| Konu: | GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK?ÜN ÖLÜMÜNÜN 74?ÜNCÜ YIL DÖNÜMÜNE İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 10.11.2012 |
BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Büyük Atatürk'ün vefatının 74'üncü yıl dönümü dolayısıyla Türkiye Büyük Millet Meclisimizin bugünkü birleşiminde özel gündemli bir toplantı yapıyoruz. Biraz önce Büyük Atatürk'ün vefatı münasebetiyle üç siyasi partimizin grupları adına konuşmalar yapıldı. Başta Sayın Genel Başkan Kılıçdaroğlu olmak üzere, Sayın Halaçoğlu ve Sayın Şanlı arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum, fevkalade güzel, anlamlı ve Büyük Atatürk'ü farklı açılardan ele alan konuşmalarını yaptılar.
Değerli arkadaşlarım, grupları adına konuşan arkadaşlarımız da temas ettiler, bir bilgi vermek açısından, sabah yaşadığımız acı olayı bir cümleyle sizlere takdim etmek istiyorum. Siirt Pervari kırsalında askerî bir helikopterimiz birkaç gündür yağan şiddetli yağmurların arkasından yoğun, kesif bir sisin içerisinde maalesef dağa çarptı. Saat 07.15 sıralarında, bu acı olayda 3 subayımız, 4 astsubayımız, 1 uzman çavuşumuz, 9 uzman erbaşımız şehit oldu. Tamamen teknik ve hava şartlarından ortaya çıkan bir olay. Fevkalade üzgünüz. Sabah Büyük Atatürk'ün huzurundayken kısmen haber aldığımız bu konu artık netleşmiş bulunuyor. Şehitlerimize ve onların şahsında tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz, aziz milletimize ve en yakınlarına, bu acıyı yüreklerinde hisseden herkese sabır diliyoruz, başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz.
Değerli milletvekilleri, bugün Anıtkabir'deydik, pek çok arkadaşımız da orada bulundular, resmî törenler yapıldı. Resmî törenlerin arkasından da Millî Kütüphane salonunda, her yıl yaptığımız gibi, bana bağlı bir kurum olan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun organizasyonunda bir resmî anma toplantısı yaptık. Bu toplantıda, Kurum Başkanı, bendeniz ve Sayın Cumhurbaşkanımız konuşmalar yaptılar. Bugün de Meclisimizde, Sayın Başkanımızın riyasetinde bu toplantıyı yapıyoruz. Büyük Atatürk'ü, vefatının 74'üncü yıl dönümünde minnet ve şükran duygularımızla anıyoruz.
Ülkemizin bağımsızlık savaşında Atatürk'le birlikte mücadele vererek toprağa düşen tüm şehitlerimize rahmet diliyor, onların aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum. Gazilerimize ve hayatta kalanlara şükranlarımızı sunuyor, onlara Allah'tan sağlık ve afiyetler diliyorum.
Atatürk, kararlılığı, sahip olduğu sağlam irade gücü ve yenilikçi kişiliğiyle Türk ve dünya tarihinde yer alan müstesna bir liderdir. Birinci Dünya ve Kurtuluş Savaşlarında gösterdiği askerî yetenekleriyle büyük bir komutan, Birinci Dünya Savaşı sonrasında dağılmanın eşiğindeki bir milleti tam bağımsızlık ve kardeşlik duygularıyla yeniden bir araya getirmeyi başaran, siyasi dehaya sahip bir devlet adamıdır. Kurtuluş Savaşı'nın sıkıntılı günlerinde, savaşların yorgun düşürdüğü bir milleti, her taraftan işgal edilmiş bir vatanı, dağıtılan bir orduyu toplamış, bağımsızlık mücadelesini Anadolu'da başlatmıştır.
Atatürk'ün başarılarında taşıdığı bu müstesna özellikleri yanında, Türk milletine olan güven ve inancı da büyük rol oynamıştır. Onun milletine güveni tamdır. 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun'a ayak bastığında elinde hiçbir maddi kuvvet bulunmuyordu. Kendi ifadeleriyle, yalnız yüksek ve manevi bir kuvvet vardı, o kuvvet milletin ta kendisiydi.
Gazi Mustafa Kemal, bağımsızlık aşkıyla, dağılan cihanşümul bir devletin yerine, kuvvetini milletinden alan yeni bir devlet kurdu. Bu yıl 89'uncu kuruluş yıl dönümünü kutladığımız cumhuriyetimiz, elbette Onun milletimize armağan ettiği en büyük eseridir. Her fâni gibi O da ebedî âleme intikal etmiştir.
