GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:33
Tarih:06.12.2017

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizde 186 yükseköğrenim kurumu var ve yeni vakıf üniversiteleri kuruyoruz. Yeni vakıf üniversitelerinin kurulması, üniversitelerin çoğalması, bir ülkenin eğitiminin kalitesinin yükselmesi çok önemli. Ne var ki, vakıf üniversiteleri genelde büyük kentlerde kuruluyor ve büyük kentlerde kurulması Anadolu'daki üniversitelerin gelişmesinin önünde de bir engel oluşturmaya başladı. Çünkü Anadolu üniversitelerinin çoğunda yeterli eğitim kadrosu yok.

Örneğin, 2015'te Niğde'de Tıp Fakültesi kuruldu ama öğretim üyesi bir türlü bulunamadı, tabeladan öteye geçmedi, 60 tane öğrencimiz var, yeterli öğretim üyemiz yok. Devletin yapacağı, Anadolu'daki bu tür üniversiteleri daha çok destekleyip geliştirmek. Ama ilginç şeyler de olmuyor değil. Örneğin, İstanbul'da Göztepe'de Devlet Malzeme Ofisinin bulunduğu bina boşaltılıyor. Buradaki arazi bedelsiz olarak Medeniyet Üniversitesine veriliyor, bu güzel, yanına da salı pazarı kuruluyor. Ve buradaki binasını boşaltan Devlet Malzeme Ofisi daha sonra Kocaeli'ne kendisi kiracı olarak gidiyor, kendisine ait araziyi bırakıyor, gidiyor. Ha, burada bir Medeniyet Üniversitesi kuruluyor. Çevresinde bir tek ağaç bile yok. Ama öbür tarafta bir vakıf üniversitesi daha kuruluyor. O vakıf üniversitesine verilen yer ise Kartal'da deniz kenarında bir tarafından demir yolu geçen, bir tarafında denizin olduğu, bugün için metrekaresi 10 bin lirayı aşmış bulunan bir arazi. Buradaki 392.588 metrekare arazi de Şehir Üniversitesine bedelsiz veriliyor. İçinde 4.100 adet nitelikli, korunması gerekli ağaç var.

Peki, bu arazi kimindi? TEKEL'indi, TEKEL'e aitti. Bildiğiniz gibi adı değişip Gayrimenkul AŞ olan şirketin... Buradaki Sayıştay raporunda da bu konunun bedelsiz olarak geçtiği ifade ediliyor. İyi de, vakıf üniversitesinde okuyan çocuklardan -eğitim için gittiklerinde- para alınmıyor mu? Alınıyor. O zaman vakıf üniversitesine devletin, vergi vererek yurttaşların parasıyla yapılmış arazisi niye bırakılıyor, bunu anlamakta zorlanıyorum çünkü Şehir Üniversitesine başvurduğunuz zaman yıllık olarak bir bedel ödemezseniz okuyamıyorsunuz. Ha, şöyle bir madde olsa hoşuma giderdi: "Şehir Üniversitesine, geçmişte TEKEL'de çalışan ailelerin çocukları, üniversite sınavlarında puanı tutarsa ücretsiz olarak girebilir." diye bir hüküm konulurdu, öyle bir hüküm de konulmuyor.

Bu anlamda, bir yerde ağacı dahi olmayan Devlet Malzeme Ofisinin Göztepe'de, Kurbağalıdere'de yol kenarındaki girişi çıkışı problemli bir yere devlet üniversitesi kuruyorsunuz, öbür tarafta denize nazır, en güzel ağaçlarıyla birlikte kullanılabilen bir araziyi de kalkıyorsunuz Şehir Üniversitesine bedelsiz veriyorsunuz. Ha, burası başka türlü değerlendirilemez miydi? Değerlendirilirdi. Kartal Belediyesi Cumhuriyet Halk Partili diye ondan mahrum kılındı. Bu neydi? O 4.100 ağacın içinde, ayrıca bölgenin ibadet yeriyle, hamamıyla "Bryas Sarayı" denilen tarihî bir doku da ortaya çıkmıştı, bu alan belediyeye verilerek park olarak düzenlenmesi sağlanır ve giderek azalan yeşilin korunacağı mükemmel bir doku da böylece halkın gezip görebileceği bir yer hâline dönüştürülürdü, o yapılmadı, şimdi Şehir Üniversitesine ne yazık ki burası bedelsiz verildi.

Değerli arkadaşlar, üniversitelerin büyük kentlerde yoğunlaşması, Anadolu kentlerindeki eğitimin istenilen düzeyde gelişmesinin önünde kısmi engel de oluşturuyor.

Bakınız, bugün üniversite mezunu gençlerimiz var, İŞKUR'a başvuruyorlar. Bana gelen yazılı yanıtta, ağustos ayında 600 bine yakın üniversite mezunu ne yazık ki İŞKUR kapısında iş arıyor ama başvurmayanlarla birlikte 1-1,5 milyon genç üniversite mezunu ne yazık ki iş bulamıyor. Üniversiteden mezun olmak çok anlamlı bir durum olmaz hâle geldi. Kimi yerde liselerin yerini üniversiteler aldı. Önemli olan eğitimin kalitesini yükseltmek, burada eğitim verecek kadroları oluşturabilmek. Eğer sizin orada eğitim verecek kadronuz yoksa ve oralarda üniversite kurarsanız, bunun yanında da vakıf üniversitelerini destekler, onları geliştirirseniz, Anadolu'daki üniversitelerin önünü tıkamış olursunuz. Yapılan işteki değerlendirmeler ve düşüncelerde bir şeyi planlarken geleceği de, olanı da ve gelmesi mümkün olanları da birlikte ele almanın büyük yararı var. Bu bağlamda, getirilen bu öneriler dâhilinde Anadolu üniversitelerinin de sahiplenilmesini ve bedelsiz olarak...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) - ...Şehir Üniversitesi gibi vakıf üniversitelerine verilen arazilerin de en azından değeri üzerinden, geleceği korunacak biçimde kayıt altına alınmasını diliyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.