| Konu: | Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 21 |
| Tarih: | 13.11.2017 |
HALUK PEKŞEN (Trabzon) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; bu 40'ıncı madde gerçekten çok güzel, çok da beğendim bu maddeyi, sivil havacılık güvenliği. Emin olun, size taahhüt ediyorum, dünyada en güvenlikli sivil havacılık Türkiye'de. Uçağa bindiğinizde yarısının belinde tabanca var, çok rahat olun. Dünyanın hiçbir yerinde buna rastlamanız mümkün değil. Dünyada, uçağa binen güvenlik personelinin kim olduğunu, belinde tabancası var mı yok mu hiç kimse bilmez ama bizde maşallah, tabancalar gösteriliyor, hatta kulaklığı var "Ben güvenlik personeliyim, belimde de tabancam var, filan yerde de oturuyorum, orada da uyuyorum." diyebiliyor. Neyse bu, işin dramatik bir yanı ama bu, bir gerçek, bunun defalarca altını çizdim.
Şimdi, 22 Temmuz 2016 yılında Türk Hava Yolları bir basın açıklaması yapıyor, diyor ki: "211 personelin görevine son verdik." Basına yansıyan niteliğiyle Türk Hava Yolları FETÖ temizliği yapmış. Olabilir, bütün kurumlarda olduğuna göre Türk Havayollarında olmasında da bir gariplik yok, gayet doğal, Türk Havayollarında da FETÖ'cü personelin olması gayet doğal. Ama, ertesi gün personel kuruma gidiyor, iş ilişkisinin kesilmesine başvuruda bulunuyor, personelin önüne şöyle bir iş ilişiği kesme belgesi koyuyorlar, diyorlar ki: "İşletmesel gereklilikler sebebiyle kıdem ve ihbar tazminatınız ödenmek suretiyle iş akdiniz feshedilmiştir." Hani basın açıklamanız FETÖ'ydü? Önlerine koyduğunuz belgeye bakar mısınız "Kıdem tazminatını ödüyorum, ihbar tazminatını ödüyorum, iş akdini feshediyorum." Personel şaşıyor, mahkemeye gidiyor, dava açıyor, diyor ki: "Bizim işimize niye son verdiniz?", diyorlar ki: "Siz dua edin ki sizi FETÖ'cü yapmadık." Bak FETÖ'cü nasıl olunuyormuş, anlıyor musunuz? Yaftalama nasıl oluyormuş? İşte, bunun adı hukuk güvenliği. Eğer bir ülkede hukuk güvenliği yoksa kimin ne zaman FETÖ'cü olacağına kim karar veriyormuş? O evrakı düzenleyen iktidarın yandaş bürokratı karar verebiliyormuş. Geliyor, evrak mahkemeye. Şimdi, mahkemeye verilen beyana bir bakarsanız, diyor ki: "Efendim, işletmesel gereklilikler sebebiyle personelin işine son verdik." Niye peki? İşletmesel gereklilikler neymiş? Onlar da diyor ki: "Şu anda takdir edileceği üzere, turizm sektörü çok kötü, 300'den fazla uçağımız var, uçaklarımıza yolcu bulamıyoruz, uçuş hattı da bulamıyoruz; bu sebeple." Olabilir, gayet makul. Bu doğrultuda personel azaltmasına gidebilir mi? Gidebilir, çok makul. Bir şirketin buna ilişkin ticari tedbirler almasını gayet doğal karşılıyorum. Ama, arkasından diyor ki: "Efendim, biz zaten borsaya tabi bir şirketiz, bu durumu da borsaya bildirdik." Olabilir, gayet iyi, doğru bir şey yapmışlar. Ama iki ay sonra açıklama yapmış, borsaya demiş ki: "Türk Hava Yolları inanılmaz kâr ediyor." Üç ay sonra bilançoyu vermiş, zarar 2 milyar dolar. Dünyada buna "borsa manipülasyonu suçu" deniliyor. Bunu yapanları, bir dakika o görevde oturtmazlar. Bitmemiş, eleman azaltmış ya, 211 kişiyi işten atmış, kurumda tasarrufa gidiyor. Uçak sayısı ne olmuş? 334'ten 275'e düşmüş. Hani, Türk Hava Yollarını uçurmuştunuz ya? Bakın, nereye uçmuş? 275 olmuş. Ama bitmemiş, personel azaltmaya gitmişsiniz, sonra elimdeki şu kocaman listedeki personel işe alınmış.
Arkadaşlar, bu tam o tarihte, bir gün sonra başlamış almaya. 16 pilotun işine son vermişler bugün, yarın 18 pilot alınmış; bir gün sonra. Sonra, 64 pilot alınmış. Niçin, hangi gerekçeyle? Belli, siyasi bir gerekçeyle, bir yandaş, bir kayırma gerekçesiyle.
İşte, hukuk güvenliğinin olmadığı bir ülkede, bu utanç vesikaları böyle şakır şakır gelir masanın üzerine konulur.
Şimdi, kıymetli milletvekilleri, havacılık öyle şakaya gelecek bir iş değil. Bakın, çok açık bir şey anlatacağım size, isterseniz teyit edebilirsiniz: Havacılıkta Türkiye'yi taşıdığınız yer, on beş yıl, on beş şirket batması. O büyük eseriniz var ya, başarmışsınız ya, havacılıkta çok büyük iş başarmışsınız; on beş yılda, on beş şirket batırdınız. Bunların hiçbirisi sizin döneminizde kurulmuş şirketler değildir. Döneminizde kurulan bir tane şirket var, adını da söyleyeyim -battığı için mahzur görmüyorum- bir tane Turkuaz isimli şirket kuruldu sizin iktidarınız döneminde, altı ay sonra onu da batırdınız. Şu anda döneminizde kurulup da batmayan hiçbir hava yolu şirketi yok. Maşallah, Türk Hava Yollarını da batırmak için elinizden gelen gayreti gösteriyorsunuz. Batırmamak için de Varlık Fonu'nu kurdunuz ama Fon da, yavaş yavaş Abbas yolcu.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Pekşen.