora sokmaktadır, Türkiye'nin dışarıdaki itibarını sarsmaktadır...