GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:27
Tarih:22.11.2017

ERKAN AYDIN (Bursa) - Sayın Başkanım teşekkür ediyorum. Yayının kesilmesine zaten sekiz dakika var, biz tamamlayalım ondan sonrası Allah kerim diyelim.

Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Torba yasanın 105'inci maddesi üzerine verilen önerge üzerine söz almış bulunmaktayım. Bu önerge neyi içeriyor? Özellikle teknik bir konu ama bizim Bursa'da da çok büyük sıkıntı yaşadığımız, köylerde yaşayan vatandaşlarımıza vergi gelmesi, su parası ödemesi, meralarının ellerinden gitmesiyle ilgili 31/12/2017'de başlayacak olan sürenin muhalefet partilerinin verdiği önergeyle -bakın, bunun altını çiziyorum- Plan ve Bütçe Komisyonumuzdaki milletvekillerinin verdiği önergeyle 31/12/2020'ye kadar uzatılmasını öngörüyor. Yani ne zamana kadar? 2019'daki seçimi atlatalım, hayırlısıyla burayı geçelim, ondan sonra da köylünün sırtına parayı, vergiyi, su parasını yükleyelim diye yapılmış bir önerge.

Şimdi, duruma bakalım. 6360 sayılı Yasa'yla 17 büyükşehirde, 27 ilçede yapılan bu düzenlemeyle bizim Bursa Karacabey'de sadece bir köyde bin dönüme yakın araziye gitti büyükşehir el koydu; atalarından, dedelerinden, babalarından kalan araziyi de internetten yandaşa bildiğiniz peşkeş çekiyor, satıyorlar. Biraz önce gene Karacabey'den bir vatandaşımız aradı, Danişment köyünde 813 dönüm, bu köylünün malı, köylünün kendi emekleriyle ayırdığı mera imara açılıyor ve buradan da gene büyük bir rant hesabı yapılıyor. 442 sayılı Köy Kanunu hakkındaki bu düzenlemeyle de vatandaş kendi imkânlarıyla dağdan getirdiği suyu hiçbir şekilde devletin katkısı olmamasına rağmen gidecek, 31/12/2020 tarihinden itibaren Bursa'da BUSKİ'ye, diğer illerde de diğer suyla ilgili kurumlara paraları çatır çatır ödeyecek. Bununla kalsa iyi. Gene ziyaretlerimizde Keles'in Kozağacı bölgesine -daha önce de defalarca gittiğim, benim seçim bölgem, kendi memleketim- gittim, muhtarı sordum "Muhtar yok." dediler. "Hayırdır, nerede muhtar?" dedim. "Muhtar içeride." dediler. "Hayırdır -dağın başında- muhtar içeride ne yapıyor?" "Babadan, dededen kalma evine birazcık tadilat yaptı, ev yıkılmak üzereydi, köyden birisi de şikâyet etmiş." dediler. Bu çıkardığınız kanun tasarısı yüzünden altı ay içeride yatmak zorunda kalmış. Bakın, bunları hiç düşünmüyorsunuz. Dağ köylüsü, orman köylüsü de -bu yasayla birlikte sit alanı ilan edildiği için- yıkılmak üzere olan evine bir çivi dahi çakamıyor. Bursa'nın merkezinde, Çekirge'deki vatandaş emlak vergisiyle, ruhsatla, bunlarla ilgili nasıl işlem yapacaksa aynısını da dağın başındaki köylüden istiyorsunuz. Ve adamcağız gidiyor, kuzu kuzu altı ay hapiste yatıyor. Bunların vebalini ödeyeceksiniz. Oradaki köylü zaten geçim sıkıntısı yaşıyor, zaten ektiği ürün, sebze, meyve para etmiyor, bir de üzerine bunları ekliyorsunuz. Şimdi de 2019'daki seçimi düşünerek -bir üç yıllık- "Seçimi atlatalım, ondan sonra ölen ölsün." diye bir tasarı yapıyorsunuz, etmeyin diyoruz.

Aslında yapılması gereken, Tarım Bakanlığıyla, Orman ve Su İşleri Bakanlığıyla, İçişleri Bakanlığıyla bunun ayrı bir kanun olarak ele alınıp Büyükşehir Yasası ve bu kanundan dolayı mağduriyetlerin tamamen önlenmesi. Gelin, hep birlikte bir önerge verelim, 4 parti olarak o yaşanan mağduriyetlerin de ortadan kaldırılması için birlikte çözüm üretelim. Yoksa boşalan hazinenin yerine para koymak için getirdiğiniz bu 130 maddelik torbadaki ağır vergi yükleriyle -Maliye Bakanı buradaydı ama- milletin sırtına yüklediğiniz ekstradan bu bedellerle bu vatandaş daha fazla yaşayamaz, 2018'in sonunu göremez ama burada gene tekrar söylüyorum: Bu yasadan dolayı en ezilen, en mağdur durumdaki kesim olan, köylerde yaşayan -şimdi "mahalle" diyorsunuz, bildiğiniz beş yüz yıllık köyleri mahalle yaptınız bir gecede- vatandaşların vebali, hakkı sizi 2019'da götürür. Bir oy için yaptığınız her türlü etkinlikler boşa gider ve bu boşa gitmenin hesabında da 2019'da da hayal kırıklığına uğrarsınız. Seçim bölgem Bursa'da bu konuyla ilgili özellikle ova köylerinde de o kadar fazla... Adam kendi imkânlarıyla otobüs almış, köye gidip getiriyor, mal getiriyor, otobüse el koydunuz, minibüse el koydunuz, büyükşehirden de haraç mezat fiyatlarla gidiliyor, yandaşa peşkeş çekiliyor. Bu uygulamalardan vazgeçin diyorum, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Aydın.