| Konu: | BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 21 |
| Tarih: | 11.11.2012 |
MEHMET ALİ EDİBOĞLU (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüştüğümüz yasada illerin büyükşehir yapılmasının amacı bütünlük sağlamak ve ilin idaresini kolaylaştırmak olarak belirtilmektedir.
Bu yasa Hatay'da Defne ve Arsuz isimlerinde iki yeni ilçe oluşturulmasını öngörüyor. Defne ve Arsuz sınırları içerisinde yaşayan halkın böyle bir talebi yoktur ve hiçbir zaman da olmamıştır. Bunun aksine, Payas beldemizde yaşayan 40 bin vatandaşımızın yıllardır özlemi olan ilçe olma hayali, tüm siyasi partilerin desteği ve talebine rağmen bu yasa taslağı içerisinde yer almamış idi. Birkaç gün önce tüm siyasi parti milletvekillerinin ortak verdiği önergeyle Payas'ın ilçe olması yasaya eklendi. Payas halkına hayırlı olsun diyorum.
Antakya ve İskenderun'da belediye seçimlerine yönelik oy hesaplarıyla tasarlandığı açık olan Defne ve Arsuz ilçeleri, Hatay'a yapılacak en büyük kötülük olacaktır. Bundan önceki dönemlerde nüfusu 2 binden fazla olan köyleri belde yaparken halka sordunuz. Birçok köy nüfusu 2 binden fazla olmasına rağmen "hayır" oylarının fazla olması nedeniyle belde yapılmadı. Yani bu kararı halka bıraktınız. Şimdi yeni ilçe oluştururken neden halka sormayı düşünmüyorsunuz? Burada asıl sorulması gerekenler de şunlar olmalıdır: Hatay'da Defne ve Arsuz isimli iki yeni ilçeye neden ihtiyaç duyulmuştur? Bu ihtiyaç kime ve neye göre belirlenmiştir? Bu konuda uzman görüşü alınmış mıdır? En önemlisi: Vatandaşın fikri sorulmuş mudur? Bölgede yaşayan vatandaşların bunu istemediğini bilerek neden ısrar ediyorsunuz? Eğer bilimsel, sosyal bir çalışma varsa bunun kamuoyuyla paylaşılması ve gerekçeleriyle anlatılması daha uygun olmaz mıydı? Hayır, böyle bir çalışma yoksa, ne amaçla, kimlerin hangi yönlendirmeleriyle yapıldığını vatandaşların bilme hakkı vardır.
Değerli milletvekilleri, toplumların yaşantılarını etkileyecek değişimler iyice araştırılmadan, üzerinde ciddi olarak tartışılmadan yapılmamalıdır. Öte yandan Hatay'da insanların hayatını bu kadar etkileyecek bir konuda halkın bilgisi yok. Milletvekillerinin, belediye başkanlarının, Valinin, konuyla ilgili sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütlerinin bile fikrinin sorulmadığını görüyoruz. Hiç kimsenin fikrinin alınmadığı belliyken, yeni kurulacak Defne ve Arsuz ilçelerinin sınırlarına baktığımızda iktidarın bugüne kadar sözleriyle ifade ettiği bir gerçeği yasayla uygulamaya koymuş olduğu görülmektedir. Bu durum Hatay'da var olan barış ve kardeşlik ortamını baltalayacaktır. Etnik ve mezhepsel ayrım yapıldığı gerçeğini ortaya çıkarmıştır.
Değerli milletvekilleri, eğer bu yasa Mecliste düzeltilmezse çok yazık olacak. Bu hataya bilerek veya dolaylı olarak izin verenler, çocukları ve torunlarına iyi bir miras bırakmamış olacaklar. Bu ayrıştırma projesi tamamen siyasi ve ideolojik sebeplere dayandığı izlenimini vermektedir, geçerli veya makul hiçbir gerekçesi de yoktur. Üstelik Antakya Belediye sınırlarından koparılmaya çalışılan mahalle ve beldelerin siyasi tercihlerine ve kimliklerine bakılırsa bu projenin toplumsal barışa ve Antakya'nın bir kültür mozaiği olma özelliğine büyük zarar vereceği açıkça görülmektedir.
Değerli milletvekilleri, Antakyalılık önemli bir bilinç barındırır. Bu bilinç, kültürlerin, dinlerin, mezheplerin kardeşliğini temsil eder. Bu tarihsel gerçeğe zarar verecek girişimleri yapmaya kimsenin hakkı yoktur. Tüm bu uyarılara rağmen bu hatayı yapanlar tarih önünde de affedilmeyecektir. Daha bugün İstanbul'da 2012 Yılı Birlikte Yaşama Ödülleri birlikte yaşama kültürüne katkısından dolayı dünyada bu anlamda marka olan Antakya Medeniyetler Korosu'na verildi. Bu yanlıştan en kısa zamanda dönülmelidir. "Ben yaptım oldu." derseniz ve yaparsanız daha sonra öngörülemeyen sorunlarla boğuşursunuz. Bu yasa, Antakya halkına rağmen zorla hayata geçirilse bile vicdanlarda ve akılda kabul görmeyecektir. Antakya, binlerce yıllık geleneğin, kültürün ve kardeşliğin adıdır. Bu şehir ayrıştırılmamalıdır. Ayrıştırma, şehrin sosyal dokusuna da aykırıdır. Bu hatadan bir an önce dönülmeli ve yasanın düzeltilmesi sağlanmalıdır. Bu çerçevede Antakya'nın sınırlarıyla oynanmaması doğru olacaktır.
Değerli milletvekilleri, yasanın geneline ilişkin de bazı endişeler taşıyorum ve sorularım olacak. Toplumla paylaşılmadan, kimseye danışılmadan büyükşehir kapsamına alınan illerde nüfusu değil 2 bin, 10 binin üzerinde olan binlerce, onlarca belde, yine nüfusu binin üzerinde olan ve ilçe merkezine mesafesi bir hayli uzak olan binlerce köy muhtarlığını kapatmanın Oslo süreciyle ilgisi var mıdır? Yine Oslo'da verdiğiniz sözlerden biri bundan sonraki seçimlerde ilçeleri de kapatarak seksen bir il belediye başkanı seçmek ve fiilen eyalet sistemini hayata geçirmek midir?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
MEHMET ALİ EDİBOĞLU (Devamla) - Bu hizmetlerinizden dolayı emperyalistlerin darphaneleri yirmi dört saat çalışsa bile herhâlde size madalya yetiştiremeyecektir. Ne yaparsanız yapın, bu oyunları bozacak bilinç, kararlılık ve irade Türk halkında vardır, ama Türk halkı, sergilenen bu taşeron tiyatroyu sahneden kaldıracak kararlılığı da gösterecektir.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.