| Konu: | Bitlis'te Yukarıölek köyü mezarlığında bulunan 267 cenazenin savcılık talimatıyla çıkarılarak İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 44 |
| Tarih: | 21.12.2017 |
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, bu saatte aslında can sıkıcı bir şey ifade etmek istemezdim ama bir baba tarafından özellikle iletilen bir mesajı size aktarmak istiyorum çünkü yarınki ortam içerisinde bu pek mümkün olamayacak.
Şimdi, bu, Bitlis'te Yukarıölek mezarlığıyla ilgili. Kızı burada defnedilmiş olan yani kızını orada ziyaret etmek isteyen bir baba, 18 Aralık 2017 tarihinde Bitlis Valiliğine yazılı bir dilekçeyle müracaat ediyor çünkü son günlerde o mezarlığın güvenlik güçleri tarafından yıkıldığı duyumunu alıyor. Ondan sonra, verdiği dilekçede, kızının mezarını ziyaret etmek istediğini, o bölgede herhangi bir yasağın olup olmadığını soruyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Valilik yetkilileri, dilekçesini jandarma bölgesi diye jandarmaya havale ediyorlar. Jandarma da 19 Aralık tarihinde arıyor ve diyor ki: "O mezarlıkta bulunan 267 cenaze savcılık talimatıyla çıkarılmış ve İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmiştir." "Bunun üzerine, 20 Aralık tarihinde mezarı ziyaret etmek için Yukarıölek köyünde bulunan mezarlığa gittim ve mezarlıkta kızımın -dâhil olmak üzere- mezarı yerinde yoktu ve diğer mezarlar da aynı durumdaydı. Kısacası, kızıma ait cenaze dâhil tüm cenazeler oradan alınıp götürülmüş." diyor.
Bunun üzerine, Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığına 21 Aralıkta yani bugün müracaat ediyor ve suç duyurusunda bulunuyor, diyor ki: "Zaten kızımın cenazesini ben Urfa Adli Tıptan defin ve nakil ruhsatını alarak teslim almış ve defnetmiştim. Bu defin işlemiyle ilgili hatta hakkımızda soruşturma açılmıştı ve beraat etmiştik eşimle birlikte. Kızımın açık kimliği bilinmesine rağmen, tekrar adli tıp işlemlerine tabi tutulması hiçbir hukuk kuralıyla açıklanamaz bir durumdur."
Sayın İçişleri Bakanı burada yok ama ben Sayın Bakanın lütfen iletmesini istiyorum. Bu yol, yol değil. Yani, gerçekten, burada Müslümanlıktan bahsediliyorsa, inançtan bahsediliyorsa insanların daha önce defnedilmiş olan kızının mezarını ziyarete giden bir babaya bunun yaşatılmaması gerekir. 267 cenazenin çıkarılmış olduğundan bahsediyoruz. Çok vahim bir olay olduğu için bunu dile getirme gereğini duydum.
Teşekkür ederim.