| Konu: | Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 19 |
| Tarih: | 08.11.2017 |
MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 10'uncu maddede amme alacaklarının itiraz süresinin yedi günden on beş güne çıkarılması planlanıyor. Görülüyor ki sekiz gün bile çok önemli, "Aman, sekiz gün daha artıralım." demişsiniz. Hiç düşündünüz mü, bir vergide bile, bir alacakta bile "Sekiz gün artıralım, indirelim." diye düşünürken insan hayatının özgürlüğünde sekiz günün ne anlama geldiğini? Bugün Gökmen Ulu, Sözcü gazetesi muhabiri serbest bırakıldı, yüz altmış yedi gündür tutukluydu, yüz altmış yedi gün sayın milletvekilleri. Ve Gökmen Ulu'yu tahliye ederken yurt dışı yasağı, hiçbir şey de konulmadan... Mediha Olgun zaten mahkeme önüne çıkmadan tahliye edilmişti. Şimdi özgürlüğe seviniyoruz ama bu yüz altmış yedi günün hiç mi vicdani değeri yok sizin gözünüzde? Ve yine Enis Berberoğlu'nun sayın milletvekilleri, 23 Ekim günü istinaf mahkemesinin kararından sonra serbest bırakılması gerekiyordu. O günden bugüne biz "Bugün serbest bırakılır." "Yarın serbest bırakılır." derken yerel mahkeme hiç bakmadan topu geri gönderdi. Şimdi, burada biz Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri olarak düşündük: Acaba hangisi sarayın mahkemesi? Yerel mahkeme mi sarayın mahkemesi, istinaf mahkemesi mi sarayın mahkemesi? Seçmeye çalışıyoruz. Bir grup arkadaş, çoğunluk "yerel mahkeme" dedi, kalanı "Yok, istinaf mahkemesidir." dedi. İşte yargıyı getirdiğiniz nokta bu sayın milletvekilleri, nokta bu. Ve şimdi Enis Berberoğlu'nun durumuna hangi mahkemenin bakacağı ve nasıl bakacağı muamma. Bu mu sizin yargıda reform dediğiniz tablo?
Şimdi, ikinci bir başka boyutu sayın milletvekilleri, yine, tutuklularda Birgün gazetesinin yöneticisi, editör bölümünde çalışan Sayın Mahir Kanat, TKP/ML'den gözaltına alınmış, DHKP-C'den tutuklanmış, FETÖ'den yargılanıyor, mahkemeye çıkınca ne olacağı belli değil. Sayın milletvekilleri, bu vergide üç günün, beş günün hesabını yaparken lütfen bu özgürlüklerin de hesabını yapın diyorum.
Yine, tabii, bu halktan toplayacağınız paralarda üç kuruşun, beş kuruşun hesabını yapıyorsunuz ama görüyoruz ki -birkaç gündür kamuoyunda da tartışılıyor- bizim tarihimizde Malta sürgünleri diye bir şey vardı. 145 yurtsever, bu ülkenin 145 evladı İngilizler tarafından, sömürgeciler tarafından alınıp Malta'ya götürülmüştü, tarihimizde böyle bir şey var. Bugün ise Malta cenneti var, Türkiye'nin geldiği nokta bu. Ve buradan size sormak istiyorum: Gemi alırken vergi sıfır, ÖTV sıfır, bütün vergiler sadece yüzde 1, daha üste çıkmıyor ama bu geminin kazancını vergilendirirken Malta'yı tercih ediyorsunuz. Ben sormak istiyorum ya: Hangi yüzle vergi düzenlemesi yapıyorsunuz siz bugün? Hangi yüzle "Halktan alacağımız verginin şu kadarını azalttık, şu kadarını çoğalttık." diyorsunuz? (CHP sıralarından alkışlar) Ayıp değil mi ya, hangi yüzle? Ve şu anda sayın milletvekilleri, bu gemicilik sektöründe sokaktaki insanın bir simit alırken ödediği vergi yüzde 8 ama yat simidinin vergisi sıfır, geminin vergisi sıfır. Hiç mi vicdanınız sızlamıyor? Türkiye'nin tarihinde "Malta" deyince gerçekten bu ülkenin bağımsızlığı için mücadele eden insanlar vardı ama bugün Malta sizin tarihinizde, bu ülkede vergi vermek istemeyen, bu ülkede vergiden kaçınan insanların tercih ettiği yer olarak anılacak sayın milletvekilleri. Ve bugün Sayın Başbakan, işte övünerek de anlatıyor, "Bunun yasa dışı bir yanı yok." diyor. Olabilir ama bu ülkeyi yönetenlerin vergiyi Türkiye'den kaçırıp yurt dışına gittiği bir ortamda hangi yüzle halka siz "Dolarınızı çıkartın, euronuzu çıkartın." diyorsunuz?
