GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 30 Kasım-1 Aralık 1950 Kunuri zaferinin yıl dönümüne ve Kore Savaşı şehitleri ile Siirt'in Şirvan ilçesine bağlı Soğanlı köyünde bir evde meydana gelen göçükte hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dilediğine ve TÜİK tarafından açıklanan dış ticaret istatistikleri Ekim 2017 rakamlarına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:31
Tarih:30.11.2017

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, bundan tam altmış yedi yıl önce, 30 Kasım-1 Aralık 1950'de Kore Savaşı'nda, Kunuri'de üç gün süren muharebeler sonunda Türk birliği büyük bir zafer kazanmıştır. Bu zafer dört yıl süren Kore Savaşı'nın en zorlu anlarından biri olarak kabul edilmektedir. Kunuri Zaferi'ni İngiliz General Martin şöyle ifade ediyor: "Türkler 10'a karşı 1'le aslanlar gibi savaştılar. Türkler uzun süre bu şekilde düşmanla çarpışırken ve ölürken İngiliz ve Amerikalılar geri çekiliyorlardı. Mermisi kalmayan Türk askeri süngüyle, yumrukla büyük bir zafer kazandı." diye anlatmıştır.

Sultan Alparslan biliyoruz ki 27 bin askerle Bizans topraklarında ilerlerken, huzuruna gelen keşifçi askerin "300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor." demesi üzerine "Biz de onlara yaklaşıyoruz." diyerek savaşın sayıyla değil tecrübe ve yürekle yapılacağını tarihe nakşetmiştir. Kore'de yaşanan mücadele de bu cesaretin en açık örneğidir. Ben bu vesileyle, Kore Savaşı'nda şehit olan ve daha sonradan hayatını kaybeden bütün gazilerimize de Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum.

Sayın Başkan, bugün sabaha karşı Siirt'in Şirvan ilçesine bağlı Soğanlı köyünde toprak damlı evde bir göçük olmuş ve bir baba ile 2 oğlu hayatını kaybetmiştir, anne ve 4 çocuk da yaralı olarak kurtulmuştur. Bu elim olayda hayatını kaybedenlere Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum, yaralılara da acil şifalar temenni ediyorum.

Sayın Başkan, bugün önemli bir istatistik açıklandı; dış ticaret istatistikleri Ekim 2017 rakamları açıklandı TÜİK tarafından. Bu istatistiklere göre ihracat son ayda yüzde 9, ithalat yüzde 25 arttı. Hatta ocak-ekim dönemi için bakacak olursak, dış ticaret dengesindeki yani ihracat ile ithalatın farkı olan dengedeki artış ocak-ekim döneminin kümülatifi için yüzde 32,1 oldu, ekim dönemi için de yüzde 73,9. Yani Türkiye'de ticaret açığı son ayda yüzde 73,9 oranında arttı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Usta.

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bu çok yüksek bir artıştır. Şimdi, buradan "Yıl sonu ne olacak?" diye bir tahmin yapacak olursak eğer, kasım-aralık yani on ayda gelen açık 61,2 milyar dolar, kasım-aralıkta hiçbir artış olmasa, geçen yıl kadar dış ticaret açığı gelmiş olsa 71 milyar dolara çıkıyor bu yılın ticaret açığı. Tabii, geçen yılın çok üzerinde şu anda seyrettiğine göre, ocak-ekim dönemindeki artış kadar son iki ayda da artış olacağını varsayarsak, 74 milyar dolar civarında bir ticaret açığıyla büyük ihtimal karşılaşacağız. Fakat buna rağmen daha bir buçuk, iki ay önce orta vadeli programda 2017 yılı ticaret açığı 65,5 milyar dolar olarak tahmin edildi. Yani bugün en az 74 milyar dolar olacağını tahmin ettiğimiz açık, bundan bir buçuk, iki ay önce 65,5 milyar dolar olarak tahmin edildi. Tahminde niye bu kadar sapma var, bu konuda niye siyaset kurumu ve bürokrasi dikkatli değil, ben bunu buradan sormak istiyorum.

Ayrıca da finansman açığı şu anda Türkiye'nin karşılaştığı en büyük risk.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Usta.

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan müsamahanıza.

Bu finansman açığı, tabii, ekonomik açıdan baktığımızda da aslında bugün ortadaki siyasi konularla birleştirdiğimiz zaman Türkiye'nin önündeki en büyük risk. Yani Türkiye, finansman açığını azaltmak zorundadır. Özellikle, eğer bugünkü yaşadığımız olayları biz Türkiye'ye karşı yapılmış bir siyasi atak olarak görüyorsak, finansman açığımızı azaltacağız ki Türkiye üzerinde birilerinin oyunlarına çok fazla alan açmayalım. Bu anlamda ben, Hükûmeti dikkatli olmaya, hem tahminleri daha doğru yapmaya hem de bu açıktaki, Türkiye'nin dış ticaret açığındaki bu hızlı artış konusunda daha dikkatli olmaya davet ediyorum. Evet, büyüme biraz hızlı geliyor ama büyümenin maliyet tarafını da görmek lazım. Yani büyümedeki artıştan daha ziyade, finansman açığındaki artış, Türkiye ekonomisi açısından ve Türk siyaseti açısından önümüzdeki günlerde önemli olacaktır diye düşünüyorum.

Genel kurulu saygıyla selamlarım.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Usta.