GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 7 Ocak Osmaniye'nin düşman işgalinden kurtuluşunun 96'ncı yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:46
Tarih:09.01.2018

SUAT ÖNAL (Osmaniye) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 7 Ocak Osmaniye'nin kurtuluşunun 96'ncı yıl dönümü üzerine gündem dışı söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle, Genel Kurulu ve ekranları başında bizleri izleyen aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Osmaniye'nin düşman işgalinden kurtuluşunun 96'ncı yıl dönümünü 7 Ocak Pazar günü Osmaniye'de büyük bir coşkuyla kutladık. Kahraman ecdadımızın Birinci Dünya Harbi'nde her cephede olduğu gibi Çukurova'da da yokluk ve kıtlık içerisinde âdeta yedi düvele karşı destansı bir mücadele vererek iman gücüyle kazandığı şanlı zaferi, bu zaferi kazanan kahramanlarımızı ve tüm şehitlerimizi bir kez daha minnet ve şükranla andık.

Çukurova bölgesinde 3 Ocak İçel'in, 5 Ocak Adana'nın, 6 Ocak Ceyhan'ın, 7 Ocak Osmaniye'nin, 8 Ocak Erzin'in, 9 Ocak da Dörtyol'un düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümleri olup her yıl coşku ve heyecanla kutlanırken, özellikle içinde bulunduğumuz şu günlerde, İstiklal Savaşı öncesinde olduğu gibi, ülkemize karşı takınılan haince tutumlar, devletimizi bölmeye ve parçalamaya yönelik yapılan planlar karşısında bu kutlamalar birlik ve beraberliğimiz ve dünyaya verilen mesaj açısından çok daha anlamlı hâle gelmiştir.

Değerli milletvekilleri, bilindiği gibi, 30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi'nin hemen akabinde haçlı ruhuyla Anadolu işgal edilmiş, Kahramanmaraş, Gaziantep ve Şanlıurfa önce İngilizlerin, ardından da Fransızların kontrolüne girmişti. Fransızlar daha sonra Mersin, Adana, Hatay ve Osmaniye'yi de işgal ederek genç-yaşlı, kadın-erkek demeden masum insanları vahşice katletmiş, ağıtlara da konu olan mezalimi sergilemişlerdir. Tarih boyunca esaret yerine şehadeti, zillet yerine izzeti tercih eden aziz ecdadımız tüm Anadolu'da olduğu gibi Osmaniye'de de kahramanca işgalcilere karşı mücadele ederken Kurtuluş Savaşı'nın Osmaniye'deki kahramanlarından Saim Bey, Rahime Hatun, Palalı Süleyman, Hasan Çavuş, Cerit Süleyman, Karagüvenlerin Halil, Ali Gök Mustafaoğlu ve arkadaşları "Esaret zincirine gelemez bu asil millet, şehitlik rütbe bize/Cennet vatanımıza göz dikenler, elbet sonunda gelir dize/Dünya âlem bilsin ki sarsılmaz çelikten imanımız var/Âlemlerin Rabb'ine sığındık, yüce Allah bize yâr." diye haykırarak korkmadan, yeise düşmeden düşmanları yurdumuzdan kovmuşlardır.

Değerli milletvekilleri, ecdadımızın o yokluk ve kıtlık içinde geçen günlerde "Konu vatansa gerisi teferruattır." diyerek bir olması, tefrikaya girmeden yaşlı-genç, kadın-erkek, kız-kızan hep birlikte savaşması merhum Mehmet Akif Ersoy'un "Girmeden tefrika bir millete düşman giremez/Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez." sözlerinin bir müşahhas örneği olmuştur.

Evet, ecdadımız bu cennet vatan için, bu ilahî ezan için, şanlı bayrağımızın semalarda ebediyen dalgalanması için beraber oldu ve canlarıyla, kanlarıyla bedel ödeyerek bu aziz vatanı bize miras bıraktılar. Kurtuluş Savaşı'ndaki destansı mücadelede, nasıl ki Antep'in "Gazi", Maraş'ın "Kahraman", Urfa'nın da "Şanlı" unvanını hak ettiği gibi, Osmaniye de yiğit insanlarıyla milletin gönlünde "Yiğit Osmaniye" unvanını kazanmıştır.

Değerli milletvekilleri, Anadolu'yu yurt tuttuğumuz 1071 Malazgirt Zaferi'nden beri ülkemiz üzerinde emelleri olan, bizi bu coğrafyadan silip atma arzusuyla yanıp tutuşanların yine bugünlerde de boş durmadıkları apaçık ortadadır. Hemen yanı başımızda, Suriye ve Irak olmak üzere, birçok Müslüman ülkede çıkarılan kargaşa, akıtılan gözyaşı ve kanın senaryosunu hazırlayan şer güçler ve onların taşeronları ülkemizin birliğini, beraberliğini bozmaya yönelik organize faaliyetlerine devam etmektedirler.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Önal, bir dakika ek süre veriyorum.

SUAT ÖNAL (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.

Millet olarak bugün de bize düşen, Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, tüm etnik unsurlarıyla ecdadımıza yakışır bir şekilde kurtuluş mücadelesindeki gibi birlik ve beraberliğimizi muhafaza etmek ve tefrikaya düşmemektir.

Bu vesileyle, Kurtuluş Savaşı'nın meşalesini yakan başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere, tüm aziz silah arkadaşları ile şehit ve gazilerimizi bir kez daha minnet ve şükranla anıyor, Osmaniyeli hemşehrilerimizin ve tüm aziz milletimizin kurtuluş bayramını tekrar kutluyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)