Buradan sözüm Anadolu evlatlarına: Bir baltaya sap olmak için yıllarca uğraşacağınıza Malta'da hesap sahibi olun. O zaman hem bu ülkede vergiden kurtulmuş olursunuz hem de bu ülke... Tabii, babanızın da bunun için Cin Ali olması gerekiyor. Ama ne yazık ki sayın milletvekilleri bu vergilerle, bu halktan toplamayı düşündüğünüz vergilerin...
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - "Cin Ali" mi diyor?
BAŞKAN - Sayın Balbay, lütfen, konuşurken de sözlerimize dikkat edersek; teessüf ediyorum yani.
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Ayıp bir şey ya, ne diyorsun ya!
METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Söylediğiniz sözlere dikkat edin.
MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Buyurun Sayın Başkan.
BAŞKAN - Söylediğiniz sözlere dikkat edin, lütfen.
MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Ben çok dikkat ederek... (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Zaten...
METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Söylediğiniz sözlere dikkat edin, hakaret etmeyin.
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Kime diyorsun sen "Cin Ali" diye ya?
Kimi kastettiğini açıklasın.
BAŞKAN - Bakın, konuşabilirsiniz, eleştirebilirsiniz ama bu ülkenin Başbakanına bir şekilde ismini farklı şekilde arz ederek hakaret etme hakkınız yok sizin.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - "Başbakan" demedi ki ya.
MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Herhangi bir hakaret unsuru da yok...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Düzeltin, buyurun düzeltin.
Mikrofonu açalım arkadaşlar. (AK PARTİ sıralarından "Özür dilesin." sesleri, gürültüler)
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Düzeltsin, "Cin Ali" diye kimi kastettiğini söylesin.
METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Özür dile, özür.
MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Hayır, kendisi de zaten "Bunda bir şey yok." dedi. Başbakan açıklamasında diyor ki sayın milletvekilleri: "Bu yasa dışı bir şey değil."
MEHMET METİNER (İstanbul) - Sen ne vakit cin oldun da çarpıyorsun bizi!
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Sayın Başkan, vergiyi kaçıranı değil de onu eleştireni mi ayıplıyorsunuz, böyle bir mantık olabilir mi?
MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Niye vergisini Türkiye'de ödemiyor Sayın Başkan?
BAŞKAN - Buyurun, mikrofonu açtık, lütfen düzeltin Sayın Balbay.
MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Vergisini Türkiye'de niye ödemiyor Sayın Başkan?
BAŞKAN - Lütfen, bakın, ismini düzeltin. Bakın "Düzelteyim." dediniz, ben size mikrofonu açtım; lütfen, size yakışan da odur, o düzeltmeyi yapmaktır.
MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Şimdi, ben... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
MEHMET METİNER (İstanbul) - Ne kadar ayıp bir şey ya!
METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Ayıp bir şey ya!
MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Sayın milletvekilleri, ben vergi sistemini eleştirirken Anadolu evlatlarına bir çağrı yaptım, dedim ki... Siz Türkiye'de yastık altındaki bütün doların, euronun çıkarılması için halka çağrı yapıyorsunuz ama siz bu ülkede evlatlarınızın vergi vermesini istemiyorsunuz. Ben, Sayın Başbakanın da açıklamasını yetersiz buluyorum. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Sayın Başbakanımızın isminin farklı şekilde zikredilmesinin doğru olmadığını...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Tamam yani 5 aile efradı Malta'da şirket açmış olan Sayın Başbakan Binali Yıldırım'ın yaptığı açıklamayı da getirdim.
MEHMET METİNER (İstanbul) - Ne çabuk cin oldun siyasette sen ya!
METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Herkes şirket açabilir.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Başbakan açamaz kardeşim, örnek olacak vatandaşa. Başbakan açamaz, vatandaşa vergide örnek olacak.
METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Başbakanın şirketi yok.
BAŞKAN - Tamam, buyurun.
Sayın Balbay, buyurun.
Süreniz doldu.
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Sözlerini geri alsın Başkanım.
MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) - Sayın milletvekilleri, şu anda Sayın Başbakanın ve aile efradının bütün üyelerinin Malta'da cennet adası yaratmış olmasını ben bu toplum adına yadırgadığımı tekrar sizlerle paylaşıyorum. Birazcık utanmanız varsa bir düşünün! Burada halktan vergi toplamasını...
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Lütfen, lütfen...