| Konu: | TBMM Başkan Vekili Yaşar Tüzün'ne ve Cumhuriyet Halk Partisine başsağlığı dileğinde bulunduğuna, Akit TV sunucusu Ahmet Keser'in bazı ifadelerine, ülkeyi yönetenlere cinayet ortamına son verilmesi konusunda acil çağrıda bulunduğuna, çocuk istismarı konusunun çözümünün gerçekten önleyici faaliyetlerde bulunmak olduğuna, Demokratik Bölgeler Partisi Parti Meclisi üyesi Süleyman Öztoprak ile Iğdır Belediye Meclisi üyesi Mehmet Kitir'in kaçırılmaları olayına ve Mersin Emniyet Müdürlüğündeki işkence iddialarına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 64 |
| Tarih: | 27.02.2018 |
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Meclis Başkan Vekili Yaşar Tüzün'e ve Cumhuriyet Halk Partisine başsağlığı diliyoruz bizler de.
Ülkede son iki yılda âdeta bir savaş ve ölüm kutsanması yaşanıyor ve "barış" sözcüğü bir suç sözcüğü gibi algılanıyor. İçinde "barış" geçen tiyatro oyunları bile ivedilikle yasaklanıyor ve "Savaşa hayır." diyenler gözaltına alınıyorlar. Diğer taraftan ise mafya bozuntusu, ölüm kışkırtıcısı birtakım insanlar âdeta ödüllendiriliyorlar.
Son olarak Akit TV'de sabah yayınlanan Gün Başlıyor programının sunucusu Ahmet Keser "Sivil öldürecek olsak Cihangir'den başlarız. Nişantaşı, Etiler... Bir sürü hain var, Türkiye Büyük Millet Meclisi var." diyerek konuşuyor ve bu Meclis çatısı altındaki milletvekilleri dâhil, halka karşı bir cinayet, suç işleme çağrısı yapıyor aslında. Şimdi, bu çağrıları, bu şuursuz kan, ölüm kuşatmaları, hakikaten, aslında, yaratılan bu çığırtkanlığın, savaş ikliminin sonucudur. Küçük çocukları sahnelere çıkarıp "İnşallah şehit olacak, üzerine bayrak örtecekler." diyenler de bu iklimin sorumlusudurlar. Başta AK PARTİ-MHP koalisyonu olmak üzere ülkeyi yönetenlere acil çağrımızdır: Bu cinayet ortamına son verilmesi gerekmektedir. Halk, barış ve huzur talep etmektedir. Daha fazla ölüm dili çare değildir.
Sizden de özellikle Millet Meclisine yönelik "Bir sürü hain var, Türkiye Büyük Millet Meclisi var." diyen bu sözlere karşı bir söz söylemenizi de bekliyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayalım lütfen.
Buyurun.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Aynı şekilde, çocuk istismarıyla ilgili, bakanlardan kurulan komisyon çalışmalarına devam ederken bütün bunların da bir istismar olduğunu, Aladağ'da hayatını kaybeden çocukların da aslında yine istismara kurban gittiklerini ve bunun çözümünün de "hadımdı, idamdı, zinaydı" gibi saçma sapan şeyleri gene ortaya çıkarmak değil, gerçekten önleyici faaliyetlerde bulunmak olduğunu da bir kez daha ifade etmek isteriz.
Sayın Başkan, Iğdır'da 25 Şubat günü akşam saat 20.30 civarında Demokratik Bölgeler Partisi Parti Meclisi üyesi Süleyman Öztoprak ve Iğdır Belediye Meclisi üyesi Mehmet Kitir evlerine geçecekleri sırada 3 araçla önleri kesilerek birbirlerine "komutanım" diye hitap eden kişilerce kaçırıldılar. 2 yönetici arkadaşımız elleri arkalarından bağlanıp başlarına maske geçirilerek boş bir araziye götürüldü. Dört saat boyunca fiziki işkenceye ve ölüm tehdidine maruz kaldılar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Bu kaçırılma olayları ciddi biçimde yaygınlaşmaya başladı. Yarın 28 Şubat yani bazı baskıları, bazı darbe girişimlerini, darbeleri kınarken, diğer taraftan "1990'lı yıllara, beyaz Toroslara geri mi dönülüyor?" diye de sormak isteriz. Gerçekten bu olayların da ciddi olarak araştırılması lazım. Birbirine "komutanım" diye hitap eden, bu arkadaşlarımızı kaçırarak işkence eden kişiler kimlerdir? JİTEM gibi yeni yapılar mı oluşturuldu daha önceki gibi? Bunların cevabını almak istiyoruz.
Son olarak da, Mersin Emniyet Müdürlüğünde uzun süredir işkence iddiaları var; aralarında kız çocuklarının da olduğu çok sayıda kadının işkenceye uğradığı, yalan ifadeye zorlandıkları ifade ediliyor. Bu konuda Hükûmet bir açıklama yapmalı ve Meclis de bu işkence iddialarına karşı üzerine düşeni yapmalıdır diyoruz.
Teşekkür ederim.