| Konu: | Yunan işgali altındaki Ege adalarına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 54 |
| Tarih: | 01.02.2018 |
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Saygıdeğer milletvekilleri, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Ülkemiz son derece netameli, son derece kritik bir süreç yaşıyor; hem iç barışımız açısından hem de ülkemizin toprak bütünlüğü, sınır güvenliği açısından önemli bir süreç. İlk gün "Afrin harekâtı başladı." haberini duyar duymaz hemen şunu söyledim: "Askerimizin, Mehmetçiğimizin ayağına taş değmesin. Bu operasyonun arkasındayız. Aynı zamanda, böyle günlerde hükûmet-devlet ayrımı olmaz. Elbette devletimizin de ordumuzun da arkasındayız." Bunda bir tereddüt yok, hiçbir tereddüt yok. (CHP sıralarından alkışlar)
Ancak böyle günlerde -özellikle AKP'li kardeşlerime seslenmek isterim ki- ulusal birlik gerekir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk diyor ki: "İç cephede birlik sağlamadan dışarıda hiçbir başarıyı sağlayamazsınız." Şimdi, peki, nasıl sağlayacağız biz bu, iç cephede birliği? Taç giyen başın akıllanması gerekir. İç cephede birlik. Nedir iç cephede birlik? Bakın, ben Kıbrıs Harekâtı'nda altı ay İpsala'da arazide kalmış bir arkadaşınızım. Hepimizin elinde transistörlü radyolar, her gün, siyasiler ne diyor dinlerdik.
Şimdi, bakın, 16 Nisandan önce söyledik, dinlemediniz, linç kampanyaları yaptınız. Hepsine eyvallah ama Türkiye'yi Cumhurbaşkansız bıraktınız kardeşim. Şu anda, Türkiye'mizin seçilmiş bir Cumhurbaşkanı var; Sayın Recep Tayyip Erdoğan ama aynı zamanda AKP Genel Başkanı olarak gidiyor, il kongrelerinde "Ulan ahlaksızlar!" diye hepimize küfrediyor. Böyle bir siyasetle biz nasıl içeride birlik sağlayıp da dışarıda başarı elde edeceğiz? (CHP sıralarından alkışlar)
SALİH CORA (Trabzon) - Siz de bizi tehdit ediyorsunuz. Siz niye tehdit ediyorsunuz?
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Devamla) - Unutmayın, orada savaşan her asker gözüyle, kulağıyla içeride ne olup bittiğine bakıyor.
SALİH CORA (Trabzon) - Başkasını eleştirirken önce aynaya bakmak lazım.
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Devamla) - Şimdi, herkesi ötekileştirerek bu işin altından kalkamazsınız. Buradan, hepinize ama hepinize rica ederek söylüyorum: Eğer hep beraber bu badireyi atlatacaksak mutlaka bu birliği sağlamak zorundayız.
SALİH CORA (Trabzon) - Önce özür dilemeniz lazım.
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Devamla) - Bakın, adalarımız işgal altında diyoruz. Adalar işgal altında; bu adalar, Lozan Anlaşması'na göre işgal altında, 1939 tarihli İngiliz haritasına göre işgal altında, 1957 tarihli Amerikan haritasına göre işgal altında.
SALİH CORA (Trabzon) - Faruk Loğoğlu'na sormak lazım.
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Devamla) - 18 ada, 1 kayalık ve 154 formasyon işgal altında. Ne diyor bu ülkenin Cumhurbaşkanlığı makamında oturan zat? Diyor ki: "Ben tarihî dosyalar hazırlatıyorum." Ee? "Bu adaları sizin liderleriniz verdi." Beyler, karnımızdan konuşmaya gerek yok. "Sizin liderleriniz verdi." dediğiniz "Atatürk ve İnönü verdi." demek istiyor.
