| Konu: | Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 27 |
| Tarih: | 22.11.2017 |
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Evet Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; artık finale geldik, bundan sonra bir madde kaldı.
Kusura bakmayın, bir kısmınızı yataklarınızdan kaldırdık, getirdik ama olaya pozitif tarafından bakarsanız, en azından... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU (Erzurum) - Biz hep buradaydık. Sizinkiler yok ortada.
YUSUF BEYAZIT (Tokat) - CHP nerede?
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...
HAYDAR AKAR (Devamla) - Ya, olaya pozitif tarafından bakarsanız, en azından yarın sokağa çıktığınızda -bugün uyuyacaksınız muhtemelen- vatandaş size sorduğunda bu kanunu, bu kanun konusunda gayet donanımlı bir şekilde cevap verebilirsiniz, pozitif tarafından bakarsanız. (CHP sıralarından alkışlar)
AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Kayıtlara geçsin: CHP'den 8 milletvekili var burada.
HAYDAR AKAR (Devamla) - Sevgili arkadaşlar, kanunu çıkarmak, yasama görevi Hükûmetin ve iktidar partisinin görevidir. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
YUSUF BEYAZIT (Tokat) - Yasama, Meclisin görevidir.
HAYDAR AKAR (Devamla) - CHP'den 10 taneyse sizden 200 tane milletvekili eksik.
Sevgili arkadaşlar, kentimde bir olay yaşanıyor. Bugün yine kentimin milletvekillerinden Fatma Kaplan Hürriyet konuyu dile getirdi; POSCO diye bir fabrika, çelik haddeleme, soğuk haddeleme tesisleri olan, aslında Türkiye'deki paslanmaz çeliği üreten tek fabrika bu. 2011 yılında 300 milyonluk bir yatırımla kuruldu, 2013 yılında üretime geçti. Gerçekten de Türkiye'nin ihtiyacı olan paslanmaz çeliği üreten bir fabrika. O dönemde, sıcak haddeleme yapılacak düşüncesiyle ciddi şekilde de karşı çıkmıştık bu yatırıma çünkü sıcak haddeleme, İzmit'in merkezinde kurulan bu fabrika çevreye müthiş zarar verecekti ama soğuk haddeleme yapılıyor. İhtiyaç var mı? Vardı. Bugün yaklaşık 420'ye yakın işçi kardeşimiz çalışıyor. O gün, 2013 yılında oraya işçi alınırken yani fabrika kurulup faaliyete geçerken o işçi kardeşlerimizin AKP'nin il başkanlıklarından ve ilçe başkanlıklarından yapılan listelerle alındığını çok iyi biliyorum, çok iyi biliyorum.
ZEKİ AYGÜN (Kocaeli) - Haydar yapma, sen bari yapma bunu!
HAYDAR AKAR (Devamla) - Çok iyi biliyorum. Bugün oradan atılan 80, 90 işçi kardeşimizin de yüzde 70'inin, yüzde 80'inin sizin partinize oy verdiğini de biliyorum, kendileri de bunu itiraf ediyorlar.
Şimdi yapılması gereken şu... Ne yapmışlar bunlar? Yüz kızartıcı suçtan dolayı atılmışlar, tazminatsız, ihbarsız işten atılmışlar. Yaptıkları tek suç, hepimiz yasama görevini yerine getirerek sendikal hakların daha iyi kullanabilmesi ve işçilerin bu hakkı edinebilmesi için burada kanunlar çıkartıyoruz ve bu kanunlar gereği sendikalı oldukları için, sendikalı olma başvurusu yaptıkları için bu kardeşlerimiz bu soğuk kış günlerinde işten atıldılar. Tek suçları sendikalı olmaktı fakat sendikalı olmak kayıtlarda atılış gerekçesi olarak yazılmıyor, "Atılması yüz kızartıcı suçtan dolayı." diyor. Bakın, yüz kızartıcı suçtan dolayı atıldığı zaman bu arkadaşlarımız, bu kardeşlerimiz ihbar tazminatı da alamıyor, kıdem tazminatı da alamıyor. Açıldığı tarihten beri çalışan insanlarımız var.
