| Konu: | Millî Savunma Bakanı Nurettin Canikli'nin (3/1511) esas numaralı Başbakanlık Tezkeresi üzerinde Hükûmet adına yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 56 |
| Tarih: | 07.02.2018 |
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Şimdi, öncelikle ÖSO'yla olan ilişkilerin gerçekten Türkiye toplumu açısından açıklığa kavuşturulması gerekiyor, buna ciddi ihtiyaç var. Çünkü ÖSO genel olarak bir çete olarak biliniyor yani ne kadar -tırnak içerisinde- şerefli açıklamaları yapılsa da kendileriyle ilgili olarak son dönemde. Daha çok yeni. Mesela bir grup ÖSO üyesinin bir kadının cenazesini soyduktan sonra cenazeye işkence ettikleri videolar yayınlandı. Aynı şekilde bunu kendileri de kabul ettiler ve hatta soruşturma yapacaklarını da söylediler. Şimdi, ÖSO'dan nasıl bir soruşturma beklenir, siz bekler misiniz bilmiyorum ama böyle bir açıklamaları da oldu ve IŞİD'in insanlık dışı yöntemlerini kullanan bir çete bu.
Bunun dışında, yine, internette yayınlanan bir videoda kapalı bir askerî aracın içinde Türk Silahlı Kuvvetleri üniforması giymiş 2 kişi gözü bağlı yaşlı bir adama tabanca kabzasıyla vuruyor, ağza alınmayacak hakaretler yapıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Kerestecioğlu.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Ve Kürtçe konuşan askerlerden biri gözü bağlı yaşlı adama sorular soruyor. Adam sorulara cevap veremeyince de onu ÖSO'ya vermekle tehdit ediyorlar ve aracın kapısı açılıyor, dışarıda da ÖSO militanları görülüyor. Sonrasında ne yapıldığını bilmiyoruz.
Üçüncü bir nokta, Yeni Şafak gazetesi -her zaman iktidar yanlısı yayınlar yapan- 5 Şubat Pazartesi "Rizeli ÖSO askeri bayrak dikti, Mehmetçik ezan okudu" diyor. Rizeli ÖSO askerleri mi var? Yani gerçekten başka ülkelerden kimler var? Bunlar Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu ise aynı şekilde askerler gibi onların da künyelerinin, kayıtlarının olması gerekmiyor mu? Vatandaşlarımız ciddi biçimde bundan endişe duyuyorlar. Siz, yine belki vereceğiniz cevapta, hani ön yargıyla davranmak istemem ama sonuçta gerçekten ÖSO'yla ilgili güzel şeyler söyleyebilirsiniz ama bu endişelerin giderilmesi gerekiyor. İdlib'den gelen ÖSO gruplarının Türkiye'ye geçtiği, bunların hangi yolla geçtiği, hangi bütçeden bunların masraflarının karşılandığı gibi de sorular var havada duran. Türk Silahlı Kuvvetleri bir terör saldırısını bertaraf etmek için -eğer bir yerde gerçekten mücadele ettiği söyleniyorsa- yeterli değil de bunlar mı devreye konuluyor?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Son cümlem...
BAŞKAN - Buyurun.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Kim olduğu, ne oldukları belirsiz birtakım çeteler... Bu aynı zamanda gerçekten bu ülkeyi itibarsızlaştıran bir şey değil mi?
Bir de, Cenevre Savaş Hukuku Sözleşmesi'ni hatırlatmak isterim. Çok ciddi vahşi çığlıklar atılıyor ama bu ülkede Çanakkale Savaşı da oldu ve hâlâ insanlar... O savaşta da insanlar birbirlerini öldürdüler, maalesef savaş böyle bir şey, insanların birbirini öldürdüğü bir şey ama bunun ardından hâlâ o Conkbayırı'na gelip insanlar ziyarette bulunuyorlar; bu, bu şekilde kirli olmadığı için. Yani bugün gerçekten bu savaş çığlıklarını atanların da biraz sözlerine, yaptıklarına dikkat etmeleri lazım. Cenevre Savaş Hukuku Sözleşmesi'ni de hatırlatmak isterim. Karşınızdaki kim olursa olsun insandır.
Teşekkürler.