GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:62
Tarih:21.02.2018

NAZIM MAVİŞ (Sinop) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 519 sıra sayılı Kanun Teklifi üzerine şahsım adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu kanun, öğretim elemanlarının hizmet gücünden daha verimli bir şekilde yararlanmayı hedeflemektedir. Yardımcı doçentlik kadrosu bazı sorunlara pratik çözüm üretmek amacıyla yürürlüğe konulmuştu ancak zamanla "doçentin yardımcısı" şeklinde yanlış bir algının oluşması nedeniyle bir değişikliğe gitme ihtiyacı hissedildi. Bu gerçek ve dünyadaki yükseköğretim sistemlerinde aynı pozisyon için kullanılan ibarelerin anlamları dikkate alınarak doktor öğretim üyesi kadrosunun ihdas edilmesinin uygun olacağı düşünülmüştür.

Değerli milletvekilleri, bu teklifle yardımcı doçentlik kaldırılmakta, doktor öğretim üyeliği getirilmekte ve doktorasını bitirenlerin doçentliğe geçişi kolaylaştırılmaktadır. Doktoralı araştırma görevlilerine ders verme imkânı verilerek araştırma görevlilerinin öğretim üyeliği sürecine daha hazırlıklı olması teşvik edilmektedir.

Öğretim elemanları kadrolarında sadeleştirmeye gidilerek öğretim üyesi, öğretim görevlisi ve araştırma görevlisi şeklinde yeniden tanımlanması sağlanmaktadır.

Yine önemli bir düzenlemeyle Üniversitelerarası Kurulun yapısı ve görev tanımı değiştirilerek Üniversitelerarası Kurul daha işlevsiz...

BARIŞ KARADENİZ (Sinop) - Doğru söyledin, daha işlevsiz hâle getiriliyor.

NAZIM MAVİŞ (Devamla) - ...daha işlevsel hâle getirilmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizin 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefine ulaşması ancak ve ancak nitelikli bilgi üretimi ve nitelikli insan kaynağıyla mümkündür. Bu da küresel ölçekte rekabetçi bir yükseköğretim sistemine sahip olunmasını zorunlu kılmaktadır. Bunun için AK PARTİ hükûmetleri, üniversiteyi "Büyük Türkiye" hedefinin en önemli kaldıracı olarak görmüştür. Bir üniversite şehrin ekonomisinde, kültürel hayatında ve gelişiminde önemli bir yer tutar. Yapacağı AR-GE faaliyetleriyle kentin sanayisine ve gelişimine önemli katkılar sağlar. Üniversite, bir şehrin kültürel hayatını zenginleştirir. Akademisyenler ve öğrenciler şehrin sosyal ve kültürel hayatında aktif rol alırlar. Özel sektörün gelişmesine katkı sağlamak, yatırımcılara ve girişimcilere ufuk açmak, vizyon oluşturmak üniversitenin en önemli önceliklerinden bir tanesidir. Bir şehirde üniversite açılması demek o şehirde kültürel ve bilimsel hayatın, sosyal hayatın canlanması demektir. Bir şehirde üniversite açılması demek o şehirde ekonomik üretimin nitel ve nicel olarak artması demektir.

Üniversiteler toplumun idealizminin kaynağıdır; bir milletin ilim ve kültür merkezidir, milletin kültürünün kaynağıdır. Milletin kültürü üniversitesinde toplanır ve orada işlenir. Nurettin Topçu'nun ifadesiyle "Mabet milletin kalbiyse üniversite de milletin beynidir." Şimdi üniversitemize düşen, yeniden bu milletin beyni olabilmektir. Yaptığımız bütün bu düzenlemeler üniversitemizi yeniden milletin beyni hâline getirebilmenin çabalarından ibarettir.

Biraz önce Sayın Mustafa İsen Hocamız burada rakamları açıkladı. Türkiye'nin her tarafında üniversiteler açtık. 187 üniversite var şu anda Türkiye'de. Üniversiteler şehirleri değiştirdi, sosyokültürel yapıyı değiştirdi. Artık şehirlerin rekabetinden bahsediyoruz, marka şehirlerden bahsediyoruz. Bu hedef üniversiteler eliyle gerçekleşti. Her ilimizdeki üniversiteyle oldu. Üniversiteler OSB'lerle, STK'lerle, odalarla iş birliği yapmak suretiyle şehrin kalkınmasının sürükleyicisi oldu.

Örneğin Sinop Üniversitesi yaptığı çalıştaylarla, iş birlikleriyle Sinop'un marka değerine katkı veriyor. Turizm çalıştaylarıyla, su ürünleri çalışmalarıyla, su altı araştırmalarıyla Sinop Üniversitesi, Sinop'a yeni bir vizyon katıyor. Biliyorum ki sadece Sinop Üniversitesi değil, 187 üniversitenin her biri ilimizin marka değerine çok büyük katkı sağlıyor.

İşte, bugün burada konuştuğumuz bu yasa, aslında bir tarafıyla yardımcı doçentlikle ilgili kabaca bir düzenleme yapıldığının düşünüldüğü bir yasa olmakla birlikte üniversitelerimizin etkinliğini, gücünü ve şehirlerimize kattığı marka değerini artırmaya dönük atılmış adımlardan bir tanesidir.

Çok şeyler yapıldı. Çok başarılı hedeflere ulaşıldı. Üniversite sayımızda, yüksekokul, meslek yüksekokulu, öğretim üyesi sayısında son derece büyük aşamalar katedildi, şimdi bundan sonraki süreçte öğretim kadrolarımızı da öğretim süreçlerinin içerisine daha aktif sokmak suretiyle üniversitelerimizi, misyon farklılaştırmasıyla AR-GE yapan ve teknoloji üreten, bununla birlikte bölgesel kalkınmaya katkı sağlayan kurumlar hâline getirmek.

Ben bu çalışmanın öğretim üyelerimiz başta olmak üzere üniversitelerimize, ülkemize hayırlı uğurlu olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)