| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 33 |
| Tarih: | 06.12.2017 |
FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 506 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 2'nci maddesiyle ilgili Milliyetçi Hareket Partisi adına verilen önerge üzerinde söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, 1983 yılında kurulan -kısa adı- YÖK'ün birçok amacı vardır. Kısa süremiz içinde tamamını saymak mümkün olmadığı için, ben sadece önemli birkaç tanesinden bahsetmek istiyorum.
Yükseköğretim, öğrencilerini, Türk milletinin millî, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini taşıyan; toplum yararını kişisel çıkarlarının üstünde tutan; aile, ülke ve millet sevgisiyle dolu; Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış hâline getiren; hür ve bilimsel düşünce gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip; insan haklarına saygılı; beden, zihin, ruh, ahlak ve duygu bakımından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş öğrenciler olarak yetiştirmek amacındadır. İçlerinde amaçlarda geçtiği şekilde yetişmiş çalışkan, dürüst, nitelikli nesiller var ise de üzülerek ifade etmek isteriz ki olaya bir bütün olarak baktığımızda, sevgi ve saygıdan yoksun, fırsatçı, menfaatçi, tembel, kısa yoldan köşe dönücülüğü önde tutan azımsanmayacak bir neslin varlığını da görmemezlikten gelemeyiz. Bunun yegâne sorumlusu yükseköğretim kurumları olmasa da payı büyüktür.
Sağlıklı nesiller yetişmesinde bizlerin, sosyal hayatın da payı büyüktür. Siyasi, ideolojik, ekonomik veya başka hiçbir amaç, gelecek nesillerin beden, zihin, ruh, ahlak, inanç ve duygu bakımından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmesine engel olmamalıdır.
Bakınız, konuyla ilgili olması bakımından sosyal medyada yer alan bir iki örneği dikkatinize sunmak istiyorum.
Soruyor vatandaş: "Özellikle kaymakamlık, müfettişlik, uzmanlık gibi sınavların mülakat aşamalarında 'referans' adı altında torpil uygulaması yapılması durumunda hassasiyet sahibi Müslümanlar ne yapmalıdır? Buna tevessül mü etmelidir yoksa bundan kaçınmalı mıdır? Eğer kaçınacak olursanız ciddi hak mahrumiyetlerine uğramaktadır Müslümanlar. Bu konudaki görüşleriniz nelerdir?"
Cevap: "Zannederim sizin 'torpil' dediğiniz şey resmî bir uygulamadır. O tür makamlara getirilecekler hakkında yetkili kişilerin araştırma yapması, ehil ve güvenli olanı bulmaya çalışması gerekmektedir. Yalan ve hileli olmadıkça referansla iş yapılmasında dinen bir sakınca olmaz. Sakıncalı olan sahte referanslarla iş görmektir. Allah'a emanet olunuz."
Soruyor vatandaş: "Diyanet boş kontenjanları açıklıyor. KPSS sınavına girip Diyanet yeterlik sınavını kazanan kişilerden KPSS puan sırasına göre kontenjanın 3 katını sözlü mülakata çağırıyor. Sözlü mülakattan kontenjan sayısı kadar kişi seçilip ataması yapılıyor. Sözlü mülakatta torpil yapmak, yapan ve torpil yapılan için caiz midir?"
Cevap: "Selamünaleyküm. Bunun adını 'torpil' olarak koymayın. Kimliğinizi ve aranan şahsiyet tipinizi ispat etmek olarak belirleyin, caiz olsun."
Yüzlerce üniversite mezununun "iş, iş" diye kendini taşlara çaldığı bir ülkede hoca olarak tanınan bir kişi çıkıp böyle fetvalar vermemeli, gençlerimizi yanlış yollara sürüklememelidir. Zihin ve ruh, ahlak ve vicdanlarını yaralamamalıdır. En başta öğrencilerimize verilecek öğüt kul hakkının haram olduğudur. Gerçek budur. Bunu kıvırmanın, haram eyleme kılıf hazırlamanın bu ülkeye faydası olmamıştır.
Bu şahsın çevresindekiler işlerini aldıkları fetvalar doğrultusunda, usulüne göre halletmiş olabilirler. Ama biz diyoruz ki: Birçok insanın artık haksızlığı, torpili, adam kayırmayı, gerektiğinde, icabında meşru ve mübah gören bir anlayışa mensup olanların söylediği bu ve diğer hususlar da İslam olamaz. Gençlerimizin kafasını karıştırmayalım diyoruz. Bu ve emsali adamlar yüzünden özellikle gençler başta olmak üzere, çoğu insanın artık İslam dininin farz olan bazı hükümlerini ve Müslümanların bazı mükellefiyetlerini Arap âdeti olarak gördüğünü ifade ediyor ve yazıyor. Yazıktır, çok yazıktır! Yanlışa yanlış diyemeyenlere yazıklar olsun diyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP, AK PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.