Atatürk, cumhuriyet, fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla "Her fikre saygı duyarız." sözüyle bizlere millet olarak en büyük eseri cumhuriyete sahip çıkmamız gerektiğini gösteriyor.
Yine, Atatürk'ün en belirgin özelliklerinden birisi de fikir adamı olma niteliğidir. O'nun fikirlerinin özünü oluşturan temel felsefe, her türlü dogmatik unsurdan arınmış, akılcı dünya görüşüdür. Atatürk, bilim ve akla verdiği önemi sıklıkla belirtmiş, problemler karşısında ilmin ışığında çözüm yolları aramayı tavsiye etmiştir. Ülke gerçeklerinden kaynaklanan sorunlar karşısında aklın ve ilmin rehberliğini kabul eden bu çağdaş görüş, milletimizi daima iyiye, doğruya ve yararlıya yöneltmiştir.
Millî sınırlarımız içinde millet egemenliğine dayalı bağımsız bir devlet olarak varlığımızı sürdürebilmemiz, ülkenin milletiyle bölünmez bütünlüğü sağlanarak birlik ve beraberlik içinde çalışmakla mümkündür. Atatürk'ün ilke ve düşünce yapısının temeli millet iradesinin egemen olmasına dayanır. Sözde değil, özde demokrasiyi yerleştirmek ve yaşatmak, cumhuriyetin temel hedefidir.
Demokrasi devlet hayatına egemen olmadıkça hukukun üstünlüğünden bahsetmek de mümkün değildir. Bağımsızlık, devletin dünya milletleri arasında hak ettiği yeri almasını sağlar. Kendi ayakları üzerinde durmasını başarabilen milletler ancak bağımsızlıklarını sürdürebilirler. Bu da elbette üreten, insanlığa emeğiyle katkı sağlayan insanların yetişmesiyle mümkün olacaktır.
Bilgi "güç"tür. Bir millet ürettiği bilgi oranında güç sahibidir. Bir ülkenin uluslararası arenada sözünün dinlenir ve dünya siyasetine yön verebilir olması bu güce bağlıdır. Aynı zamanda, bu güç, sosyal barışın ve iç istikrarın da sigortasıdır. Tarih, bilgi üreten, ürettiği bilgiyi hayata aktaran milletlerin büyük medeniyetler kurduğuna tanıklık eder.
Atatürk, Osmanlı Devleti'nin yıkılışına tanıklık eden bir lider olarak yeni Türkiye devletinin temellerini atmıştır. İlerlemek için toplumun her kesiminin aynı hedefe yönelmesi gerektiğini görmüştür.
Gazi Mustafa Kemal'in düşünce sistemi, idealleri ve ortaya koyduğu ilkeler ayrıştırıcı, bağnaz bir ideolojik çerçeve içerisine hapsedilmediği sürece, bugün de ülkemizin ve milletimizin karşı karşıya kaldığı sorunların halledilmesinde bizlere ciddi anlamda yol gösterici olacaktır.
İlkelerinin belirlediği reçeteye bakarsak Gazi Mustafa Kemal'in asıl hareket noktasının birey olduğunu görürüz. İnsana yapılan yatırım geleceği garanti eder. Dünyayı takip edebilen, olayları doğru okuyan, çağın modern teknikleriyle yetişen, millî ve manevi değerlerimize bağlı nesiller ancak geleceğimizin teminatı olabilir.
Bütün gayret ve amacımız Atatürk'ün eserlerine ve aziz hatırasına sahip çıkmaktır. Bizler, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilelebet payidar kalmasının azmi ve gayreti içindeyiz. Cumhuriyetimizin değerleri aynı zamanda milletimizin değerleridir. Elde ettiğimiz kazanımlarla devlet ve millet olarak parlak bir geleceğe umutla bakıyoruz. Ülkemizin milletler topluluğu içinde kazanmış olduğu itibar ve onurlu yer bu kazanımların açık göstergesidir.
Bilimde, sanatta, siyasette, kültür ve ekonomide ülkemizin elde ettiği başarılar ve edecekleriyle Atatürk'ün hayal ettiği hedeflere ulaşacağız. Kurumlarımız ve bir bütün hâlinde devletimiz, yürütmekte oldukları hizmet ve faaliyetleri bu doğrultuda artırıp geliştirerek sürdürmektedir ve bundan sonra da sürdürecektir.
Bu düşüncelerle sözlerime son verirken Hükûmet adına da vefatının 74'üncü yıl dönümü nedeniyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü saygıyla, şükranla anıyor; millî mücadelemizin bütün kahramanlarına, şehitlerimize ve gazilerimize rahmet diliyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ, CHP ve MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Arınç.