| Konu: | DÜNYA ŞEHİRCİLİK GÜNÜ?NE İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 17 |
| Tarih: | 07.11.2012 |
MUSTAFA BALOĞLU (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; üzüm tartışmasından sonra şehircilik nasıl gider, bilmiyorum ama Dünya Şehircilik Günü dolayısıyla şahsım adına gündem dışı söz aldım, heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Şehirler, toplumların gelişmişlik düzeyinin göstergeleridir. İnsanların daha kaliteli çevre ve şehirlerde yaşamaları için gerekli çalışmaları yapmak üzere kurulan Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız yaşanabilir çevre ve marka şehirler vizyonu ile yola çıkmış ve büyük mesafeler katetmiştir. Şu anda da gelecek nesillerin kültürel ve tarihî değerlere sahip sağlıklı ve çağdaş şehirlerde mutlu ve huzurlu yaşamaları için çalışmalarını sürdürmektedir.
Günümüzde, bir çok kentin, özellikle de küçük ve orta ölçekli kentlerin kendi olanaklarıyla ve içe dönük bir yaklaşımla değişen dünyanın hızına ayak uydurması artık olanaksız görülmektedir. Kentlerin düşledikleri kalkınma düzeyine ulaşması için yalnızca kendi kaynakları ve olanakları yeterli olamamaktadır.
Son yıllarda dünyada egemen olan karşılıklı bağımlılık ilkesi ortak hareket etmeyi, iş birliklerini ve ittifakları öne çıkarırken aynı coğrafyayı paylaşan kentlerin ihtiyaç duydukları ivme ve çözüm seçenekleri, bölgesel dayanışma ve paylaşma politikalarında gizlidir.
Benzer doğal kaynakları ve kültürel ögeleri paylaşan, benzer tarihsel süreçlerden geçmiş, çok çeşitli yollarla birbirine bağlanmış sınırdaş kentlerin oluşturacakları iş birlikleri, içinde bulundukları bölgenin potansiyelini harekete geçirme, kentsel ve bölgesel kalkınmaya ivme kazandırma gücü taşımaktadır. Bu nedenle, bölgesel ve yerel kaynakların fırsata dönüştürülmesi gerekmektedir.
Değerli milletvekilleri, bugüne kadar şehircilikte hep kent ölçeğinde stratejiler geliştirdik,. bugün ise bölge ölçeğinde stratejiler geliştirmek zorundayız. Ekonomik dayanıklılık, kentsel kalite, toplumsal bütünlük, tarihî ve kültürel koruma, ekonomik ve kültürel kümelenme ve kültürel mirasın entegre yönetimi mutlaka dikkate alınmalıdır.
AK PARTİ İktidarı ile çevre ve şehircilikte önemli adımlar atılmıştır. Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun çıkarılarak deprem riski taşıyan binaların yıkılması ve yerlerine güvenli ve kaliteli yapılar inşa edilmesinin kararı alınmış ve ilk adımları Sayın Başbakanımızın öncülüğünde atılmıştır. Artık ülkemizin her noktasından, gayrimenkulün bulunduğu yere gidilmeksizin tüm tapu işlemleri yapılabilir hâle gelmiştir.
81 ilde 122 hava kalitesi izleme istasyonları kurulmuş, tüm ülke sathında hava kalitesi ölçümü yapma imkânına kavuşulmuştur. İllerimizin yüzde 90'ında çevre düzeni planları tamamlanmıştır. Ülkemizin katı atık düzenli depolama tesis sayısı on yılda 15'ten 59'a çıkarılmıştır. Teknolojinin nimetlerinden çevre ve şehircilik konusunda da yararlanılmış, çevre izin ve lisansları tek izin uygulamasıyla elektronik ortamda verilebilir hâle gelmiştir.
Belediyelerimizin de şehircilik adına yapılan çalışmaları artmıştır. 2003 yılında belediye nüfusunun ancak yüzde 38'inin atık suları arıtılırken 2012 yılında bu oran yüzde 72'ye çıkmıştır. Belediyelerimize ayrıca katı atık toplama hizmetlerinde kullanılmak üzere, Bakanlığımız tarafından, yaklaşık 730 çöp toplama aracı verilmiştir.
Şehircilikte yerel yönetimlerin rolü oldukça büyüktür. Bu sebeple, şehircilik konusunda yerel yönetimlerin sorumlu olduğu eylemler Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız tarafından 11 ayrı hedef başlığı altında toplanmıştır; bunlar: Yerleşmelerde sürdürülebilir bir mekânsal gelişme sağlamak. Sürdürülebilir kentsel ulaşım sistemi oluşturmak. Kentsel altyapı planı, proje ve yatırımlarını mekânsal planlarla bütünleştirmek. Kentleşmelerde sosyal donatı ve hizmetlerin dengeli dağılımını sağlamak. Sosyal, kültürel ve ekonomik boyutlarıyla bütünleşik bir kentsel yenileme ve dönüşümü sağlamak. Afet ve yerleşme risklerini azaltmak. Kent kimliğini korumak ve geliştirmek. Kentlerde çevreye duyarlı bir yaşamı ortamı oluşturmak. Kentlerde toplumsal dayanışmayı, bütünleşmeyi ve hoşgörüyü arttırmak. Muhtaçların ve dezavantajlı grupların kentsel hizmetlerden yararlanabilmesi için gerekli önlemleri almak. Kent kültürü, kentlilik bilinci ve aidiyet duygusunu geliştirmek ve kentli hakları konusunda farkındalık oluşturmak. İnanıyoruz ki bu çalışmalar ışığında ülkemiz yaşanılabilir ve marka şehirler hedefine en kısa sürede ulaşacaktır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şehircilik alanında gerçekleşen tüm bu yenilikler ve yatırımlar şehirciliğe verdiğimiz değerin açık bir göstergesidir. Tüm illerimizde yaşayan herkes modern bir şehir hayatı yaşamayı hak etmektedir. Tarih, doğa ve kültürün korunması ve geliştirilmesi kentlerde yaşayan bizler için kutsal bir görevdir. Yerel yönetimler kadar bizler de, her birimiz kentlerimize sahip çıkmalıyız. Bu anlayış içerisinde 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü'nüzü kutluyor, herkesi daha huzurlu, mutlu, sağlık dolu ketlerde yaşamak için el ele vermeye davet ediyorum.
Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)