GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:43
Tarih:20.12.2017

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tekrar ediyorum, bütçe görüşmelerinin mehabetine aykırı davranan çok az sayıda vekil var; geliyor, konuşmasını yapıp bağırıp çağırıp burayı karıştırıyor ve gidiyor ondan sonra. AK PARTİ'yi bırakın bir tarafa, bu, CHP'ye de haksızlık, size de haksızlık, hepimize haksızlık. Bu doğru bir tavır değil. Hele ki "barış, barış, barış" deyip de âdeta terör diliyle konuşuyor olmanın da nasıl bir karşılığı olduğunu takdire sunuyorum. Baştan aşağı bağıran bir ifade, hakaret eden bir ifade, aşağılayan bir ifade "Senin müktesebatın bana yetmez, sen teröristsin, sen şusun busun..." "Ben barışı savunuyorum." Böyle bir şey olabilir mi arkadaşlar? Bu üslup, bu dil, bu tarz hangi barışa hizmet eder? Biz "çözüm süreci" dedik, "80 milyonun kardeşliği" dedik "tek bayrak, tek millet" dedik neredeydiniz, neredeydiniz? Buraya bağırıp şov yapıp gidip de hangi barışa hizmet etmiş oluyorsunuz? Keşke her türlü sorunda, Aybüke öğretmende de, Necmettin öğretmende de, Eren Bülbül'de de aynı bağırmanızı görseydik. Ama ne hikmetse dönüp dönüp aynı şeyi yapıyorsunuz. Yasin Börü meselesinde, geldiler, malum ekip, sokağa davet ettiler ve Yasin Börü başta olmak üzere 50'den fazla Kürt kardeşimizin ölmesini sağladılar. Bununla ilgili ağzınızı açmadınız ama varsa yoksa aynı tarz.

Sezgin Bey, müktesebat yarıştırmayacağım ama edeple ilgili iddiam var. Yaşınız benden büyük, edebimden susuyorum; tamam.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.