GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:18
Tarih:08.11.2012

SAKİNE ÖZ (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüştüğümüz büyükşehir tasarısı, 5216 sayılı Kanun'un 24'üncü maddesinin 1'inci fıkrasının Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen (n) bendinin yeniden düzenlenmesidir yani Anayasa'ya aykırılığı tescilli bir bendi tekrar dayatmanın olduğu bir maddede söz almış bulunmaktayım.

2004'te çıkardığınız ve 2007'de Anayasa Mahkemesince iptal edilen yasada büyükşehir belediyesinin giderleri arasında kamu yararı görülen konularda yurt içi ve yurt dışı kamu sektörü, özel sektör ve sivil toplum örgütleriyle birlikte yapılan ortak hizmetler ve giderleri de sayılmıştır. Mahkeme bu giderlerin ancak mahallî müşterek ihtiyaç ölçütünde uygun olarak yapılabileceğini belirterek iptal etmiştir. Şimdi bu düzenlemeyi "ortak hizmet" deyip yeniden getirmektesiniz. Sanki aksi mümkünmüş gibi de "bu Kanun da büyükşehir belediyesinde verilen görevlerle sınırlı olarak" diye devam ederek ne yapmak istiyorsunuz? Yurt dışı kuruluşlarında hangi ortak hizmeti göreceksiniz ya da hangi yurt dışı kamu ve özel kuruluşlarında ve hangi yurt dışındaki sivil toplum örgütlerine hizmet edeceksiniz? Okyanus ötesine el mi sallıyorsunuz?

Değerli milletvekilleri, belediye sınırlarını il sınırına çevirerek tek merkezli bir yöneticiyle eyalet sistemine kapı aralayan bu tasarı ile AKP, yine her zamanki davranış biçimini sergilemektedir yani yine muhalefeti, meslek örgütlerini, sivil toplum örgütlerini yok saymaktadır.

Geçen hafta ilimden bir muhtar telefonla beni aradı. Diyor ki: "Ben köyümün bana verdiği yetkilerle oluşan köy bütçesinin sahibiyim. Bu bütçeyle yol, kanalizasyon, su getirebilirim, köyüme okul yapabilirim, köy konağı yapabilirim. Arazileri köylüler için nasıl kullanacağıma karar verebilirim. Köyümün nerede olduğunu bilmeyen büyükşehir belediye meclisi bunların hiçbirisini yapamaz çünkü ben Manisa'dan 155 kilometre uzaktayım."

Değerli milletvekilleri, ilimde öyle köylerimiz veya beldelerimiz var ki, bırakın bağlı olduğu ili, ilçesi bile ona hizmet götüremez nitelikteki uzaklıkta. Artık bazı vatandaşlarımız sözde yerel yöneticilerini ancak televizyonda görebilecek durumdalar. Oysa deneyimler göstermiştir ki kapısı halka açık belediyeler, belediye başkanları daha başarılı olmaktadır. Tabii o süper başkan, o federal yönetimin bir parçası olduğu izlenimini veren süper başkan 150 kilometre öteden gelen yurttaşına randevu verirse, derdini dinlerse belki buna bir çözüm olabilir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; on yıllık AKP İktidarı boyunca köylülerin iflahının kesildiği apaçık ortada. Köylülerimiz ürünlerini beş, altı yıl önceki bedele ancak satabilir durumda. Bir köylünün karnı mahalleli olunca doymuyor, üreticinin de ürettiğinin değeri bilinirse ancak öyle doyabiliyor.

Değerli milletvekilleri, şehirlerin birbirlerine planlama koşullarına göre bağlanması gerekir. Şehir plancılarının direktiflerine ya da onların belirlediği standartlara göre bağlanabilir, hizmet üretme veya uygulama koşulları bu koşullarla olabilir ama AKP'nin plancılarla sorunu var. Elbette ki plancıların dediklerini dinlemeyecek çünkü onlar sizin yanlışlarınızı yüzünüze vuruyor, çünkü onlar sizleri eleştiriyor, yaptığınız yanlışları mahkemelerle sizlere yeniden düzelttiriyor. Onun için, plancıların güçlerini her sene biraz daha ellerinden alır duruma geliyorsunuz. İmar Kanunu'nda nisan ayında 4 kez, bir ayda 4 kez plancıların kazanılmış haklarını elerinden alıyorsunuz.

Değerli milletvekilleri, AKP bir yandan belediye başkanının yetkilerini yetkilendirirken...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SAKİNE ÖZ (Devamla) - Devamını sonra söylerim.

Teşekkürler. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.