GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:44
Tarih:21.12.2017

MEHMET GÖKER (Burdur) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; rakamlara dayanmadan, özel, anlayabileceğimiz dilde bir konuşma yapayım dedim ama az önce Sayın Muş dedi ki: "Yolsuzluk ve yoksulluk da AKP iktidarında sıfırlandı." Ya, vallahi billahi yuh ya! Ya sizin yaşadığınız ülke farklı ya bizim yaşadığımız atmosfer farklı. İnanın ki anlayamıyoruz. Nasıl yoksulluk azaldı? Bakın, 2016 Orta Vadeli Programı'mızda dolar öngörünüz 2018 yılı itibarıyla 3.700. Ya, 2017 bitmeden yani 2018'e girmeden dolar oldu rabia. Ya, bu millet zaten kafadan bir yıl geriden yoksullaşmış gidiyor. (CHP sıralarından alkışlar)

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Onun için yapıyordu o işareti zaten, dolar 4 lira olacak diye yapıyordu.

MEHMET GÖKER (Devamla) - Bir diğeri, yani Mecliste garip garip şeyler duyuyoruz, az önceki hatibe istinaden; "şeytanın gayrimeşru çocuğu" dedi yani şeytanın normal çocuğu var mı? Vallahi biz bulamadık, ama hani bakınca oluyor. Neyse...

Şimdi, 1 milyon kişiyi, yakınlarıyla birlikte yaklaşık 5 milyon kişiyi ilgilendiren bir konuyu, taşeron yasasını Meclisten ve sendikalardan kaçırarak onlarla görüşmeden, bir iletişim içerisine girmeden, OHAL hakkınızı da kullanarak KHK'yle bu yasayı çıkarmaya çalışmanız gerçekten bizim endişelerimizi artırmakta çünkü evine asgari ücretle ekmek götürmeye çalışan bu kişiler bu yasayı on beş yıldır umutla beklemekte. Gerekçe ne, Meclisten kaçırmanın gerekçesi? Meclis gündeminin yoğunluğu. Buradan sesleniyoruz: Biz çalışmaya hazırız Cumhuriyet Halk Partisi olarak. On beş günlük tatilinizden feda edin, gelin, bu yasayı tartışarak, işçinin, taşeronun, emekçinin hakkını vererek çıkaralım. (CHP sıralarından alkışlar) Zira Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz, işçiden ve emekçiden yana olan, bütünü kapsayan böyle bir yasaya destek vermeye hazırız.

Şimdi, bu bütçeye neden destek vermediğimize gelecek olursak: Enerji tüketimini azalttığı iddiasıyla saat uygulamasında ısrar eden, milleti şafak operasyonuna gider gibi işe gönderen bir Enerji Bakanına mı onay vereceğiz?

Kirasız olarak FETÖ okullarında okuduğunu kendisi ifade eden Sayın Bakan, yayın hayatını FETÖ'yle mücadeleye adamış Sözcü gazetesini FETÖ'cülükten yargılayan bir yargı. Bu Adalet Bakanlığına mı "evet" diyeceğiz?

Nepotizm yani hısım akrabaya öznel ve adil olmayan şekilde ayrımcılık yapmak demek. Peki, "aileden sorumlu" değil de "ailesinden sorumlu" bakanlığa dönüşen, neredeyse tüm hısım akrabasını bakanlıkta yüksek mevkilere getirmiş olan bu bakanlık bütçesine mi "evet" diyeceğiz?

Adaları Yunanistan'a kaptıran, yemek duasını değiştirmekten başka bir iş yapmayan; yetmediği gibi, vatan toprağını koruyan Mehmetçiklerimize at eti yediren Millî Savunma Bakanlığına mı "evet" diyeceğiz? (CHP sıralarından alkışlar)

Sistematik olarak soruların çalınmasına rağmen çıkıp bir özür dahi dilemeyen, 400 bin atanamayan öğretmen varken sözleşmeli öğretmenlerle eğitim sistemimizi götürmeye çalışan Millî Eğitime mi "evet" diyeceğiz?

Yediği ekmek, içtiği suyla aynı vergiyi ödeyen ama benzin almaya gittiğinde Porsche ile 10 bin liralık arabasına aynı vergiyi ödeyen, vergide adaletsizlik sistemini ortadan kaldırmayan bu Maliye Bakanlığına mı "evet" diyeceğiz?

Koruyucu hekimlik yapması gerekirken yüzde 70 hasta garantisi veren, ilaç ham maddelerinde haram-helal tartışması başlatan, doktoru değil de bilgisayar programını öncelik sayan, hastaneleri ticarethaneye çeviren bu Sağlık Bakanlığına mı "evet" diyeceğiz?

Mazotun 5 lira olduğu bir ülkede tarlasını ekemeyen çiftçiyi görmezden gelen, desteklemeleri yarıya indiren, samandan mercimeğe ithal eden bu Tarım Bakanlığına mı "evet" diyeceğiz? Burada yaşadığımız çelişki şu aslında, sosyal medyada da bu çok dönüyor: Hayvan az diye hayvan ithal ediyoruz, saman az diye saman ithal ediyoruz. Hayvan azsa bu samanı kim yiyor? Nereye gidiyor bu saman? (CHP sıralarından alkışlar)

Kendiniz itiraf ettiniz kentlere ihanet ettiğinizi, Genel Başkanınız söyledi ama daha dün Bolu Gölcük'te bir araziyi yine bir yandaş firmaya peşkeş çektiniz. Her şeyi ithal yaptığınız...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET GÖKER (Devamla) - Sayın Başkan, tamamlayayım lütfen.