Şimdi ben soruyorum: Ya, arkadaş, 1923'te Lozan imzalandı. 1930'da, 1940'da, 1950'de, 60'da, 70'de, 80'de, 90'da, 2000'de -ya seksen yıl- bir Yunan Başbakanı gelip de bizim burnumuzun dibindeki bir adada kuzu çevirip bize küfretti mi ya? Oldu mu böyle bir şey kardeşim? (CHP sıralarından alkışlar) Neden sizin döneminizde oluyor o zaman? Neden Çipras'a karşı bir cevap vermiyoruz? Neden bu adaların bizim olduğunu söylemiyoruz? Ya da tersi, çıkın bu kürsüye, deyin ki: "Kardeşim, o adalar bizim değil." Bizim değilse biz de bilelim acaba ne zaman verilmiş.
Tarihî dosyalar hazırlanmaz arkadaşlar; tarih arşivde duruyor, çıkarır koyarsınız, 9 cilt Lozan Anlaşması tutanaklarını okursunuz. O anlaşmada Yunan tabiiyetine verilmeyen bütün adalar, bizim kara sularımızdaki adalar bize aittir. Nitekim, 96'da Kardak kayalıkları için bu ülke savaşı göze almıştır, o bayrağı oradan indirmiştir. Ben geçen de söyledim, o bayrak orada dalgalandığı sürece böyle tek bayrak, tek vatan, tek millet, tek devlet; bu olmaz.
Bakın, tekrar söylüyorum: Askerimiz orada savaşıyor -hepiniz söylüyorsunuz, sizler de söylüyorsunuz sevgili AKP'li kardeşlerim- biz Kürt'üyle Türk'üyle, Laz'ıyla Çerkez'iyle, Alevi'siyle Sünni'siyle hep birlikte bu belayı aşmak zorundayız. Belanın adı emperyalist BOP planıdır, bu ülkeyi bölmek isteyen BOP haritasıdır. O haritalara eş başkanlık yapanla bu belayı asla savuşturamazsınız, bu mümkün değildir. (CHP sıralarından alkışlar) Önce, antiemperyalist bir bilinçle kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti devletine ve onun kurucu babalarına sahip çıkacaksınız. Söyledik "Bu cumhuriyetin kilit taşı Atatürk ve laikliktir, oynamayın." diyoruz, hâlâ bununla uğraşıyorsunuz ya. Asker orada savaşıyor, siz diyorsunuz ki: "Ben tarihî dosyalar hazırlatıyorum. Görelim bakalım, bu adaları kim vermiş."
Arkadaş, bu adaları...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Devamla) - Başkanım, bitiriyorum.
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın lütfen.
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Devamla) - Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı buradan uyarıyorum; böyle konuşarak adalarımızı işgal eden Yunanlılara koz veriyorsunuz, yarın bunlar önünüze gelecek, savunamazsınız.
Bakın, tekrar söylüyorum: Bizim askerimiz orada savaşıyor; evet, bir terör belası, sınırımızı koruyoruz. Ya, arkadaş, sınırımızın ötesinde Afrin'e harekât yapıyorsunuz, kendi adamızda sesiniz çıkmıyor. Ya, bu nasıl bir millet anlayışıdır, nasıl bir vatan bütünlüğü anlayışıdır? Yani, bana, 1922'nin 15 Mayısında İzmir'de karaya çıkan Yunan askeri ile şu anda 18 adadaki 13 üsteki 5 bin Yunan askerinin farkını çıkın burada anlatın.
Arkadaşlar, yapmayın. Bakın, size yalvarıyorum, bir eski asker, bir milletvekili, bu ülke için hakikaten içi titreyen biri olarak yalvarıyorum; gelin burada bir birlik oluşturalım; HDP'siyle, MHP'siyle, CHP'siyle, AKP'siyle bir iç birlik sağlamadan, inanın bana, bu emperyalist tuzağı aşamayız. Bu tuzağı başımıza, bu çorabı başımıza ören adamlar her gün, bakın, her gün... Yüz yıldır aynı proje devam ediyor.
(Mikrofon otomatik cihaz kapatıldı)
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Devamla) - Sevr neyse BOP odur, bugün de Orta Doğu'yu kana bulayan Amerikan emperyalizmidir. Eşeği tarif etmeden semerle uğraşmayın.
Hepinize teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)