GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:43
Tarih:20.12.2017

CHP GRUBU ADINA MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın 5'inci maddesi üzerinde söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, aynı zamanda, burada olması gereken ama şu anda cezaevinde olan milletvekillerimizi, gazetecileri ve dostlarımızı da buradan selamlıyorum.

Sayın Bakan, aslında bu kanunun 5'inci maddesi üzerinde konuşabilirdim ama Sayın İçişleri Bakanının dediği gibi 5'inci madde üzerinde konuşmayacağım.

GENÇLİK VE SPOR BAKANI OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Burada Bakan, burada, geliyor.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Çünkü Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 20'si yani 16 milyon nüfus şu anda açlık sınırında yaşıyor. Yine, nüfusumuzun yüzde 60'ının karşılığı olan, 48 milyon nüfusumuz, yurttaşımız yoksulluk sınırında yaşıyor. Bu bütçede onlara ilişkin bir şey yok ama bu bütçede -ben yani bunun üzerine çalışmıştım aslında okuduğum zaman ama siz de söylediniz- "terörle mücadele başlığı" altında bir güvenlik bütçesi var. Bir olağanüstü hâl ve millî güvenlik bütçesi var. Her otoriter yönetimin başvurduğu, bu kavramlarla kalıcılaştırılmak istenen ve demokrasiden uzaklaştıran bir otokratik yönetimin bütçe anlayışı var. O nedenle bu bütçe kalemleri üzerinden neden bu tercihi yaptığınızı anlatmaya çalışacağım.

Bu bir siyasal tercih. Yani güvenlik mi, özgürlük mü; demokrasi mi, adalet mi, otokratik bir yönetim mi; hukuk devleti mi, olağanüstü hâl mi? Bu bir siyasal tercih ve maalesef Hükûmetiniz, Adalet ve Kalkınma Partisi çoğunluğu 15 Temmuz darbe girişimini fırsat bilip tercihini demokrasiden, özgürlükten, adaletten değil, olağanüstü hâlle birlikte demokrasi dışı bir tutumdan yana aldı ve maalesef ama maalesef olağanüstü hâl ilan ederek otokratik bir yönetim anlayışını 15 Temmuzdan itibaren sürdürmeye başladı. Bunu çok açık görüyoruz, tercihlerinizden görüyoruz ve bütçe tercihinden görüyoruz ve siz bu cumhuriyetin bir Maliye Bakanı olarak da bunu açıkça burada ifade ettiniz. Terörle mücadele tabii ki bu bütçenin bir parçası olabilir ama bütçenin kendisi olamaz ama siz açıkça bu bütçenin bir güvenlik devleti bütçesi olduğunu, bir millî güvenlik devleti bütçesi olduğunu ifade ettiniz ve bu da bir tercihi ifade ediyor.

Aslında bu tercihin arkasında bir sınıfsal tercih de var, bir sanayi tercihi de var. Bakalım, o güvenlik politikalarınızın arkasında desteklediğiniz sanayinin arkasında kimler var? Ya medya patronlarıyla ilişkili olan sanayi grupları var veya doğrudan doğruya Adalet ve Kalkınma Partisiyle ilişkili olan sanayi grupları var. Tercihinizi bundan yana kullandınız ve bütçenin kaynaklarını yoksuldan, açlık sınırında olan yurttaşlarımızdan değil, bunlardan yana kullandınız.

SALİH CORA (Trabzon) - Sosyal yardımlarda rekor kırdık Sezgin Bey.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Ama tarihin hiçbir döneminde güvenlikçi politikalar, olağanüstü hâl politikaları bir sonuç vermemiştir, bu da vermeyecek. İktidara geldiğiniz zaman sadece Şırnak ve Diyarbakır'da olağanüstü hâl vardı, on iki gün sonra kalktı ama şimdi Türkiye'nin 81 ilinde, on beş aydır devam eden olağanüstü hâl var ve ölümlerden medet umarak bütün bu politikaları sürdürüyorsunuz.

Burada, bakın, bizim yayımladığımız... Sayın Bakan burada gösterdi, ben de gösteriyorum; bunlar bizim muhalefet şerhlerimiz, darbe girişimiyle ilgili kurulan komisyonun muhalefet şerhleri ama ikisi de yayımlanmadı çünkü bu darbeden bu Hükûmet medet umdu maalesef ve olağanüstü hâli kalıcı hâle getirerek de ölümlerden, insan hakları ihlallerinden medet uman ve baskıyla özdeşleşmiş bir Hükûmet modeliyle bunu sürdürüyorsunuz.

