| Konu: | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 3'üncü Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 37 |
| Tarih: | 14.12.2017 |
CHP GRUBU ADINA DURSUN ÇİÇEK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Millî Savunma Bakanlığı ve Savunma Sanayii Müsteşarlığı bütçesi hakkında Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi ve bizi izleyen vatandaşlarımızı sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Türkiye Cumhuriyeti zor bir coğrafyada yer almaktadır. Balkanlar, Kafkaslar, Orta Doğu üçgeninde ve medeniyetlerin, siyasi ve ekonomik çıkarların çatıştığı bir bölgede güçlü güvenlik kuvvetleri olmadan, güçlü ekonomi olmadan ve güçlü devlet kurumları olmadan ayakta durmak, huzur ve güven içinde yaşamak mümkün değildir. Bu noktada, Millî Savunma Bakanlığı bütçesinin önemli olduğunu vurgulamak istiyorum. Bakanlığın bütçesi yaklaşık 40 milyar lira, Savunma Sanayii Müsteşarlığının bütçesi 66 milyar lira. Dolayısıyla, 100 milyarı aşan bir değerin, cumhuriyetin kurucu ilkelerinden biri olan "Yurtta barış, cihanda barış" ilkesi gereği olarak Türkiye'nin dostluklarını sağlamlaştıran ve çoğaltan, düşmanlıkları dostluklara çeviren bir dış politika içerisinde harcanmasını, kullanılmasını, özellikle Savunma Bakanlığından rica ediyoruz. Bu sağlandığı takdirde, cumhuriyetimizin kuruluş döneminde olduğu gibi savunmaya ayrılan bu kaynakları başta eğitim, kültür ve altyapı hizmetleri olmak üzere vatandaşımıza hizmet, huzur ve refah için kullanma imkânı ortaya çıkacaktır.
Başta terör olmak üzere iç ve dış tehditler altında bulunan Türkiye'de, fiziki şartlar itibarıyla en zor kamusal görevlerin başında, mutlaka takdir edeceksiniz ki askerlik ve polislik gibi güvenlik kuvvetleri gelmektedir. Askerlik, vatan ve millet için, milletin huzur ve güvenliği için şehit ve gazi olmayı göze almak, bunun için yemin etmek demektir. Sayın Başkanım, aracılığınızla Başbakana ve Millî Savunma Bakanımıza sormak istiyorum: "Görev bitmeden mesai bitmez." diyen, yedi gün yirmi dört saat canı ve kanı pahasına görev yapan askerlerimizin ve polislerimizin özlük haklarının iyileştirilmesi için Hükûmetin bir çalışması var mıdır? Şehit ve gazilerimiz ile onların yakınlarına bu milletin şeref ve vefa borcu vardır. Özellikle, 15 Temmuz şehit ve gazilerine pozitif ayrımcılık yapıldığı konusunda kamuoyunda somut delillerle desteklenen iddialar mevcuttur. Şehit ve gazilerimiz, farklı zamanlarda çıkarılan yasalarla bazı özlük haklarına kavuşmuştur. Bu hakları eşitlik ve adalet ilkesinde birleştiren bir temel yasanın Türkiye Büyük Millet Meclisinden çıkarılması, bu kesimde yaşanan sorunları, huzursuzlukları ortadan kaldıracaktır. Şehit ve gazi sağlık haklarının milletvekilleriyle eşitlenmesi dâhil, tek bir temel yasayla bütün şehit ve gazilerin özlük haklarını düzenleyen, Cumhuriyet Halk Partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisine sunduğu yasayı esas alan bir temel yasa çalışmanız var mı?
Emperyalizmin hizmet hareketi olan ve 15 Temmuz hain saldırısı sonrasında herkesin öğrendiği FETÖ saldırıları sonucu, başta yargı ve Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üzere, devletin temel kurumları itibar ve güven kaybına uğramıştır. İhraçlar ve yasal soruşturmalar nedeniyle, bu süreçte Türk Silahlı Kuvvetlerinin acil ihtiyacı eğitimli personeldir. Eğitimini tamamlamış, rütbe takmayı ve vatan hizmetine başlamayı bekleyen on binlerce genç subay, astsubay, uzman adayları hiçbir güvenlik soruşturması yapılmadan kapının önüne konulmuş ve fişlenmiştir. Bunların kazanılması konusunda yine Bakanlığımızın bir çalışması var mıdır? Bu gençlerin, kurulan komisyona başvuru hakkı da olmadığı dikkate alındığında, bunları sisteme kazandırmak, devletine kazandırmak herkesin borcu, vicdan borcu değil midir?
