GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:27
Tarih:22.11.2017

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz 502 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 111'inci maddesi üzerine verdiğimiz önerge üzerinde söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlarım.

Şimdi, bugün -aslında dün- gündüz vakitlerinde yolsuzlukla ilgili grup önerisi üzerinde konuşurken şunu ifade etmiştik: Malum, Türkiye'nin son üç yılda bu Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün yaptığı Yolsuzluk Algı Endeksi'nde 22 basamak kötüleştiğini söylemiştik. Ülkede yolsuzluğa neden olan hususlardan bir tanesinin rant olduğunu söyledik ama nedenlerini bir miktar belki açıklamak gerekecektir veya nasıl geliştiğini.

Şimdi, kabaca, bir ekonomide rant -bunun bir sürü çeşitleri var belki ama- burada konuştuğumuz rant iki şekilde oluşuyor; bunlardan bir tanesi, imar düzenlemeleri yoluyla. Yani, işte, bir arsayı, araziyi alıyorsunuz, oranın imarıyla ilgili, emsaliyle ilgili birtakım değişiklikler yapılıyor ve orada ciddi bir rant oluşuyor, birincisi bu.

İkincisi de bir yere -bu, eski bir yerleşim merkezi olabilir veya yeni bir yerleşim yeri yerleşime açılıyor- oraya ciddi bir kamu hizmeti götürülüyor. Ne yapıyorsunuz? Diyelim ki üçüncü havalimanını yapacaksınız. Orada bir kısım insanlar arsaları, arazileri topluyor. Orada arsa fiyatları astronomik bir şekilde artıyor, burada böyle bir rant oluşuyor. "Rant oluşsun, fena mı?" denilebilir. Fakat, tabii, bu rant oluşumunun ekonomide, sosyal hayatta birtakım etkileri oluşuyor. Şimdi, bizim sistemimizde, burada oluşan rantın vergilendirilmesine yönelik bir şey var mı? Yok. Şöyle bir örnek verelim: Yani, sizin kapınızın önüne belediye bir kaldırım yapsa, oraya bir asfalt dökse, bir şey yapsa "harcamalara katılma payı" adı altında -ki bununla da karşılaştık, kameralara da yansımış bir kısım olaylar oldu, bir kısım "harcamalara katılma payı" adı altında çok yüksek miktarlar talep edildi- sizden para talep edebiliyor. Ancak, 100 dönüm araziniz var, orada ciddi bir kamu yatırımı yapılıyor, orada oluşan şerefiyeden veya oluşan değerden devlet hiçbir şey alamıyor, hukuken bunu alma imkânı yok. Veya, az önceki imar rantı şeklindeki bir durumda yani emsali 1'den 5'e çıkarıyorsunuz, diyelim ki 100 daire yerine 500 daireye çıkıyor, ancak hukuki olarak oradan devletin bir şey alma imkânı yok; ne belediye alabiliyor ne de merkezî yönetim alabiliyor. Dünyada nasıl? Dünyanın birçok ülkesinde burada oluşan rantlar vergilendiriliyor. Şimdi, bu vergilendirilmediği zaman ekonomide ciddi sorunlara yol açıyor. Yani, şunu da söyleyeyim: Aslında bu aksaklığı Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmeti gördü ve Onuncu Kalkınma Planının -Arkadaşlar Onuncu Kalkınma Planını açın, okuyun- birçok bileşeninde, hem öncelikli dönüşüm programında hem de politikalarında ekonomide bu şekilde oluşan rantın vergilendirilmesine yönelik tedbirler vardır. Dönemin Sayın Başbakanı 2 defa bu konuyla ilgili basın toplantısı yapmıştır "Bu vergilendirmeyi getireceğiz." şeklinde fakat bu bir türlü yapılamıyor.

Şimdi, bir iktisatçı olarak... Yani, kentleşme açısından ciddi sorunlara yol açıyor. Ne oluyor? Altyapı yok. Yani, şu Çukurambar'ı bir düşünelim, yeni bir yerleşim yeri. Oradaki emsallerin yüksekliği... Şu anda trafik tıkalı zaten Çukurambar'da, daha yeni yerleşim yerlerinden. Yani, dünyada şehirler böyle yapılmıyor. İşte, İstanbul'a bakın, silueti bozuyorsunuz, şehirler betonlaşıyor çünkü bunun önünü almak mümkün değil. Yani, 1 emsali 5 emsale çıkardığınız zaman orada ona ilişkin bir altyapı olmadığı hâlde bir sürü işlem yapılıyor.

Şimdi, iktisadi açıdan neye yol açıyor? Bir defa, kaynakların etkin olmayan dağılımına yol açıyor. Bakın, Türkiye'nin en büyük elektronikçisi, AR-GE yapması gereken, yüksek teknoloji üretmesi gereken firmaları gidiyor konut inşa ediyor, AVM inşa ediyor. Böyle olursa kim yapacak AR-GE'yi, kim elektronikte üretim yapacak? 500 sanayi firmamızın, 500 büyük sanayi firmasının sadece 12 tanesi yüksek teknolojili ürün üretiyor arkadaşlar; Türkiye'nin en büyük 500'ünde sadece 12 firma yüksek teknolojili ürün üretiyor. Dolayısıyla "Ya, varsın olsun, ne olacak? İşte, inşaatlarımız var, binalarımız var." diyemeyiz. Bu rantın vergilendirilmesi lazım. Bu rantı vergilendirmediğimiz sürece kaynak tahsisindeki bu çarpıklığa dur deme imkânımız yok. Cari açık da bundan oluşuyor, ekonomideki ısınmanın, makroekonomik dengelerdeki bozulmanın temelinde de bu var. Buradaki detayları, yolsuzluğa yol açma kısmını da ayrıca ifade edeceğim, onları da ilerleyen maddelerde izah etmeye çalışacağım.

Genel Kurulu saygıyla selamlarım. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.