GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:44
Tarih:21.12.2017

MHP GRUBU ADINA MUHARREM VARLI (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bütçenin son konuşmaları, son görüşmeleri yapılıyor. İnşallah vatanımıza, milletimize hayırlı olsun dileklerimle sözlerime başlamak istiyorum.

Yine, Birleşmiş Milletlerde Kudüs'le ilgili alınan kararın Türkiye için iktidarıyla muhalefetiyle çok önemli bir başarı olduğunu, bu manada Kudüs'te yaşayan Filistinli değerli din kardeşlerimizin yanında olduğumuzu her fırsatta belirttik, bundan sonra da onların yalnız kalmayacağını, onlarla birlikte olacağımızı belirtmek isterim. Şu hususu da özellikle sizlerle paylaşmak isterim: Doğu Türkistan'da, Kerkük'te, Kırım'da ve diğer Müslüman din kardeşlerimizin ve Türk hemşehrilerimizin, kardeşlerimizin yaşadığı bölgelerde de aynı hassasiyetle konuların üzerine gidilirse başarılı olunacağını ve bu manada oradaki insanlarımızın da yalnız olmadığını ve kendilerinin yanında bir güç olduğunu bilmelerini belirtmek açısından önemli bir gelişme olacaktır.

Değerli arkadaşlarım, özellikle Sayın Maliye Bakanı da buradayken daha önce de bunu birçok defa gündeme getirdim, yine söylemek istiyorum: Bu 2/B arazilerinin satışlarında rayiç bedellerle ilgili bir sıkıntı var, rayiç bedeller yüksek. Bakın, araştırın; Adana Ceyhan Üçdutyeşilova köyünde TİGEM arazisi 2/B statüsünde satıldı. Orada hak sahibi olmalarına rağmen insanların yüzde 30'u bile kendi hak ettikleri tarlayı satın alamadılar. Onun için, bu rayiç bedellerin çiftçilerin alabileceği düzeyde düzenlenmesi, orada yaşayan insanlarla hasbihâl edilerek, istişare edilerek, ziraat odalarına, ilçe tarım müdürlüklerindeki görevlilere sorularak belirlenmesi doğru olacaktır. Nihayetinde, o tarlaları işleyen insanların o tarlayı almasıdır bizim gayemiz, umudumuz. Buradan her defasında bunu gündeme getirmenin altında yatan gerekçe de budur. Onun için, bizim, üreten insanları, tarımın içerisinde olan insanları korumakla mükellef olmamız lazım, bu manada da onları koruyacak şekilde düzenlemeler yapmamız lazım. Burada da özellikle Maliye Bakanlığına ve Sayın Bakana, sayın bürokratlara önemli bir görev düşüyor.

Yine, bu Üçdutyeşilova köyünde yüz yıldan fazladır mera olarak işlenen arazi ne yazık ki bu 2/B yasasından sonra TİGEM tarafından sürülmeye başlandı. Bu manada oradaki köylülerde çok büyük bir rahatsızlık var. O insanlar bizim insanlarımız, Osmanlı'nın son dönemlerinde getirilip oraya yerleştirilen insanlar ve o arazileri de yüz yıldan fazladır işleyen; o arazi de yine köy olarak, mera olarak kullanılan bir yer. Buna da bir çözüm üretilmesi sizlere düşüyor Sayın Bakan, bu manada yardımcı olmanızı istiyoruz. Eğer yapılacak bir düzenleme varsa, bize düşen bir şey varsa biz de sizlerin yanındayız, yardımcı olmak için elimizden gelen her şeyi yaparız.

Yine, efendim, bu Adana Enerji İhtisas Bölgesi'nin kurulacağı, çok önemli bir yatırım olacağı hep söylendi ancak şu ana kadar bir tek çivi dahi çakılmadı. Bununla ilgili de bir çalışma yapıp o bölgeyi canlandırmamız lazım. Adana'daki işsizlik oranını sıfır noktasına çekebilecek bir yatırım olacaktır bu. Bu noktada da Hükûmete yine önemli görevler düşüyor. Eğer bu manada yine bize düşen bir şey varsa yardımcı olmamız gereken, her türlü yardıma hazır olduğumuzu belirtmek isterim.

Yine, Ceyhan Organize Sanayi Bölgesi bir türlü kurulamadı. Kurulma aşamasında ufak tefek kanuni düzenlemeler yapılması gerekiyordu, bunlar aşıldı ancak şu anda arazinin tekrar oraya tahsisiyle ilgili bir sıkıntı var, bunun da giderilmesi için Hükûmete önemli görev düşüyor. Bunları bir an önce başarırsak Adanalı hemşehrilerimize önemli bir hizmet sunmuş oluruz.

Değerli arkadaşlarım, ben gecenin bu saatinde -konuşulacak çok şey var ama- sözü çok fazla uzatmak istemiyorum. Yalnız, tarihi bilen, özellikle Osmanlı'yı kendisine örnek alan insanların Şeyh Edebali'yi de iyi dinleyip, iyi okuyup, iyi anlamaları gerekir diye düşünüyorum. Eğer Şeyh Edebali'yi iyi anlarsak biz daha makul, daha ölçülü davranırız. Çünkü iktidar olmak kolay değil, her eleştiriye cevap vermek de iktidar olmak değil. Yani olacaktır, burada insanlar eleştiri getirecektir, beğenmedikleri şeyler olacaktır ama tabii ki hakarete varmadan... Her söylenecek şeye kalkıp da cevap verirsek bu Şeyh Edebali'nin söyledikleriyle uzlaşmaz diyorum. Osmanlıyı eğer iyi biliyorsak, iyi anlıyorsak, Şeyh Edebali'yi de iyi anladıysak burada bunları yapmamamız lazım.

Bir de bu 15 Temmuzla ilgili çok şey konuşuluyor. Ben diğer siyasi partilerin genel başkanlarının nerede olduğunu bilmem, bu konuda yorum yapmak da haddim değil. İşte, bu konuda bir şey söylemek benim haddim değil ama Sayın Genel Başkanımız saat dokuz buçukta, MHP Genel Merkezinde ışıkları yaktırarak meşru Hükûmetin ve demokrasinin arkasında olduğunu ilan eden ilk genel başkandır.

Hepinize saygılar sunarım. (MHP sıralarından alkışlar)