GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:18
Tarih:08.11.2012

BÜLENT BELEN (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 338 sıra sayılı Büyükşehir Belediyesi KanunuTasarısı'nın üzerinde, 10'uncu maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisinin vermiş olduğu önerge üzerine, grup adına, söz almış bulunuyorum. Heyetinizi saygıyla selamlarım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye, mahallî idareler ölçeğinden başlayarak fikrî ve fiziki ayrışma tuzağına aleni ve ısrarlı bir şekilde Hükûmet eliyle sürüklenmektedir. Türk yönetim sisteminin üzerine yaslandığı merkezî kontrol ve üniter özellikler aşama aşama elenme ve eritilme riskiyle karşı karşıyadır. Bu Büyükşehir Kanunu Tasarısı'yla federe devlet modelinin prototipi planlanmış ve bölgesel bazda hemen hemen her yetkiye haiz olacak derebeylerin ihdas edilmesinin önü açılmıştır. Bu durum, Türk idare sisteminin ilke ve esaslarıyla taban tabana zıtlıklar içermektedir. Yapılması planlanan düzenlemeyle büyükşehir sınırları il sınırlarını kapsayacak şekilde genişletileceğinden il idaresi sistemi ciddi düzeyde yara alacaktır; belde belediyeleri ve çok sayıda köy tasfiye edilecektir; sosyal, kültürel ve ekonomik doku bozulacaktır.

Kanun tasarısıyla birlikte 16.082 köyün tüzel kişiliğinin kaldırılması, kentlerdeki kontrolsüz ve plansız yığılmayla birlikte, yozlaşma ve yoksulluk artacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi, "Dokuz Işık" ilkelerinden biri olan "köycülük" gereğince köy topluluğu politikasının oluşturulması gerektiğine ve köylerden tarım kentleri inşa etmenin önemine inanmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şu anda görüştüğümüz kanun tasarısıyla hükûmet yetkilileri tarafından bütçeye 4 milyar Türk lirası gibi büyük bir yük geleceği ifade edilmektedir. Ancak, bu kanun tasarısı, maalesef Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmediği için bu kanun ile bütçeye ne kadar yük getirileceği konusunda net bir fikir sahibi olunamamıştır. Her hâlükârda bütçeye milyarlarca lira yük getirecek olan bu kanun tasarısının, Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmeden, yangından mal kaçırırcasına İçişleri Komisyonuna getirilmesi soru işaretlerini de beraberinde getirmektedir. Kanun tasarısıyla birlikte kırsalda yaşadığı hâlde sözde büyükşehirli olacak olan vatandaşlarımıza yansıtılacak olan ilave yükler de yine vatandaşlarımızı çok zor günlerin beklediğinin işaretidir.

Kırsalda yaşayıp da sözde büyükşehirli olacak olan vatandaşlarımızın sırtına yüklenecek olan ilave yüklerden bazıları şunlardır: Emlak vergileri yüzde 100 artacaktır. Hâlen kırsal alanda basit usulde vergilendirilmekte olan esnaf ve sanatkârlar bundan sonra gerçek usulde vergilendirilecek, dolayısıyla vatandaşlarımız yüksek vergilerle yüzleşecektir. Çevre Temizlik Vergisi yüzde 25 oranında artırılacaktır. Artık köydeki vatandaşımız da imar harcı ödeyecektir. Hâlihazırda köydeki vatandaşlarımız da iş yeri ruhsatı harcı ödeyeceklerdir. Köydeki vatandaşlarımız da elektrik, su, atık su ve kanalizasyon için şehirdeki vatandaşlarımız gibi ücret ödeyeceklerdir.

Bu düzenleme iyi niyetli bir düzenleme değildir, öncelikle bu düzenleme Kandil'in talebidir. Bu düzenleme Başbakanın özel temsilcisi sıfatıyla görüşmelere katılanların, eli kanlı terör örgütünü temsilen oturanların, Oslo'cuların talebidir. Bu düzenleme eli kanlı terör örgütünün uzantısı olan KCK yapılanmasının talebidir. Bu düzenleme Orta Doğu'da milyonlarca Müslüman kanının dökülmesi pahasına Orta Doğu'nun yeniden yapılandırılmasını isteyen "Büyük Orta Doğu" mimarlarının talebidir, İmralı'nın talebidir. Kısaca, Türk milletinin birliğini bozmaya çalışan, bin yıllık kardeşliğimizin temellerini parçalamaya çalışan, ülkemizi şehir devletlerine ayırmak isteyen iç ve dış mihrakların ortak talebidir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu düzenleme Türkiye Cumhuriyeti devletinin içinde bulunduğu sorunların çözümüne katkıda bulunmayacaktır, bilakis çözümü daha da güçleştirecek olan bu tasarı Sayın Başbakanın hayalinde var olan başkanlık sisteminin bir unsuru olarak federatif yapıyı gündeme getirecektir.

Sayın Başkan, sözlerime son verirken AKP Grubuna mensup milletvekillerini aklıselime davet edip bu yasaya ret oyu vermelerini talep ediyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.