GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 2'nci Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:36
Tarih:13.12.2017

AK PARTİ GRUBU ADINA OSMAN MESTEN (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının 2018 bütçesi üzerine grubum adına söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.

Dünyamız, nerede olursak olalım, hiçbir gelişmeye bigâne kalamayacağımız bir hâl almıştır. Yaşanan tüm gelişmelerden sonra yurt dışında yaşayan Türkler ve akraba topluluklarının ortak medeniyet değerlerini de göz önüne aldığımızda bu alanda daha çok şey yapılmasının zorunlu olduğu aşikârdır.

Milletimiz asırlar boyunca dünyanın en büyük, en güçlü devletlerine sahip olduğu hâlde geçmişinde sömürgecilik ayıbı olmayan bir millettir. Bugün de dış politikamızın ana ekseninde hak ve adaleti hâkim kılma ve mazlumun yanında olma anlayışı vardır. Bu bize medeniyetimizden ve ecdadımızdan miras kalan bir davranış biçimidir. Bizler, kökleri Orta Asya'da, gövdesi Anadolu'da, dalları Balkanlar ve Orta Doğu'da yaşayan ulu bir çınar ağacıyız. Kadim medeniyetimizin mirası bir soydaşımız, bir gönüldaşımız varsa bunların sorunlarıyla ilgilenmek bizim boynumuzun borcudur. İşte, büyük devlet olmak tam da budur, vizyon budur.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ iktidarları döneminde sadece yollara köprü yapmadık, gönüllere de köprüler kurduk. Bu köprülerden birisi de Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığımızdır. 2010 yılında kurulmuş olan, yurt dışındaki soydaş ve akraba topluluklarıyla ilişkilerin geliştirilmesi, Türkiye'yle gönül bağı olan her türlü millet ve toplulukların sorunlarının çözülmesi için görev yapan bir kuruluşumuzdur. Başkanlığın amacı, soydaş, akraba ve Türkiye'yle gönül bağı olan topluluklarla hem sosyokültürel hem ekonomik ilişkilerin geliştirilmesidir; ayrıca, ülkemize gelen misafir öğrencilerin başarısı için ilgili kurumlar arasında koordinasyon sağlamaktır. Bugün dünyanın dört bir yanında sayıları 6 milyonu aşan vatandaşımızın da olduğu düşünüldüğünde, onların talep ve sorunlarının çözümü için de bu kurumun varlığının zorunluluğu aşikârdır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; daha önce Türkiye'deki uluslararası öğrencilere ayrılan kontenjan 48 bin iken bugün ülkemizde bulunan misafir öğrenci sayısı 110 bine dayanmıştır. Dünyanın 150 ülkesinden 16 bin öğrenci üniversitelerimizde Başkanlık tarafından sağlanan burs imkânlarıyla öğrenimlerine devam etmektedirler. Türkiye'nin güçlenmesi, vatandaşlarımızla birlikte tüm dost ve kardeş toplumlar için de heyecan uyandırmaktadır. Coğrafyaları sadece doğal zenginlik, ticari ve stratejik önemleriyle değerlendirme anlayışı insanlığa büyük zararlar verdi. Sömürgecilik ve kölelik şekil değiştirerek ama aynı mantıkla maalesef varlığını ve etkinliğini sürdürmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Arakan'da, Suriye'de, Irak'ta ve dünyanın her yerinde zulme uğrayana, değişik vesilelerle açlık ve sefalete düşene el uzatmaya devam ediyoruz. Bu bağlamda İsrail terörüne nasıl sessiz kalabiliriz? Kudüs'ün uluslararası hukuk hiçe sayılarak bir oldubittiyle çocuk katili, işgalci İsrail'e başkent yapılmasına nasıl seyirci kalabiliriz? Kudüs ancak bağımsız Filistin Devleti'nin başkenti olabilir. Kudüs'te barış sadece İslam medeniyetinin hâkim olduğu dönemlerde sağlanmıştır, tarih bunun şahididir. Bu bakımdan, Kudüs'te kalıcı barışın tek şartı Kudüs'ün İslam hâkimiyetinde olmasıdır.

Kudüs sadece Filistinlilerin, sadece Arapların meselesi de değildir. Kudüs, Kur'an-ı Kerim'de açıkça "etrafını mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa" denilerek tüm inananlar için kutsallığı ayetle sabit bir beldedir, İslam'ın ilk kıblesidir. Mekke, Medine her Müslüman için nasıl kutsal ise Kudüs de aynı şekilde kutsaldır, Peygamber Efendimiz'in isrâ ve miraç mucizesinin gerçekleştiği mekândır. Kudüs sevgisi Müslümanların da manen miracı yani yükselmesi için bir zemindir, bizim gönül aynamızdır, Kudüs'ün fatihleri Hazreti Ömer ve Selahaddin Eyyubi'nin bize emanetidir.

Hayatını siyonizmle mücadeleye ve Mescid-i Aksa'nın özgürlüğüne adamış merhum Başbakan Necmettin Erbakan'ın ifadesiyle Küdüs bizim için coğrafi mesele değil, imani bir meseledir. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ifadesiyle de Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir.

Konuşmama son verirken, bütçenin hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür eder, 2018 yılı bütçesinin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diler, yüce Meclisi saygıyla selamlarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)