| Konu: | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 2'nci Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 36 |
| Tarih: | 13.12.2017 |
AK PARTİ GRUBU ADINA COŞKUN ÇAKIR (Tokat) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2018 yılı Vakıflar Genel Müdürlüğü bütçesi üzerine partim adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi ve yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Ne zaman ortaya çıktığını bilmiyoruz; kadim zamanlardan beri vakfın tanımını, içeriğini ifade eden yahut çağrıştıran kurumlar var ancak ete kemiğe bürünmesi, ciddi bir müessese olarak ortaya çıkması Müslümanlar zamanında. Daha ötesi, Selçuklular zamanında çok ciddi bir kurumsallaşma sağlamış, Osmanlılar zamanında da şahikasına, zirvesine çıkmış vakıflar.
Bugün, modern zamanların ve modern iktisadın anlamakta güçlük çekeceği bir kurum vakıf; bir şeyi karşılıksız vermek ve bir beklentiye girmemek. Menkul, gayrimenkul yahut herhangi bir varlığı hem karşılıksız vereceksiniz hem de ölünceye kadar, ilanihaye, sonsuza kadar ondan bir beklentiniz olmayacak. Bunu modern iktisadın anlamasını beklemek çok güç, çok zor. O bakımdan, Müslümanların ve Türklerin tarih boyunca ortaya koymuş oldukları en önemli müessese vakıf kurumudur desek eksik kalır, yerinde olur.
Değerli milletvekilleri, bu bir hayır yapma davranışıdır. Atalarımız herhangi bir sosyal sınıf, zümre, grup olmaksızın, fakir, zengin vakıf faaliyetinin içerisine katılmış ve yüzlerce, binlerce vakıf ortaya çıkmış. Sosyal yaşamın neredeyse her alanına tekabül eden vakıf kurumları, birimleri ortaya çıkmış. O bakımdan, vakfı anlamak için hakikaten, bugün tekrardan onu yorumlamak, belki de yeniden üretmek gerekir. Hâl böyle olunca Osmanlı Devleti bunu modernleşme döneminde ilk kurulan -bakanlıklardan birincisi, ikincisi olarak- bakanlık olarak tanımlamış, bugün maalesef, bir genel müdürlük olarak ortada. Ben dilerim ve arzularım ki Vakıflar Genel Müdürlüğünün muhtevası da hacmi de bir bakanlığı ziyadesiyle, aynen tarihte Osmanlı döneminde olduğu gibi, hak etmektedir. Tabii ki binlerce vakıf kurulmuş, bunların yöneticileri kalmamış; bu vazifeyi, bu sorumluluğu Vakıflar Genel Müdürlüğü üstlenmiştir ve çok ciddi, çok ulvi bir görevi, ecdattan almış olduğu bu sorumluluğu da Vakıflar Genel Müdürlüğü bugün yerine getirmektedir.
Mehmet Bey arkadaşımız konuştu, birazdan Hurşit Bey arkadaşımız konuşacak, o bakımdan detaylara ve rakamlara girmek istemiyorum ama sadece şu kadarını söylemek isterim: 52 bin adet mazbut vakfın yönetimi var. Bunların sahip olduğu kültür varlıklarının bakımı, onarımı, yaşatılması; vakıfların vakfiyelerindeki amaçlarının gerçekleştirilmesi için vakfa ait menkul ve gayrimenkullerin en yüksek gelir getirici şekilde değerlendirilmesi; aynı şekilde 259 adet mülhak, 5.072 adet yeni vakıf ve nihayet 167 adet cemaat vakfının denetimi özel bütçeli bir kuruluş olan Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir.
2003-2017 tarihleri arasında yani kabaca on dört yıllık dönem içerisinde bu faaliyetler gayet verimli bir şekilde gerçekleştirilmiştir. Marifet iltifata tabidir; burada iki kişinin adını zikretmem gerekir: Bu on dört yıllık dönemin birinci evresini Tokat Milletvekilimiz Sayın Yusuf Beyazıt hakkıyla, hakkını vererek gerçekleştirmiş; aynı şekilde, onun açmış olduğu çığırda ve izde de yine, Sayın Genel Müdürümüz Adnan Ertem devam etmektedir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, 5 binin üzerinde vakıf eseri tamir edilmiştir, tadil edilmiştir ve kullanıma açılmıştır; bu ciddi bir sorumluluktur, ciddi bir başarıdır.
Vaktimin az olduğunu biliyorum, bir de şunu söylemek isterim: Bugün, az gelişmişlik ve geri kalmışlık teorileri üzerinde dünyada bir literatür var. Keşke vaktim olsa da konuşsam. Bu literatürden bir tanesinde genel olarak Müslüman toplumların özel olarak da Osmanlı'nın geri kalmasını üç müesseseye bağlarlar: Birisi mülkiyet rejimi, diğeri miras hukuku ve nihayet üçüncüsü de vakıflar. Bu, son derece yanlış, sağlıksız bir değerlendirmedir. Vakıflar, aksine, geri kalmışlığın değil, sosyal adaletin, gelir bölüşümünün, fırsat eşitliğinin ve sosyal yaşamın her alanında eşitlikçi davranışın en önemli timsal kurumu olmuştur.
Bu vesileyle 2018 yılı bütçesinin hayırlı olmasını dilerken vakıf eser bırakan ecdadımızı rahmet ve minnetle yâd ediyor, vakıf eserlerimizi koruyan, kollayan ve yaşatarak gelecek nesillere taşımak için çalışan, başta AK PARTİ hükûmetlerimiz, milletvekillerimiz olmak üzere, Vakıflar Genel Müdürlüğü çalışanlarımızı kutluyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)