| Konu: | MHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 22 |
| Tarih: | 14.11.2017 |
MHP GRUBU ADINA BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; seracılık faaliyetlerinin mevcut sorunlarını ve bu sorunların çözüm yollarını bulmak, seracılık faaliyetlerini yaygınlaştırmak üzere vermiş olduğumuz grup önerisi hakkında söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Türkiye'de yaş sebze meyve ihracatının yüzde 90'ı Mersin ve Antalya'dan yapılmaktadır. Bu ürünlerin, özellikle sebzenin yüzde 90'ı seralarda yetiştirilmektedir. Yalnız sera inşaat maliyetleri, bir dönüm seranın yapım maliyeti 60 bin lira ila 80 bin lira arasındadır, aile işletmeleri ve küçük çiftçiler bunları yapmakta zorlanmaktadır. Ayrıca, bu seraların ısıtılması ve iklimlendirilmesi de çok büyük maliyetler getirmektedir. Biz özellikle Mersin ve Antalya'da, modern seracılık yapılan bölgelerde doğal gazın tarımda kullanılır hâle getirilebilmesi ve seraların doğal gazla ısıtılmasını öneriyoruz. Bunu geçtiğimiz dönemlerde de defalarca dile getirmemize rağmen... Tarsus'ta, Erdemli'de, Anamur'da, Silifke'de mutlaka doğal gazın tarımda kullanılması gerekmektedir. Özellikle Denizli gibi jeotermallerin yoğun olduğu bölgelerde de jeotermalle ısıtılabilen seraların yapılması gerekmektedir.
Tabii, girdi maliyetlerinin çok yüksek olması üreticilerimizin, tarımla uğraşan çiftçilerimizin dış dünyayla rekabetini zorlaştırmaktadır. Tohum ve ilaçta gümrük vergileri çok yüksektir, gübrede keza aynı ama özellikle tohumun büyük bir kısmını İsrail ve Hollanda'dan almaktayız; maalesef, yerli tohum üretiminde istenilen seviyeye gelemedik. Yerli tohum üreten firmaların mutlaka teşvik edilmesi, desteklenmesi gerekmektedir. Seracılık yapan çiftçilerimiz bir tek domates fidesini fide üreten firmalardan yaklaşık 1 TL'ye almaktadırlar, sadece domatesin 1 tane fidesini. 1 fidenin verebildiği domates 4 kilogram, 5 kilogramdır. Çok iyi rakamlara satsalar, 1 TL'ye domates satsa çiftçi, 4 kilo, 5 kilo domates üreten bir fide 4 lira para tutacaktır; yalnız, sadece bunun 1 lirasını fideye verecektir. Onun için, buradaki gümrük vergilerinin düşürülmesi ve yerli tohumculuğun desteklenmesiyle bu maliyetin düşürülmesi gerekmektedir.
Ayrıca, çiftçinin en büyük masrafı tohum ve gübreden sonra mazottur. Hükûmetin çiftçiye verdiği mazot desteğini artırması, gemilere ve yatlara verdiği 1,70 gibi rakamlardan çiftçilere de -bu rakamlara- mazot desteğini bir an önce sağlaması gerektiğini düşünüyoruz.
Ayrıca, şu anda aile işletmeciliği bitiyor. Büyük firmalar, küresel firmalar bütün dünyada fiyat belirliyor ve bütün dünyanın her yerine aynı fiyattan sebze meyve ihracatı gerçekleştiriyorlar. Biz bunlarla maalesef rekabet edemiyoruz. Girdi fiyatlarımız, ambalaj maliyetlerimiz ve nakliye masraflarımız çok yüksek tutuyor.
Organik ilaç... Çiftçimizin bilinçlendirilmesi gerekiyor. Maalesef, ilaç kalıntılarından, özellikle, Rusya'ya giden ürünlerde birçok ürünümüz geri dönüyor, çiftçimiz bilinçlendirilemiyor. Onun için, organik ilaç kullanılması gerekiyor ama organik ilaç ile diğer ilaçların arasındaki fiyat farkı 20-30 kat. Özellikle, Akdeniz sineği ve unlu bitte, narenciyede unlu bitte organik ilaç kullanılması gerekiyor ama yerli ilaç 10 liraysa organik ilaç 300 lira, bununla maalesef başa çıkılamıyor.
Ayrıca, pazarla ilgili de çok ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır. Maalesef, Türkiye'nin çevresindeki bütün komşularında yaşanan olaylardan dolayı ve Rusya'yla yaşadığı krizden dolayı pazarda da çok büyük sıkıntılar yaşanmaktadır. Soğuk hava depoları ve lojistik imkânları yetersizdir. Bundan dolayı, Mısır narenciyeyi getirip Rusya'da 50 kuruşa, 60 kuruşa satarken bizim burada daha yüksek rakamlara narenciye satabilmemiz mümkün olamıyor. Mısır'da bir işçinin maliyeti 3 dolar, 4 dolar; bizde maalesef 15-20 dolar. Bu tabii, Türkiye şartlarında işçiye de yetmiyor ama dünyadaki piyasayla da rekabet edemiyoruz.
Hükûmetin bunlarla ilgili, özellikle, tarımın yükünü çeken Mersin ve Antalya'ya ciddi destekler vermesi, buradaki tarımı kalkındırması... Burada bakanlarımız çıktığı zaman hep şunu söylüyorlar: "Tarıma şu kadar milyar destek verdik." Ben buradan sesleniyorum: Tarıma bu kadar destek verdiniz, kırsal kalkınmayı bu kadar desteklediniz; peki, Türkiye'nin kırsalda...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAKİ ŞİMŞEK (Devamla) - ...yaşayan nüfusu niye azalıyor? Yüzde 40 kırsal nüfus vardı, şu anda bu nüfus yüzde 20'ye düştü. Bunlar da çoluk çocuklarına şehirde iş arıyorlar, iş bulabilseler bunlar da tarımı bırakacaklar. Ekilip dikilen alanlar sürekli azalıyor. Hükûmetin daha doğru projeler geliştirmesini temenni ediyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)