GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:26
Tarih:21.11.2017

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 502 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 90'ıncı maddesi üzerinde söz aldım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, üzerine söz aldığım değişiklik maddesiyle kurumlar vergisinden muaf kooperatiflerin ortak dışı işlemleri tanımlanmaktadır. Kooperatiflerimizin bu işlemler nedeniyle muafiyetlerini kaybetmemeleri ve kazançlarının kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde vergilendirilmesi öngörülmektedir.

Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak üretici tarım kooperatiflerimizin güçlendirilmesi amacına dönük her türlü düzenlemeyi destekliyoruz. Kooperatiflerin aracısız şekilde üretici ve tüketicinin hakkını koruyan bir yapı olduğu unutulmamalıdır. Bugün eğer devlet destekli çok güçlü besicilik kooperatiflerimiz olmuş olsaydı yurt dışından, işte Sırbistan'dan et ithal etmek zorunda kalmayacaktık, üreticilerimiz haklarını alacak, tüketici olan 80 milyon vatandaşımız da ucuz et tüketebilecekti. Maalesef bugün gelinen aşamada, sadece üreticimiz değil vatandaşımız da ekonomik darboğaz içinde. Bu nedenle ben konuşmamın bundan sonraki bölümlerinde, işte bu iki haftadır Genel Kurulda konuştuğumuz ve birçok alanda düzenleme yapan ancak vatandaşlarımızın temel sorunlarını çözemeyen, ek vergi yükleri getiren torba yasa hakkında ve vatandaşlarımızın asıl sorunları üzerinde konuşmak istiyorum.

Değerli milletvekilleri, bu tasarıyla ekonomik darboğaz, işsizlik ve artan refah kaybına bir çözüm üretmek bir yana, özellikle, dar gelirli, orta sınıf vatandaşlarımıza yeni vergi zamları yüklenmektedir. İşsizliği ve refah kaybını çözemediğimiz gibi hukuk devleti ve demokratik kurumsal işleyiş bakımından da geriye gidiş yaşıyoruz. İşte, Avrupa Birliğine üye ülkelerin maliye bakanları, 2018 bütçe görüşmeleri toplantısı sonrasında ülkemize sağlanan katılım öncesi mali yardım fonlarında bir kesinti yapma kararı aldılar. Avrupa Birliğine üyelik kriterlerimiz olan demokratik standartlar, insan hakları, basın ve ifade özgürlüğü yasakları fon kesintisinin gerekçesi olarak belirtildi maalesef. İşte bu ortamda hukuk devleti ve demokrasi standartları bakımından geriye gitmemizin yanında, kalıcı istihdam yaratıcı yapısal ekonomik dönüşümler de maalesef hayata geçirilemiyor. Bunun neticesinde de işsizlik ve enflasyon çift hanelere yükseldi ve yükseliş eğilimi de devam etmektedir. Maalesef, genç nüfustaki işsizlik kabul edilebilir oranın çok üstüne çıktı. Özellikle de üniversite mezunu gençlerimizdeki sorun ve sıkıntılar giderek büyüyor ama bakıyoruz, atılan somut bir adım yok maalesef. Üniversite sayımızı çoğaltmakla birlikte işsiz üniversiteli mezun sayısı da hızla artmaktadır. Nitelikli insan kaynağımızı istihdama katamadığımız gibi, var olan nitelikli iş gücümüz de güvencesiz ve belirsiz siyasi ortam nedeniyle maalesef başka ülkelere gitmektedir.

TÜİK'in Ağustos 2017 verilerine göre, yaklaşık 12 milyon olan 15 ve 24 yaş grubundaki gençlerimizin neredeyse 3,5 milyonu ne eğitim alıyor ne de çalışıyor. Bu rakamlarla, maalesef, OECD ülkeleri arasında sondan 1'inciyiz. Ayrıca, genç kadın işsizliğinde de durumumuz maalesef çok kötü. Yine, 15-24 yaş grubundaki genç kadınlarda işsizlik oranı neredeyse yüzde 30 seviyesine çıktı. Ne eğitimde ne istihdamda olan kadınların oranıysa yaklaşık yüzde 40'a yükseldi. İşte, tablo bu kadar vahimken, ülkemizin en büyük sorunlarından biri olan genç işsizlikle mücadeleye ilişkin, benim takip ettiğim Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmelerinde yapılan ilgili bakanlık bütçelerinin hiçbirinde maalesef kapsamlı bir plan ortaya konulamadı değerli milletvekilleri. Oysa, Avrupa Birliği ülkeleri 2018 ve sonrası bütçeleri için genç işsizliği öncelikleri arasına almış durumdalar, 2018 ve sonrası programlarını bu anlayışla yapıyorlar. Yüksek işsizliğe çözüm üretemeyen Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmetleriyse bahaneler üretmektedir. Ekonomik geri gidişin sebebini ekonomik, küresel, konjonktürel gelişmelere bağlamaktadır. Bir taraftan da istihdamda göreli artışı bir övünç kaynağı olarak savunmaktadır. Oysa göreli istihdam artışının kaynağı büyüme, sağlıklı ve kalıcı bir büyüme modelinden çok çok uzaktadır. Geçici altyapı, inşaat yatırımlarıyla yaratılan istihdam maalesef taşeron sistemine dayanan bir istihdam sistemidir. Bu sistemle özellikle de genç işsizliğe çözüm üretilemeyecektir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SİBEL ÖZDEMİR (Devamla) - İzninizle tamamlayabilir miyim?

BAŞKAN - Peki, bir dakika daha müddet vereyim size.

SİBEL ÖZDEMİR (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Neticede, değerli milletvekilleri, bu torba yasayla, ek vergi düzenlemeleriyle, Hükûmetin uyguladığı mevcut politikalarla bu ekonomik tablo düzelmeyecektir. Bu gerçeği artık çok daha iyi gören vatandaşlarımızın Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmetlerinin bu başarısızlıklarını değerlendireceklerini düşünüyorum.

Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)