| Konu: | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 7'nci Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 41 |
| Tarih: | 18.12.2017 |
AK PARTİ GRUBU ADINA LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Avrupa Birliği Bakanlığı 2018 yılı merkezî yönetim bütçesi hakkında grubum adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.
Türkiye'nin yakın bölge ve çevre havzalardaki politika öncelikleri Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği süreciyle bütünlük arz etmektedir. Bu perspektiften bakıldığında, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri, küresel barışı tehdit eden gerilimlerin yumuşatılmasında, uluslararası terör, küresel çatışma, enerji güvenliği gibi risk alanlarında küresel iş birliğinin yaygınlaştırılmasında önem kazanmaktadır.
Türkiye'nin Avrupa Birliğine üyeliğini stratejik bir hedef olarak görmekteyiz. Bu hedefler doğrultusunda attığımız adımlar Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği sürecinde yeni bir dönem başlatmıştır. Bazı Avrupa ülkelerinin haksız ve temelsiz muhalefetine rağmen biz Avrupa Birliğine tam üyelik yolunda gereken adımları atmışızdır ve atmaya da devam edeceğiz. 2002 yılından bugüne Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği süreci ülkemizde demokratik standartların yerleşik hâle gelmesine, ticari ilişkilerimizin gelişmesine ciddi katkılar sağlamıştır ve sürdürülebilir gelişmeler için de önem arz etmektedir.
Türkiye'nin Avrupa Birliğine tam üyeliği Avrupa'nın geleceği açısından da stratejik önem taşımaktadır. Türkiye'ye "hayır" demiş bir Avrupa 21'inci yüzyılın gerisine düşmüş bir Avrupa olacaktır. Türkiye'nin nüfusunu, coğrafyasını veya kültürünü gerekçe göstererek ülkemizin AB üyeliğine karşı çıkmak bir ufuk daralmasına ve vizyon eksikliğine işaret etmektedir. Tüm Avrupa'da yükselen ırkçılık da bunun bir neticesidir. Avrupa ne zaman çifte standartlarından vazgeçmeyi becerebilirse ancak o zaman Avrupa Birliği değerleriyle çelişmekten ve çatışmaktan kurtulacaktır. Özel bir statü istemiyoruz, sadece hak ettiğimizi almak istiyoruz.
Bugün gelinen noktada, ülkemizin gerek ekonomik gerek siyaset gerek demokratikleşme gerekse toplumsal yaşam bağlamında Avrupa'yı birçok noktada geride bıraktığını görmekteyiz. Avrupa bugün yaşadığı ekonomik sorunlar ve antidemokratik uygulamalarıyla gündemde yer almaktadır.
1959'da başlayan Avrupa Birliği üyelik yolunda AK PARTİ hükûmetleri döneminde önemli adımlar atılmıştır. 2002-2006 döneminde geliştirilerek uygulanan 166 proje için Avrupa Birliğinden 1,3 milyar euro katılım öncesi yardım hibe desteği sağlanmış, 2007-2013 dönemi için hibe miktarı 4,7 milyar euroya çıkmıştır. Katılım öncesi mali iş birliği süreci 2014-2020 döneminde de devam etmekte olup Avrupa Birliğinden yedi yıl için yaklaşık 4,4 milyar euro tahsis edilmiştir. Sivil toplum diyaloğu programlarına, toplam 350'nin üzerinde projeye yaklaşık 42,5 milyon euro tutarında hibe desteği sağlanmıştır.
Avrupa Birliği Bakanlığımız tarafından koordine edilen Jean Monnet bursu kapsamında 2 bin bursiyer Avrupa'da eğitim almıştır.
