GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:18
Tarih:07.11.2017

KADİM DURMAZ (Tokat) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 502 sıra sayılı Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı -torba kanun- üzerinde söz almış bulunuyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, bu, elimizde olan büyük bir torba yasa. Yola çıkarken bu yaklaşık olarak 131, 132 maddeydi, bir bölümü çekildi ama şu anda 126 maddeyle yolumuza devam ediyoruz. Burada çok şey var ama aziz milleti ilgilendiren yani köylüyü, çiftçiyi perişan eden ÖTV'li mazot yok. Bunun içerisinde "kadro" diye kendini kaç yıldır perperişan eden, zor şartlarda geçinen taşerona kadro yok. Bunun içerisinde, Türkiye'de 35 bine yakın çalışanı bulunan Türkiye Şeker Fabrikalarının çalışanlarının, işçilerinin kadroları ve Şeker Fabrikalarının güvencesi yok, özelleştirme havuzundan çıkarılması yok. Bunun içerisinde, gerçekten asgari ücretle geçinemeyen, zor şartlarda olan, çoluk çocuğunun ihtiyacını alamayan sade yurttaşa yönelik hiçbir şey yok. Tabii, Sayın Maliye Bakanının çok usta bir şekilde hazırladığı, vatandaşın cebinde olan az miktarda parayı almayla ilgili çok ciddi düzenlemeler var.

Biz, bu ülkenin temeline, devlet oluşuna, devlet geleneğine katkı sunacak tüm maddelerle ilgili olumlu görüşlerimizi ifade ettik. İşte, şu anda üzerinde söz almış olduğum 8'inci maddede 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 22/A maddesindeki değişiklikler var. Bunların biri hariç diğerlerinin hepsine katkı sunduk. "Maliye Bakanı, aşağıdaki ödeme ve işlemlerde, Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine vadesi geçmiş borcun bulunmadığına ilişkin belge aranılması ve yapılacak ödemelerden istihkak sahiplerinin amme borçlarının kesilerek ilgili tahsil dairesine aktarılması zorunluluğu ile kesintilere asgari tutar ve oran getirmeye, kapsama girecek amme alacaklarını tür, tutar, ödeme ve işlemler itibarıyla topluca veya ayrı ayrı tespit etmeye, zorunluluk getirilen ödeme ve işlemlerde hangi hallerde bu zorunluluğun aranılmayacağını ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir." Yani vergi dairesine ya da kamuya, devlete, hazineye günü geçmiş bir borcu olan yurttaşa, gerek belediye gerekse devletin farklı kurumlarında , bir iş, bir hizmet yaptığında veya bir ihalede hazineye olan borcu konusunda, hepimizin bildiği gibi kısa adıyla "Amme alacağı olan borcu yoktur." kâğıdını getirmeden ödeme yapılmamasıyla ilgili.

Değerli milletvekilleri, elbette biz kamu alacaklarının tahsilinden yanayız, bunun takibinden yanayız ve bu konuda yasal düzenlemelerden yanayız. Fakat, bizim endişemiz şu: Bu ülkenin kamu kaynaklarının bu devlet yönetimi, bu kanun ve nizama uygun olarak yönetilmediği. Hükûmetin bunu getirmekteki niyeti ve muradı da şu: Sık sık, böyle borcu olan bir müteahhit için, yakın birisi için telefon açıp üstten bir yetkilinin "Sen bu borcunu öde, o parasını alsın; size ödeyecektir." demesiyle tüyü bitmemiş yetim haklarının ödenmeden o paraların birilerine ödenmesi kuşku ve kaygısıydı. Diyoruz ki biz: Elbette bu paralar tahsil edilsin, "Borcu yoktur." kâğıdı getirene ancak bu ödemeler yapılsın ama endişemiz, kamu kaynaklarının yeterli, verimli bir mali disiplin içerisinde -Hükûmetin anlayışında- kullanmadığıdır. Bu konuda da birçok kalemde suistimallerin, birçok kamu kurum ve kuruluşuda siyasi baskılar sonucu yani Hükûmetin baskısı sonucu sıkıntıların olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu güzel ülkede, bu Türkiye Cumhuriyeti'nde bu tür vakaların olmaması hepimizin dileğidir. Bu anlamda da bu yasanın ilgili maddesi hariç diğerlerine destek veriyoruz. Türkiye'nin kaynakları verimli kullanıldığında, bu ülkede tüyü bitmemiş yetim hakkına uzanan elleri ortak bir duruşla kırdığımız zaman bu ülkeyi kısa sürede düze çıkaracağız diyorum, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)