| Konu: | BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 18 |
| Tarih: | 08.11.2012 |
OSMAN AYDIN (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, 338 sıra sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 10'uncu maddesi hakkında söz almış bulunmaktayım.
Bu kanunun getirdiği 29 il özel idaresinin ortadan kaldırılması, 1.582 belediyenin ortadan kaldırılması, 16.082 köy tüzel kişiliğinin ortadan kaldırılması hakikaten idari yapımızda köklü bir değişiklik yapacaktır. Bu köklü değişikliğe rağmen bu kanunun bugüne kadar yapılan, bu ana kadar yapılan konuşmalarında gerektiği gibi komisyonlarda dahi görüşmesinin yapılmadığı açık bir şekilde beyan edildi. Böyle bir temel değişiklik getiren bir kanunun yangından mal kaçırırcasına bu şekilde çıkartılmasının hakikaten iktidarın düşünmesi gereken bir olay olduğunu düşünüyorum.
Bu kanunun gerekçelerinde tasarruf sağladığı söylenmekte fakat kanunun tasarruf sağlamadığı, Hazinenin üzerine yılda 3-4 milyar gibi ek yük getirdiği Maliye Bakanımız ve Maliye uzmanları tarafından beyan edildi. Bu 3-4 miyar liralık getirmiş olduğu ek yüke rağmen Plan ve Bütçe Komisyonunda bu kanunun görüşülmeden direkt Genel Kurula gönderilmesi hakikaten iktidar tarafından tekrar tekrar düşünülmesi gereken bir husus olduğu düşüncesindeyim.
Bir diğer gerekçe, büyükşehir alanında sunulan hizmetlerin tek merkezden yürütülmesiyle ortaya çıkan ölçek ekonomileri sayesinde daha az kaynakla daha çok, daha kaliteli hizmet sunulacağı iddia edilmekte kanunla. Bu husus belki İstanbul gibi birbiri içine girmiş olan ilçelerin olduğu büyükşehirlerde bu husus belki, hakikaten ölçek ekonomisi çerçevesi içinde ekonomik bir getiri sağlayabilecektir. Ama Aydın örneğini ben sizlerle paylaştığımda, Aydın merkezînden 100 kilometrenin üzerinde bir uzaklığa sahip olan ilçelerdeki büyükşehir tarafından hizmet götürülecek olan büyükşehre bağlantı yollarındaki 1 kilometrelik bir yolun temizliği için günlük olarak gidecek olan, sadece temizlik aracının getireceği ek yükün ne kadar büyük olacağı herkes tarafından aleni bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Bu açıdan, bu büyükşehir belediye yasasının böyle bir büyük ortak ekonomik ölçek yaratacağı iddiası kesinlikle ve kesinlikle doğru değildir.
Bu yasanın getirecek olduğu en büyük sakıncalardan bir tanesi, bu iptal ettiğimiz 16.082 köy tüzel kişiliğinin yıllardan beri o fakir fukara, garip gureba köylülerin ortak çabalarıyla imece usulüyle gerçekleştirmiş oldukları ortak mülklerinin akıbetinin ne olacağı? Bu kanunda açık bir şekilde, bunların ortaya çıkardıkları değerlere, gayrimenkullere el konulacağı söylenmektedir. Bu fakir fukara, garip gureba köylülerin yıllarca çalışarak, alın teri dökerek ortaya çıkardıkları binlerce dönümlük zeytinlik alanların, fıstık çamı alanları bu köylülerin elinden gasbedilmesi hangi vicdana sığar? O nedenle, bu köylülerin mağduriyeti nedeniyle bu kanunun ortadan kaldırılması lazım.
Bakanlar Kurulunun 95/6430 sayılı Kararı'yla büyükşehir sınırları içindeki küçük esnafları basit usulde vergi mükellefliğinden gerçek usulde vergi mükellefliğine geçilmektedir. Ufacık bir köydeki, ufacık bir bakkal dükkânını çalıştıran esnaf?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OSMAN AYDIN (Devamla) - ?bir berber bu kanun çerçevesi içinde basit usulden gerçek usule geçmesiyle sadece yılda binlerce liralık zarara uğramaktadır. Bu küçük esnafın zararlarını kim karşılayacak? Onun için, bu nedenlerle bu kanunun geri çekilmesi en akılcı yöntemdir.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.