Ne yapıyorsunuz, söyleyeyim. Burada Sayın Erdoğan ve bütün bakanlar şunu söylediler: "Filistin'de Fevzi'yi gördünüz mü?" Fevzi bizim canımızı sizden daha çok acıttı, hepinizden fazla acıttı. 14 yaşında, bu şekilde alındı. Ama bunu söylerken ilk önce dönüp kendinize bakacaksınız. Niye kendinize bakacaksınız? Söyleyeyim. Bakın bu kim? 15 yaşında, Hakkâri'de Ertuş. Kolu kırıldı, kolu, canlı yayında, kolu kırıldı ve kolunun sesi ekranlara yansıdı. Buna ilişkin bir şey söylemediniz. Bu kim? Bilmediğiniz Berkin Elvan.

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Hayır, ne diyorsun yani ne?

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bu kim biliyor musunuz? Uğur Kaymaz. Bunlar çocuk, sizin iktidarınız döneminde öldürüldüler, sizin iktidarınız döneminde öldürüldüler.

SALİH CORA (Trabzon) - Yasin Börü var mı orada, Yasin Börü var mı orada?

HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Yasin Börü var mı orada?

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bu kim? Ceylan Önkol.

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Ne demek istiyorsun?

SALİH CORA (Trabzon) - Yasin Börü nerede? Onu kim katletti?

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Ölümleri niye yarıştırıyorsunuz ya? Onlar da çocuk değil mi?

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Peki, daha fazlasını söyleyeyim sizlere, daha fazlasını söyleyeyim. 28 Aralık 2011, Sayın Erdoğan ne söyledi, Sayın Erdoğan ne söyledi?

HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Yasin Börü var mı, Yasin Börü; kafasını taşla ezip yaktığınız, var mı?

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - "Roboski'de ölenlerin failleri bu Ankara'nın karanlık koridorunda kalmayacak." dedi. Kaç yıl geçti aradan? Altı yıl aradan geçti. Bir hafta sonra yıl dönümü olacak, yıl dönümü. Söylemedi mi Sayın Erdoğan? Gitmedi mi Şerafettin Elçi Havaalanı'na, ailelerle görüşmedi mi? Kaç tane çocuk vardı burada? Fevzi'yi söylerken bunlarla ilgili sizden bir cümle çıktı mı bugüne kadar, bir cümle? Bunları söylemeye hakkınız yok. Bakın, bu kim, bunlar kim, bunlar kim? Sadece 2015 yılında ölen çocukların listesi, burada teker teker okudum, burada teker teker okudum.

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - PKK onlar, PKK.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bunlar çocuk, çocuk, çocuk; sizin, sizin...

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - PKK, "sizin" diye konuşma, PKK.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bakın, bunlar kim?

HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Cesaretin varsa git dağa sor hesabını!

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bakın, Taybet ana, bakın, Taybet ana. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Devlet çocuk öldürmez.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Sayın Başkan... Sayın Başkan...

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, izliyoruz, dinliyoruz, bir dakika.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bakın burada sabıka kayıtlarınız var, sabıka kayıtlarınız, onları okuyorum. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Yedi gün, bakın yedi gün Taybet ananın cenazesi yerde kaldı, yedi gün.

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - PKK propagandası yapma, geç onları.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Niye itiraz ediyorsunuz, bunlar doğru değil mi?

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bakın, efendi efendi dinlerseniz sizin için de yararlı olur, efendi efendi dinleyin. Bakın, buna bakın utanın, utanın, buna bakın utanın. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Efendi efendi konuş!

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bu Taybet ana, yedi gün cenazesi yerde kaldı.

BAŞKAN - Sayın konuşmacı, Genel Kurula hitap edin lütfen.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Sabıka kaydınız, bakın.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Şehitler insan değil mi, onları da söyle! Bir de şehitleri söyle!

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bakın, söyleyeceğim, onları da söyleyeceğim.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Söyle, onları da söyle!

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bunlar kim, bakın bu kim? Ne yarattınız? Hamile kadınlar, hamile kadınlar.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Necmettin öğretmenden de bahset biraz!

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bakın hamile kadınlar, size söylüyorum, hamile kadınlar.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Şehitlerden bahset biraz!

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Ayıp ayıp, yakışmıyor, yakışmıyor sana!

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Önünde asker var, asker, doğum yaparken, tamam mı, doğum yaparken.

Buna bakın. Bu kim? 82 yaşında felçli, on dört ay gözaltında kalan yurttaşımız. Ben ancak paylaştıktan sonra tahliye oldular. Biliyor musunuz kim?

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Yalan söylüyorsun, yalan, yalan! Ayıp, yalan!

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Neyi yalan? Bülent Arınç'a sor yalan mı değil mi, Bülent Arınç'a sor.

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Ayıp, ayıp, Meclisin kürsüsünden bunlar ayıp.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bakın, bu 87 yaşında bakın, 87 yaşında, on bir gün...

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Bir tane şehitten bahsetsene.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - ...gözaltında kaldı, on bir gün hücrede kaldı, on dört gün tutuklu kaldı bu dönemde. Bakın, 87 yaşında, 87 yaşında.

