GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:43
Tarih:20.12.2017

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Değerli arkadaşlar, bakın...

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ama imar durum değişikliği gibi, parsel bazında değişiklik yapıyor, İsmail Tamer'in de beş dakikasını aldı.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - ...Sayın Kılıçdaroğlu diyor ki -herhâlde torunlarıyla oynarken- tanklar manklar, o ara darbeler konuşuluyor ya, bakıyor tanklar küçücük, "Darbe olursa ben darbede tankın üstüne çıkarım." diyor.

SALİH CORA (Trabzon) - Oyuncak tank!

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Doğrusunu yapıyor, doğrusunu yapıyor.

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Tankları kâğıttan sanıyor, tankları kâğıt zannediyor.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Ama havaalanından geliyor, tanklar büyük. O anda tankların arasından gidiyor, Belediye Başkanının evine gidiyor.

Şimdi gelelim Sayın Başbakan Binali Yıldırım'a. Binali Yıldırım -Sayın Başbakan- saat 22.19, telefonla konuşuyoruz. "Sayın Başbakanım, durum nedir?" "Haberlerde izliyoruz. Bizim haberlerde izlediğimiz kadarıyla sanki bir şey var. Köprünün bir tarafı kapanmış." Saat 22.19.

22.15'te AK PARTİ Ankara Milletvekili Aydın Ünal beni arıyor, "Başkanım, böyle böyle, Meclisin üzerinden F16'lar uçuyor." diyor. Ben Başbakanımızı arıyorum. Diyor ki: "Elitaş, sanki bir kalkışma var, kalkışma olabilir." Ve 22.19'dan itibaren Sayın Başbakan -sanıyorum on dakika sonra- televizyona bağlanıyor. Diyor ki: "Bu bir kalkışmadır. Kimler bu kalkışmayı yapıyorsa bedelini ödeyecektir." (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Ve arkasından tekrar Sayın Başbakanla konuşuyorum, diyorum: "Sayın Başbakanım, ne yapayım? Ben Kayseri'deyim." Aynen cevabı şu: "Elitaş, çok veballi bir iş, milleti sokağa dökebilir misin?" O gün tüm Türkiye'de olduğu gibi 81 vilayette millet sokağa çıkıyor. Sayın Başbakanımızdan aldığı talimat çerçevesinde genel merkezde genel başkan yardımcılarımız, tüm MYK üyelerimiz, buradaki grup başkan vekili arkadaşlarımız önce Mecliste, arkasından Çankaya'da toplanıp tüm Türkiye'ye, 10 milyon AK PARTİ'liye mesaj atarak "Meydanlarda toplanın." diye ortaya çıkıyor.

HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) - Biz de attık.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bütün AK PARTİ'liler herkesi ortaya çağırarak 00.08'de Türkiye'nin her tarafından, camilerin minarelerinden sela verilip millet meydanlara toplanıyor. Nereden çıkıyor bu hareket? Hani, o sizin "Tünelde." dediğiniz Başbakan var ya; o basiretli, o dirayetli, o inançlı, demokrasi sevdalısı Başbakanın "Bu bir kalkışmadır. Millet sokağa!" dediği andan itibaren çıkıyor. Sayın Cumhurbaşkanının -kefeni sırtında- evlatlarıyla, çocuklarıyla, yanındaki danışmanlarıyla FETÖ'cü hainlerin, Muğla'da tatil yaptığı yerdeki bölgeye saldırıdan on beş dakika önce tesadüfen ayrılması ve yine hiçbir şeyden korkmadan "Ben milletimle beraber ölmeye hazırım." deyip saat ikide, üçte İstanbul Havaalanı'na gelmesi, daha hâlâ ortada tanklar varken... Sayın Başbakanın verdiği talimat çerçevesinde Eskişehir'deki uçakları kaldırmaması, Malatya'daki kalkan uçakları indirmesi, "Eğer havada uçak varsa indirin." diye talimat vermesi... Yazılı emir isteyenlere "Efendim, yazılı emir istiyorum." diyenlere "Ne yazılı emri kardeşim? Millet sokaklara dökülmüş. Demokrasi elden gidiyor, cumhuriyet elden gidiyor. Ben emir veriyorum, bu yazılı emirdir, talimattır." deyip havadaki uçağı indiren o cesaretli, o basiretli Başbakandan dolayı bugün biz bu hâldeyiz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Eğer o Başbakan gereğini yapmasaydı, sinseydi, tankların arasından sıvışıp bir yerde televizyonunu izleseydi, hepimizi tıpkı 12 Eylülde olduğu gibi evimizden alacaklar, bizi derdest edecekler, ya...

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Bir çukura atacaklar.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Konuşuyor olmayacaktın bugün Başkanım.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - ...bir çukura atacaklar ya da bir adaya götürecekler, hep beraber bizi bir odaya hapsedip -Özgür, belki seninle beraber bir odaya girerdik- "Barışın bakalım." diyeceklerdi. Ama o gün Sayın Başbakanın yaptığı konuşması, cesareti, basireti, Sayın Cumhurbaşkanının milletine aşkı, demokrasi sevdası ve ülkedeki en önemli değer verdiği şeyin millet iradesi olduğu "Millet iradesinin üstünde başka bir güç tanımıyorum." diye ortaya çıkışı milleti sokaklara döktü. 28 gün sabahlara kadar nöbet tutan bir millet demokrasi aşkıyla, lideriyle ortaya çıktı. 27 Mayısı gördük, 12 Eylülü gördük ama o güne kadar hiç sesini çıkaramadıklarından dolayı darbeciler geldi emellerine ulaştı. 28 Şubatta balans ayarını verenler, alkışlayanlar olmasaydı...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - ...eğer onlara "Dur." diyen birileri çıkmış olsaydı, lider olsaydı, tıpkı 15 Temmuzdaki gibi bir lider Türkiye'de olsaydı 27 Mayıs da olmazdı, 12 Eylül de olmazdı, 28 Şubat da olmazdı. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Çok şükür ki cesaretli, milletinden almış olduğu iradeyi sonuna kadar kullanan bir Cumhurbaşkanının, bir liderin olması 15 Temmuzu engelledi. Artık bundan sonra Kemal Kılıçdaroğlu üstüne çıkacak tank da bulamayacak.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)