Şimdi, benim kentimin çok saygıdeğer milletvekillerine, iktidar milletvekili arkadaşlarıma sesleniyorum: Ben muhtemelen yarın ya da cuma günü bu arkadaşlarımı ziyaret edeceğim. Birlikte ziyaret edelim. Bu, kanun tanımaz Koreli ve Türk ortağına da haddini bildirelim diyorum. Bu sadece bizim görevimiz değil, hepimizin görevi. Yarın sizin başınıza, çocuklarınızın başına gelmezse bile eşinizin, dostunuzun çocuklarının başına gelir. Sendikalı olmak bir haktır ki sendikalı olmanın faydalarını da kurumsal sendikalı olan firmalarda görüyoruz zaten. İş kazalarının en az olduğu, asgari ücretle köle gibi çalıştırılmadığı, saatlerce, mesaisi dışında fazla çalıştırılmadığı, izin hakkını kullanabildiği, bütün haklarını kullanabildiği bir ortamı yaşayan işçi kardeşlerimiz sendikasız tesislerde iş kazalarına maruz kalıyorlar, uzun çalışma sürelerine maruz kalıyorlar. Bu da kanunen kendi haklarıdır. Gelin, hep birlikte, özellikle iktidar partisi milletvekili, benim kentimin milletvekili arkadaşlarıma sesleniyorum, bu işi düzeltelim diyorum.
ZEKİ AYGÜN (Kocaeli) - Haydarcığım, merak etme, takip ediyoruz.
HAYDAR AKAR (Devamla) - Evet, cumartesi günü, muhtemelen cuma günü ziyaret edeceğim, Zeki Bey sizi de bekleriz, kaçmayın, gelin diyorum ve bir kez daha söylüyorum: Orada çalışan arkadaşlarımın, atılan arkadaşlarımın yüzde 70'i AK PARTİ'ye oy vermiş, listeler AK PARTİ tarafından...
YILMAZ TEZCAN (Mersin) - Hangi sendika, hangi sendika?
HAYDAR AKAR (Devamla) - Sendika önemli mi?
YILMAZ TEZCAN (Mersin) - Ama "AK PARTİ'ye oy verdi." diyorsun, sendikayı da...
HAYDAR AKAR (Devamla) - Evet, bakın, hangi sendikaya üye olduğu önemli değil, niye bunu soruyorsunuz?
YILMAZ TEZCAN (Mersin) - Hayır, çelişiyorsunuz yani.
HAYDAR AKAR (Devamla) - AK PARTİ ilçe başkanlıklarında, il başkanlıklarında yapıldı listeler, işe girecek listeler, bir tane bizim önerdiğimiz arkadaşı almadılar oraya; bunu bir arkadaşınız, bir milletvekili arkadaşınız olarak söylüyorum.
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Benim referansımla giren hiç olmadı oraya.
HAYDAR AKAR (Devamla) - Ya, kötü bir şey söylemiyorum arkadaşlar, gelin, bu arkadaşlara yardımcı olalım diyorum, bu arkadaşların işe dönmesini sağlayalım. Bu arkadaşlar bir suç işlemediler, yaptıkları tek şey sendikalı olmak için müracaat etmekti, bunu yaptılar. Bu arada, bakın, bunun kuruluş aşamasında...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Akar, teşekkür ederim.
HAYDAR AKAR (Devamla) - Sayın Başkan, zaten bitiyor, müsaade ederseniz bir şey daha söylemek istiyorum.
BAŞKAN - Buyurun.
HAYDAR AKAR (Devamla) - Bu fabrikanın kuruluş aşamasında çok ilginç şeyler de oldu. Kent kamuoyu gerçekten karşıydı, bütün gazeteler, yerel gazeteler karşıydı bu fabrikanın kurulmasına. Daha sonra, AK PARTİ, Büyükşehir Belediye Başkanlığında bir basın danışmanı bir organizasyon yaptı ve bunları, bütün gazetecileri, köşe yazarlarını, gazete sahiplerini, genel yayın yönetmenlerini Kore'ye götürdü, bir gezi düzenlediler, bu gezi dönüşünde de bu fabrikanın kentimize kurulması konusunda müthiş bir lobi yaptılar. Evet, fabrika kuruldu, üretime geçti, Türkiye'nin dövizle satın aldığı ürünler Türkiye'de üretilmeye başladı ama kardeşlerimizi, çocuklarımızı da 1.400 lira asgari ücretle köle gibi çalıştıran zihniyetle yoluna devam etti. Gelin, hep birlikte buna "dur" diyelim, bu kardeşlerimizin geri dönüşünü sağlayalım ve onlar da bize duacı olsunlar diyorum.
Hepinize teşekkür ediyorum sabırla dinlediğiniz için. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim.