GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ordu ilinin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:64
Tarih:27.02.2018

SEYİT TORUN (Ordu) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ordu'nun sorunlarını sizlerle paylaşmak için söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Bu arada, Meclis Başkan Vekilimiz Sayın Yaşar Tüzün'ün sevgili annelerine Allah'tan rahmet diliyorum, Sayın Başkanımıza da başsağlığı diliyorum.

Değerli arkadaşlar, bu kürsüden defalarca Ordu'nun sorunlarını gündeme getirdik, defalarca konuştuk biz sadece bu eleştirilerimizi dile getirdik ama maalesef iktidar da kulaklarını tıkadı; fındık dedik dinletemedik, dedik Karadeniz'in tek geçim kaynağı...

Samsun'u da ilgilendiriyor Sayın Vekilim.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - İki kulağımı da açtım.

SEYİT TORUN (Devamla) - Maalesef Sayın Bakanımızla yaptığımız görüşmelerde ocak, şubat aylarında bir toplantıyla hareket edecektik. Ağustosta gene hasat dönemi gelecek, gene çözüm arayacağız. Biz diyoruz ki: Altı ay var, süresi gelmeden masaya yatıralım; kısa, orta, uzun vadeli çözümler oluşturalım ve fındığı artık tartışma konusu olmaktan çıkaralım, politika konusu olmaktan çıkaralım, üreticinin faydasına olan çözümleri üretelim. Ama siz diyorsunuz ki: "Biz biliriz, biz yaparız." Ağustos ayı geliyor; yok "TMO'ya aldıracağım şu kadar fındık." yok "Şunu yapacağım." Görülüyor ki hiçbir faydası yok, maalesef, üretici gene kayıplarda.

Milletvekilimiz "TMO fındığı satarsa ben kendimi yakacağım." diyor, kimi "Bakanla görüştüm." diyor ama yanan da yakılan da üretici oluyor, sonuçta kaybeden de üretici oluyor. Biz diyoruz ki: Daha altı ayımız var; şimdiden, lütfen, ele alalım ve bu sorunu çözelim.

Sadece fındık mı? Tabii, birçok sorun var, işsizlik gırla. 1,5 milyon insanımız göç etmiş Ordu'dan; bunlar keyfî göç değil, bunlar gerçekten zorunlu göç.

Organize sanayi bölgemiz var, ikincisi açıldı; maalesef, hâlâ kamulaştırma bedelleri ödenmedi. İnsanlar bu kamulaştırma bedeline güvenerek hazırlık yaptılar, onlar da mağdur oldu. Sanayiciler eli kulağında bekliyor fakat hâlen bir gelişme, hâlen bir iyileşme yok.

Tabii, Karadeniz'in en geri sağlık hizmetini alan il, maalesef, Ordu. Bir şehir hastanesinden bahsedildi, şehir efsanesine döndü; hâlâ yeri de belli değil. Kalkınma Bakanına soruyoruz, maalesef, YPK'den hâlâ bir karar çıkmadı; Sağlık Bakanına soruyoruz, maalesef, hâlâ bir projesi dahi yok ama ortada bir hastane ismi dolaşıyor, gidiyor. Maalesef, hastalarımız yoğun bakım için çevre illere gitmek zorunda kalıyor. Maalesef, aciller şu anda dolu, hiçbir şekilde hizmet veremiyor, tıkanmış vaziyette. Aybastı hastanemizin ağustosta açılacağı söyleniliyor; hâlâ C sınıfına alınacak mı, alınmayacak mı, belli değil. Maalesef, Ordu sağlık alanında da geri kalmıştır. Bir il sağlık müdürü geliyor, diğeri gidiyor. Niye alındı, niye göreve geldi, belli değil. Başarılı hastane müdürleri bir gece ansızın, bakıyoruz, görevden alınmış; niye alınıyor, neden alınıyor, bu da belli değil.

Çevre yollarımız zaten artık yılan hikâyesine döndü. Ordu çevre yolunun beş yıldır açılışı bekleniyor ve sürekli takvim veriliyor ama hâlâ bitirilemedi. Ulubey-Gölköy yolu, Karadeniz-Akdeniz yolu, Akkuş-Niksar yolu, Kumru-Korgan-Akkuş yolu ve Çambaşı yolu maalesef, hâlâ çok yavaş ilerliyor ve yapılan duvarlar bile çökmeye başladı, yapılan imalatlar bile artık maalesef yerinde değil. Yani iki üç makine atmayla "Yol yapacağız." diye insanları oyalıyorsunuz ama seçim zamanı geldi mi bütün makineler oraya yığılıyor ve çamurun üstüne asfalt dökmeye kalkıyorsunuz. Maalesef bu bitirilemeyen yollardan dolayı da vatandaşımız hâlâ ciddi bir ulaşım sorunu yaşıyor.

Aslında burada beş dakikada sorunları dile getirmek mümkün değil ama bir ilin kaderini anlamanız için, içinde bulunduğu durumu anlamanız için şunu bilmeniz yeterli: Bugün Türkiye'de en fazla göç veren illerin başında Ordu geliyor. 1,5 milyon insanımız il dışında yaşıyor. Bunlar keyfî gitmiyor herhâlde, zevk için gitmiyor; iş bulamadığı için, aş bulamadığı için, kendisi için yeterli gelir oluşturamadığı için göç ediyor maalesef.

Sayın Başkanım, herkese ilave ettiniz, ben de...

BAŞKAN - Peki, size de son kez bir dakika ilave edelim.

SEYİT TORUN (Devamla) - Teşekkür ederim.

Sonuç itibarıyla şunu ifade etmek istiyorum: Ordu, gereken desteği size verdi, her türlü katkıyı sağladı ama maalesef, siz Ordu'ya ihanet ettiniz ve Orduluya sahip çıkmıyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar) Sayın Bakan, Kültür ve Turizm Bakanımız seçim döneminde 5 projeyle geldi, "Sadece Ordu'yu değil, Ordu'nun çevresine de çok büyük etki yapacak." dedi. 5 projeyi şu anda ağzına alan yok, tek bir proje için konuşan yok. Yani her dönemde geliyorsunuz, söz veriyorsunuz ve benim insanımın, maalesef, duygularını istismar ediyorsunuz ve seçim bitince her şey bitiyor. Bu anlamda, sözlerin tutulmasını da istiyoruz; Kabinede Bakanımız da var, artık Ordu'ya da bakmasını istiyoruz onun, gözlerini biraz da Ordu'ya çevirmesini istiyoruz.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum, teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)