Türkiye'de 5 çeşit askerlik var. Bu askerliğin, adalet ilkesi kapsamında, vatan borcuna uygun olarak tek tip uzman askerlik sistemiyle değiştirilmesi konusunda ilgililere öneriler götürdük, teklifler yaptık. Bu konuda Bakanlığımızın bir çalışması var mıdır? Ne zaman Millet Meclisinin gündemine bu konu gelecektir? Çünkü bedelli tartışmalarıyla askerlik sistemi yıpratılmaktadır.
Emperyalizmin ve siyonizmin hizmet hareketi olan FETÖ militanlarının, 15 Temmuz kanlı darbe girişimine giden süreçte onlara cesaret veren ve önünü açan Ergenekon, Balyoz, Askerî Casusluk gibi kumpas davalarının savcısı olmaktan istifa ettiniz mi? Yoksa hâlâ aynı davalarda, Beşiktaş'ta millî orduya kumpas kuran firari sözde savcılar Zekeriya Öz ve Fikret Seçen gibi FETÖ militanlarının yanında durmaya devam ediyor musunuz? (CHP sıralarından alkışlar)
Başta Türkan Saylan, İlhan Selçuk, Yarbay Ali Tatar, Albay Murat Özenalp, Amiral Cem Aziz Çakmak, Kuddusi Okkır, Kaşif Kozinoğlu gibi kumpas davalarında yıllarca mağdur ettiğiniz, hayatlarını, sağlıklarını, hak ve özgürlüklerini yıllarca çaldığınız insanlardan ne zaman özür dileyeceksiniz? Onların maddi ve manevi kayıplarını telafi edecek yasal düzenlemeyi ne zaman Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemine getireceksiniz?
İslam coğrafyasında yıllardır kan ve gözyaşına, milyonlarca insanın evinden ve yurdundan olmasına neden olan, Irak, Suriye ve Libya gibi ülkelerde iç savaşa yol açan Büyük Ortadoğu Projesi eş başkanlığından istifa ettiniz mi? Geçmişte olduğu gibi, siyonizmin ve emperyalizmin temsilcileriyle aynı masada resim vermeye devam edecek misiniz? Mavi Marmara katliamından sonra anlaştığınız, şimdi "terör ve işgal devleti" diye nitelediğiniz İsrail'le Kudüs konusunda yine ileride "Şartlar değişti." diye masaya oturacak mısınız?
Millî Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde 40 bine yakın sivil memur görev yapmaktadır. Bunların özlük hakları, yıpranma tazminatları, liyakate göre terfileri, orduevi ve lojman ihtiyaçlarının iyileştirilmesine yönelik olarak bir çalışmanız mevcut mudur?
Türkiye'nin güvenliği için dostluk ilişkilerimiz güçlü olan komşularımız olmalı. İran, Rusya, Yunanistan, Suriye ve Irak dâhil komşularımızla dostluk ilişkileri kurmalıyız. Bunun temelleri sağlam olmalı.
Kerkük Havalimanı'na uçuşlar, Kerkük'te Türk kültür merkezinin kurulması, Ovaköy Sınır Kapısı'nın açılması, bu bölgeyle ticari ilişkilerin geliştirilmesi, Musul-Kerkük merkezli bir özerk bölge kurulması konusunda Hükûmetin bir çalışması var mıdır? Bu konuda somut adımlar atmak için neyi bekliyoruz?
Cumhuriyet değerlerinin iktidar olduğu ilk seçimlerden sonra, Türkiye Cumhuriyeti'nin itibarsızlaştırılan kurumlarını, yargıyı, Türk Silahlı Kuvvetlerini, polisi, Millî İstihbarat Teşkilatını tekrar milletin güven duyduğu kurumlar hâline getireceğiz, kamuda liyakati esas alacağız ve kapatılan askerî okulları, eğitim kurumlarını yeniden açacağız, emir ve komuta birliğini sağlayacağız.
Bu düşüncelerle yüce Meclisi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Bütçemizin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Çiçek.