Yine, Bakanlığımıza bağlı, kısa adı Ulusal Ajans olan Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığımız aracılığıyla 2004 yılından bugüne kadar ülkemizden yaklaşık 120 bin proje başvurusu alınmış ve 28 binden fazlası için 900 milyon euronun üzerinde hibe tahsis edilmiştir. Kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları, çocuklar, kadınlar bu hibelerden faydalanmıştır. Aslında, biz çoktan, vizesiz Avrupa'yı bu programlar sayesinde mümkün kıldık. Dil bilsin veya bilmesin, öğrenci olsun veya olmasın 18-30 yaş arası bütün gençlerimiz bu programlardan faydalanmaktadırlar. Gençlerimize de bu vesileyle Ulusal Ajansla iş birliğine girmelerini tavsiye ediyorum.
Bu projeler vasıtasıyla bugüne kadar 450 binden fazla vatandaşımız programlardan faydalanmış, yurt dışında eğitim, staj, gençlik ve gönüllülük faaliyetlerinde yer alma imkânı bulmuştur. Türkiye yılda 10 binin üzerinde proje başvurusuyla Erasmus+ Programı kapsamında, 33 program üye ülkesi arasından en fazla proje başvurusu alan ülke olmuştur.
Reformcu kimliğimizle yaptığımız gelişmelerden de kısaca bahsetmek istiyorum. Tabii ki reformların öncelikli amacı, bu ülkede yaşayan vatandaşlarımızın refah seviyesini yükseltmektir. Bu kapsamda, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapılmasının önünü açtık. Kişisel verileri güvence altına aldık. Anayasa değişikliğiyle kadınlarımıza pozitif ayrımcılık ilkesini getirdik. Aile Bakanlığını kurduk. Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunu kurduk. Roman vatandaşlarımızın haklarını koruma altına alarak Roman Dil ve Kültür Enstitüsünü kurduk. Farklı inanç gruplarına mensup vatandaşlarımızla diyaloğumuzu geliştirdik. Vakıflar Kanunu'nda reform yaparak farklı dinlerden vatandaşlarımızın vakıf mallarına el konulmasını önledik ve el konulanların da iadesinin yolunu açtık.
Burada küçük bir dipnot: Bu kanun geçirilirken şiddetli muhalefet yapan ve daha sonrasında bu kanunu da Anayasa Mahkemesine götüren bir muhalefet olmuştu maalesef. Ama neyse ki bu, Anayasa Mahkemesi tarafından da reddedildi ve bugün bu kanun, bu reform hayata geçirildi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) - Sayın Başkan, tamamlamak için...
BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlamak için bir dakika ek süre veriyorum.
Buyurun.
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) - Teşekkür ederim.
Kırsal kalkınma programı IPARD'la 2007-2013 arasında 800 milyon euro kaynakla yeni yatırımların önünü açtık. 2014-2020 yılları arasında kullanılmaya devam edilen 800 milyon euroluk destek yatırımları da tüm Türkiye'de devam etmektedir. Daha birçok alanda gerçekleştirdiğimiz tüm reformların temelinde insan ve insana hizmet ideali yatmaktadır, elbette ki bu ülkeye hizmet ideali yatmaktadır.
Uluslararası platformlarda yaşadığımız bir örnekten bahsetmek ve konuşmamı öyle bitirmek istiyorum. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinin asil üyelerinden birisiyim. Türkiye'nin denetim sürecine geri çekilmesi döneminde Türkiye için yapılan tüm görüşme ve müzakerelerde 3 parti olarak bir araya gelip Türkiye için ortak hareket edebildik, 1 parti hariç. Bu noktada, Türkiye aleyhinde konuşanlar kim? Her fırsatta Türkiye'nin aleyhinde oy kullananlar kim? Avrupa Konseyinin Genel Kurulunda çıkıp Türkiye aleyhine konuşmalar yapıp terör örgütlerini destekleyenler kim? Ben bunların kimler olduğunu söylemeyeceğim. Türk milleti zekidir, eminim; bu noktada, takdirlerine sunuyorum.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Ama senin zekân yetmez.
LEYLA ŞAHİN USTA (Devamla) - Yüce heyeti ve Meclisimizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Usta.