| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 48 |
| Tarih: | 11.01.2018 |
CHP GRUBU ADINA ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Değerli milletvekilleri, taşeron sorunu ülkemizin yıllardır süregelen önemli sorunlarından biriydi. Bunun çözümlenmesini tüm siyasi partiler de sendikalar da istiyorlardı. Bununla ilgili, Cumhuriyet Halk Partisinin bundan yaklaşık birkaç ay önce yaptığı taşeron toplantısında, sendikalar taşeron platformuyla birlikte soruna bir çözüm önerisi de getirmişti. Hükûmet, dönemin başbakanı daha önceki süreçte, 2015 seçimlerinde taşeronların tümüne kadro vereceğini açıklamıştı. İki yıllık süre sonunda Meclisin, taşeron konusunu konuşarak çözüme eriştireceğini düşünürken kanun hükmünde bir kararnameyle taşeronla ilgili düzenleme yapıldı. Ne yazık ki bu düzenleme Türkiye'de taşeronla ilgili sorunu çözmek yerine daha karmaşık hâle getirdi. Aynı iş yerinde çalışan, asıl işi yapanla aynı emeği harcayanların asıl kadroya alınmaları ve eşit ücret almaları bizim talebimizdi.
Uygulamada ne yazık ki kamuda taşeron sona erdirilmedi. 26 farklı kamu iktisadi teşebbüsü kapsam dışı kaldı. 5018 sayılı Kanun dışında kalan 36 farklı özel bütçeli kuruluşun da yalnız 8'i kapsama alındı, diğerleri taşeron olarak kaldı. Kamuda mal, yapım işi ve danışmanlık ihalelerinde çalıştırılanlar kadroya alınmadı. Hizmet alımı ihalelerinde personel gideri yüzde 70'in altında ise orada çalışanlar kadroya alınmadı. Çoğu kurumda bu nedenle, yemekhane ve çağrı merkezi çalışanı taşeron kaldı. 14 bin PTT çalışanı taşeron kaldı. Millî Eğitim Bakanlığında, İŞKUR'da, toplum yararına çalışan, Avrupa Birliği projesi kapsamında olan ve aile birliği vesilesiyle çalışanlar kapsama alınmadı. AFAD geçici barınma merkezi çalışanları kadroya alınmadı. Sağlık Bakanlığında, aile hekimliğinde, sivil toplum örgütü olsa da Kızılayda çalışanlar kadroya alınmadı. İller Bankasında, Orman Bakanlığı gibi kuruluşlarda kapsam dışı bırakılanlar oldu. Karayollarında, şeker fabrikalarında, ÇAYKUR'da kadro bekleyenler ne yazık ki umutlarında hüsrana uğradılar. Özellikle, Karayollarında anahtar teslimi çalışan işçiler kadro beklerken bu anlamda yapılan düzenlemede onların bu hakları da verilmedi. Belediyelerde ise durum daha karmaşık hâle getirildi. Belediyelerin kendilerine ait kurmuş olduğu şirketlerdekilerden dilekçe alınmadı. Belediyelerde bu işçilerin devredileceği yeni şirket yapısı oluşturulacak, onunla ilgili de problemler doğacak çünkü belediyelerdekiler belediye kadrosuna alınmayı bekliyorlardı, bu düzenlemede bu haklardan da mahrum kaldılar.
Keza, ücretlerde iyileştirme sağlanmadı. Bu anlamda, güvenlik soruşturması tespit komisyonunun çalışmaları, geçmişe dönük kazanımların ortadan kaldırılması, emekli olan taşeron işçilerinin işsiz bırakılması gibi, iyileşmeler beklerken sorunlar da üretecek düzenlemelere gidildi. Bu anlamda, işe iade davası devam edenler "Davalarımızdan feragat edip işe girelim." talebinde bulunsalar dahi bunlar değerlendirmeye alınmadı. Ayrıca, 4 Aralıktan önce, çeşitli nedenlerle, dört beş yıldır çalıştıkları hâlde çıkarılıp onların yerine bu düzenlemeden haberdar olduğu varsayılan kişilerin işe alınması yeni mağduriyetlerin kapısını açtı. Kısacası, taşeron düzenlemesi, ülkedeki mevcut hâlinden daha karmaşık ve sorunlu hâle getirdi. Oysa emek en yüce değerdir, tüm çalışanların hakları verilmelidir. Özellikle, kamuda mağdur olan kesimin sorunları mutlaka çözüm bulmalıdır ve kamuda çalışan tüm işçilerin -"ama"sız "lakin"siz- tamamı çalıştıkları kurumlarda işe alınmalıdır çünkü onlar, asıl işi yapanla aynı işi yapmakta ama onların o hak edişleri verilmemektedir. Taşeron olgusu ortadan kalkmamış, bu düzenlemeyle taşeron devam etmektedir.
Bu anlamda, yüce Meclisin oluşturacağı Meclis araştırması komisyonuyla Türkiye genelinde sorunun bütünü ele alınarak taşeronla ilgili kalıcı bir çözüm gerekli ve ihtiyaçtır. Emekten yana olan, daha doğrusu taşeronda var olan güvencesiz, sendikasız, hak, adalet arama özgürlüğünün dahi tanınmadığı uygulamalar bu ülkeye yakışmamaktadır. Bu taşeron modern bir kölelik uygulamasıdır. Bu bağlamda, ortadan kaldırılmasının gerektiğini düşünüyorum çünkü hepinize telefonlar geliyordur, başvurular vardır. Hak ettiğini düşünen insanların, çalışanların, emekçilerin mağduriyeti bu süreçte sonlandırılmalıdır.
Bu anlamda, Meclis araştırmasının Meclisimiz tarafından kabul edilmesini diliyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)