GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:23
Tarih:15.11.2017

MHP GRUBU ADINA MEHMET NECMETTİN AHRAZOĞLU (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin, ülkemizde bulunan mültecilerle ilgili olarak devletimiz tarafından veyahut da sivil toplum kuruluşları tarafından yapılan hizmetlerle ilgili vermiş olduğu önerge üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Suriye'de 2011 yılında başlayan iç karışıklıkla, aralarında sivillerin bulunduğu yüz binlerce insan hayatını kaybetmiş, 23 milyon nüfuslu Suriye'de 6 milyondan fazla insan yerlerinden yurtlarından edilmiş, 5 milyona yakın Suriyeli de başka ülkelere göç etmek durumunda kalmıştır. Suriye'deki iç savaş sonucunda ülkemize de 4 milyona yakın Suriyeli mülteci sığınmış durumdadır, altı yıldır da ülkemizde bulunmaktalar. Türkiye dünyaya bir insanlık örneği vermiştir ve gelenlere -eğitim, sağlık gibi hizmetlerin yapıldığı, barınma gibi hizmetlerin verildiği- her türlü hizmet konusunda hem devletimiz hem de sivil toplum kuruluşları olarak gerekli yardımlar yapılmaktadır ancak bu durumun, nihayetiyle böyle sonuna kadar gitmesi de mümkün değildir. Bunlar, bir müddet sonra, Suriye'deki iç karışıklık önlendikten sonra ülkelerine de döneceklerdir.

Değerli milletvekilleri, burada aslolan, Suriyeli mültecilerle ilgili ve Suriye'deki, Orta Doğu'daki vekâlet savaşları sonucu Türkiye'nin kendi güvenliğidir. Türkiye, içerisinde bulunduğu durum gereği sınır güvenliğini sağlamak mecburiyetindedir. Fırat Kalkanı harekâtının başlamasıyla birlikte burada bir güvenlik bölgesi oluşturuldu ve daha sonraki Astana Süreci içerisinde Türkiye, Rusya ve İran'ın müştereken garantör olarak bulunduğu bir süreç başlatıldı. Bu süreçten sonra da İdlib bölgesi ve civarında güvenli bir bölge oluşturulmasına çalışıldı.

Burada 3,5 milyona yakın Türkmen yaşamaktadır ve Suriye'nin ikinci büyük nüfusuna sahipler. Suriye'deki yaşanan dramdan en çok etkilenen ve sahipsiz kalan Türkmenler olmuştur. Türkiye, Türkmenler konusunda gerekli hassasiyeti göstermeli, Astana Süreci ve diğer süreçlerde Suriye'de bulunan Türkmen Meclisinin -ki 3 tane siyasi parti- müştereken oluşturduğu Türkmen siyasi partisinin temsili konusunda gerekli girişimlerde bulunmalıdır.

Suriye'nin güvenliği, Halep'in, Kerkük'ün, Musul'un güvenliği Türkiye'nin güvenliğidir diyor ve bu süreçte oradaki doğal gazı, petrol yataklarını ellerine geçirmek isteyen Amerika ve İsrail'le birlikte bu süreci başlatanları Türkiye'nin iyice takip etmesi gerektiğini düşünüyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Ahrazoğlu.