SALİH CORA (Trabzon) - Şehit cenazelerinin fotoğrafı var mı orada Sayın Tanrıkulu? Cumhuriyet Halk Partisi ne diyor bu konuya?

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Göstereceğim.

SALİH CORA (Trabzon) - Hani Necmettin hoca, hani Aybüke öğretmen?

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Daha iki gün önce, 4 yaşında çocuk... 4 yaşındaki çocuğa bakar mısınız.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Aybüke öğretmen nerede?

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Söyleyeceğim size değerli arkadaşlar.

MEHMET DEMİR (Kırıkkale) - İyi kopya çekememişsin. Onun âlâsını Süleyman Soylu yaptı.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bunlar da bakın, ilk gün tahliye oldular, ilk gün tahliye oldular.

SALİH CORA (Trabzon) - Eren Bülbül'ü paylaşsana orada. Eren Bülbül'ü niye paylaşmıyorsun?

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Silopi'de 2 tane çocuk değerli arkadaşlar. Bakın, sizin güvenlik politikalarınız...

SALİH CORA (Trabzon) - Necmettin öğretmeni niye paylaşmıyorsun, Aybüke öğretmeni niye paylaşmıyorsun? Yakışıyor mu, yakışıyor mu? Necmettin öğretmeni niye paylaşmıyorsun?

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - ...ne şehitlerin gelmesine ne kadınların ölmesine ne çocukların ölmesine yetmedi. O yüzden, güvenlik politikalarıyla bu iş olmaz. Bakın, bunlar da şehitlerimizin fotoğrafları. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

SALİH CORA (Trabzon) - PKK'nın katlettiklerini niye paylaşmıyorsun, niye paylaşmıyorsun?

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...

Sayın Cora...

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Neden şehitleri önlemiyorsunuz, neden? Neden şehitleri önlemiyorsunuz, neden? Bakın, bunlar şehitlerimizin fotoğrafları. Bakın, söyleyeceğim size.

SALİH CORA (Trabzon) - Necmettin öğretmen nasıl katledildi, Aybüke öğretmen nasıl katledildi?

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bu da Necmettin öğretmen, katledildi.

SALİH CORA (Trabzon) - Nasıl katledildi? Utanmıyor musun? Kınasana, lanetlesene, kınasana, PKK'yı kınasana. Niye lanetlemiyor musun?

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Madem bu politikalarınız cevap veriyor, Necmettin öğretmen nerede, size soruyorum, nerede? Bakın, bu da öğretmen, Şenay öğretmen, Şenay öğretmen. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın Cora...

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Nerede bu? Madem bu politikalar cevap veriyordu neden bunlar yok, aramızda değil?

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Öğretmenleri söyle, kaymakamları söyle, polisleri söyle, askerleri söyle.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Değerli arkadaşlar, neden aramızda değil? Bunların hesabını ben soruyorum.

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Yalan atıyorsun, yalan!

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bunların hesabını burada soracağım, soracağım siz de cevabınızı vereceksiniz. Şunu söylüyorum: Güvenlik politikalarıyla olmaz. Ne yapıyorsunuz sonra? Bize ne yapıyorsunuz onu söyleyeyim. Bize yaptığınız da bütün bunları söylediğimiz için...

SALİH CORA (Trabzon) - Terörü kına buradan, terörü! Teröristleri bir kına buradan!

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Hiç şehit cenazesine gittin mi be, gittin mi bir kere? Bir kere de şehit cenazesine git!

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - ...şikâyetçi Recep Tayyip Erdoğan, şüpheli Sezgin Tanrıkulu, parti meclisi üyesi. Sizin adaletiniz ve siyaset anlayışınız bu. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bakın...

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Cevap ver, cevap.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - ...bir partinin parti meclisi bildirisine bir cumhurbaşkanı, bir genel başkan şahsi suç duyurusunda bulunmamıştır. Bizim eleştirilerimiz ağır olabilir ama biz küfretmedik, biz kimseye küfretmedik, siyasi tespitlerde bulunduk burada ama Sayın Cumhurbaşkanı siyaseten buna karşılık vermedi, vesayeti altındaki savcılarla CHP'nin, ana muhalefet partisinin parti meclisi üyelerine suç duyusunda bulundu.

HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Hukuka başvurmuş, kanunsuzluk yapmamış.

SALİH CORA (Trabzon) - Hakaret etmeyeceksin, efendi olacaksın.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bu, bizim için bir onur belgesidir. Ama -bunu söyleyeyim- Sayın Cumhurbaşkanı bakımından da bu, ileride kendisinin de pişmanlık duyacağı bir belgedir. (CHP sıralarından alkışlar)

HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Hukuka başvurmuş, sizin gibi kanunsuzluk yapmamış.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Daha çok konuşacağım var, buradaki sabıka kayıtlarınız duruyor; onu da bir defaki sefere sizlere anlatacağım.

Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)