GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 8'inci Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:42
Tarih:19.12.2017

CHP GRUBU ADINA TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, 2018 yılı Orman ve Su İşleri Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü bütçesi üzerinde söz almış bulunmaktayım.

Değerli arkadaşlar, meteoroloji, atmosferde oluşan hava olaylarının oluşumunu, gelişimini ve de değişimini nedenleriyle inceleyen ve bu hava olaylarının canlılar ve dünya açısından doğuracağı sonuçları araştıran bir bilim dalıdır. Tarımla ve ormanla ilgili bölümü yağmur, kar, don, akarsular ve yer altı sularıyla ilgilidir.

Değerli arkadaşlar, yeni bir bilim dalıdır ve üzerinde çok ciddi çalışılması gereken bir bilim dalıdır ama maalesef, ülkemizde, Hükûmet bilimle değil de zulümle uğraştığından dolayı bu ülkede bilimsel bir çalışma maalesef yapılamamaktadır. (CHP sıralarından alkışlar)

Özellikle bu konuda sizlere şunu söylemek istiyorum: Tarımda bilimsel hiçbir çalışma yapılmadığından dolayı, hiçbir uğraş alanı bilimsel bir açıdan bakılarak ele alınmadığından dolayı Türkiye'de tarım bitmiştir. Türkiye'de akarsuların bugün ülkemizde sağlıklı bir şekilde kullanılmadığını hepimiz görmekteyiz. Barajlar yapılmıştır kırk yıl önce, elli yıl önce, otuz yıl önce. Barajlardan akan sular açık kanallar vasıtasıyla gelmektedir ovalara. Akarsuların getirdikleri suların bu açık kanallar sayesinde yüzde 10'u ancak işe yaramaktadır, 10 katı harcanmaktadır boşu boşuna değerli arkadaşlar. Çünkü bu açık kanallarda suyun büyük bir kısmı zayi olmakta, büyük bir kısmı da maalesef sıcaklıktan dolayı buharlaşmaktadır ve ayrıca, bu kanallardan alınan suyun bitkiye verilmesi için motopomplar kullanılmakta ve bu da fuzuli yere enerji sarfiyatını doğurmaktadır.

Sayın Bakan, onun için özellikle şunu söylemek isterim ki kendi bölgemde, Kırklareli bölgesinde 2 tane büyük baraj var; Kayalı Barajı ve Kırklareli Barajı. Bugün açık kanal sistemiyle... Bakanlar kendi aralarında konuştuklarından dolayı bizimle ilgilenmiyorlar değerli arkadaşlar, kendilerine bu konuda da bir bilgi vermek istiyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli Bakanlar, özellikle bu barajlardaki suların tamamı açık kanallar vasıtasıyla gitmektedir. Bunların ömrü dolmuştur, miadını tamamlamıştır; burada yapılması gereken, kapalı sistem devresiyle suyu havzalara kadar ulaştırmaktır. Bunlar vasıtasıyla giden suda bir gram dahi zayiat olmaz ve -özellikle de bu bahsettiğim barajlar yüksek yerlerde olduğundan dolayı- hiçbir enerji harcanmadan suyun bitkilere verilmesi, bu bitkilerden en sağlıklı şekilde verim alınmasını doğuracaktır.

Değerli arkadaşlar, ülkemizde özellikle tahılların tohumları yurt dışından ithal edilerek veyahut da yabancı firmalar ülkemize gelip de bu konularda çalışma yaparak tahıl tohumu üretmektedirler. Özellikle şunu söylemek istiyorum: Tahıllarda hibrit tohum geliştiriyorlar. Hibrit tohum sadece bizim gibi az gelişmiş ülkelerde üretilmektedir, satılmaktadır. Çünkü bir tohumun ömrü üç veya dört yıldır veya azami beş yıldır. Bu zaman zarfında, her yıl yeni tohumlar aldığınız zaman bu tohumun ülkemize maliyetini Sayın Bakan, az çok herhâlde benim kadar bilirsiniz.

Ayçiçeği tohumu... Türkiye'de ayçiçeğinin en çok ekildiği bölge Trakya bölgesidir değerli arkadaşlar. Ayçiçeğinin tohumu, mısırın tohumu olduğu gibi hibrit tohumdur. Hibrit tohum bir defa kullanılır, ikinci bir defa kullanılma şansı yoktur. Onun için "hibrit tohum" dediğimiz tohumdan döllenme sağlanır, tekrar tohum alınır değerli arkadaşlar ama sadece bir yıl ürün verecek şekilde bu tohum geliştirilir. Şimdi, değerli arkadaşlar, ayçiçeğinin kilosu 2 bin lira ama tohumunun 10 kilosu 1.000 lira. Bu ne demektir? Değerli arkadaşlar, siz şey yapın. Sayın Bakan, her yıl tohumcular tarafından soyuluyoruz.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Tohumu da İsrail'den mi alıyorsunuz?

TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bunun gibi, özellikle hayvancılıktaki olaylardan size kısaca bahsetmek istiyorum.

Değerli arkadaşlar, benim bölgemde yüzlerce hayvan çiftliği var. Yüzlerce hayvan çiftliğinin her biri bin başlık, 2 bin başlık hayvan çiftlikleri. "Bunların üretimi ne kadar?" diye sorarsanız, yüzde 10; yüzde 90'ı kilit vurmuş vaziyette arkadaşlar. "Niye?" derseniz çünkü bu teşvik kredilerini verenler işten anlayan insanlar değil, başkalarına bu kredilerden de pay ayıran insanlara verilmektedir. (CHP sıralarından alkışlar)

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Çoğunlukla yandaşlara.

TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Bunların asıl verilmesi gerekenler çiftçilerdir, köylülerdir ama bunlara vermezler. Niye, biliyor musunuz? Çünkü köylüden pay alamazlar...

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Yandaştan oy alırlar.

TÜRABİ KAYAN (Devamla) - ...çünkü hayvan üreticisi gerçek çiftçiden pay alamazlar, bunu isteyemezler de, yüzleri tutmaz ama bu bahsettiğim binlerce hayvan üreticisi çiftliklere bu kredileri veren şahıslar bunlardan kendilerine para ayırırlar. (CHP sıralarından alkışlar)

HASAN BASRİ KURT (Samsun) - Geç bunları geç! Sen de biliyorsun nasıl olduğunu.

TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Sayın Bakan, yeni geldiniz, özellikle size bu konularda bilgi vermek istiyorum. Bakanlığınızda çalışan bürokratları ve etrafındaki tüylenmiş yandaşları biraz araştırırsanız bu işin nereye vardığını, Türkiye'de niçin et ithalatının hiç bitmediğini, niçin bu ülkede tohum ithalatının hiç bitmediğini göreceksiniz. Eğer bu ülkede çiftçiliği rayına oturtmak istiyorsanız, dışarıdan bir gram tahıl ithal etmek değil de dışarıya binlerce ton tahıl satmak istiyorsanız, dışarıdan hayvan ithal etmek değil de dışarıya hayvan ihraç etmek istiyorsanız buna bir düzen getirmeniz gerekir. Bu düzeni getirmeniz için de özellikle şunu söylüyorum, çiftçiye, hayvan üreticisine muhakkak destek vermeniz gerekir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Ormancılık konusunda: Sayın Bakan, Sayın Orman Bakanı, biliyorsunuz, Trakya'da dünyanın en güzel ormanları vardır, kayın ormanı, meşe ormanı ve gürgen ormanı.

Sayın Başkan...

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Teşekkür ederim.

Değerli arkadaşlar, Trakya'da ormanları tıraşlama sistemini bitirmişlerdir ama yerine hiçbir şey koymamışlardır. Hiçbir şey konulmadığından dolayı da Trakya'da orman köylerinde 1.800 nüfuslu orman köylüsünün bugün kala kala sadece 80 nüfusu kalmıştır. Sayın Bakan, bu bizim köylümüze bir ihanettir.

Değerli arkadaşlar, her birisi şehre gelip burada köle gibi çalışmaktadırlar. Hâlbuki köylünün, orman köylüsünün önceki gelirleri hepimizi şaşkına çevirecek vaziyetteydi, hem ormana bakıyorlardı hem oradan da para kazanıyorlardı. Şimdi, değerli arkadaşlar, köylümüzü şehre götürüp de orada ırgat yapacağımıza kendi köyünde yaşatalım.

Değerli Bakanlarım, Sayın Tarım Bakanım; ben Trakyalıyım, Kırklareliliyim, altı yüz elli yıllık Osmanlı'nın son zamanlarında Trakya'daki bütün köyler çiftlik idi arkadaşlar ama bu çiftliklerin her birisi yabancılara kiralanıyordu çünkü...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TÜRABİ KAYAN (Devamla) - ...Türk çiftçisi tarım yapmaktan artık bıktırılmıştı ve tarım yapamaz hâle gelmişti, üretemez hâle gelmişti. Orta Asya'dan gelip bu bölgelere buğday ekimini öğreten, mısır ekimini öğreten, darıyı öğreten -darı sözcüğünden tarlanın türetilmesini sağlayan- bu köylüleri darıdan da vazgeçirttiniz, tarladan da vazgeçirttiniz, köyünden de vazgeçirttiniz diyorum. Size helal olsun, çok başarılısınız! (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)