GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İcra ve İflâs Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:64
Tarih:27.02.2018

HALUK PEKŞEN (Trabzon) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; iki yıl önce bu kürsüden yüce Parlamentoya hitap ederken, iflas ertelemenin Türkiye'de gerçekten olması gerektiği şekilde düzenlenmediğini anlatmıştım. Gerçekten Türkiye'de -belki de kısmettir diyelim veya hayatın akışı- konkordato konusunda çok emek vermiş bir hukukçu olarak, buradan konkordato çıkarmak gerçekten büyük bir yetenek. Buradan konkordato çıkmaz.

Şimdi yasanın başlığına bakıyorum "Yatırım Ortamının İyileştirilmesi". Sayın Başbakan Yardımcım, eğer amaç yatırım ortamının iyileştirilmesi ise elinizde çok iyi iki model var. Bir: Sizin iktidara gelmenizden önce "İstanbul Yaklaşımı" diye bir yasal düzenleme var. Bu, tam böyle kriz dönemlerinde ekonominin yapılandırılması için çok iyi çalışılmış ve iyi sonuçlar almış müthiş bir ekonomik yapılandırma modelidir. İki: İktidarınızın 2006 yılında "Anadolu Yaklaşımı" adı altında yasal prosedüre bağlamış olduğu düzenleme var. Bunların ikisi de elinizin altında. Buradan konkordato çıkmaz, buradan sorunu çözemezsiniz.

Şimdi, o kadar enteresan düzenlemeler var ki konkordato içerisinde iflas, iflasın içerisinde de iflas ertelemesi var. İkisinden de buradan hiçbir şekilde çözüm çıkarma şansınız yok.

Şimdi, bakın, bir tanımlama var, diyorsunuz ki: "İktisadi bütünlük." TMSF'nin tanımıdır bu. İktisadi bütünlük, bir anonim şirket veya bir limitet şirketi şirket kalıbıyla bütün olarak, iktisadi olarak satmanızdır. Gelir alıcı, "Ben bu anonim şirketi satın alıyorum. Hâkim ortağı ben olacağım." der, satın alır. Ama burada öyle tanımlamamışsınız. İktisadi bütünlük, onun bir fabrikası var, şirketin bir fabrikası var, fabrikanın motorunu sökme, tornalarını sökme, trafosunu sökme, bunu bir bütün olarak sat... Ama başka bir maddede diyorsunuz ki: "Rüçhanlı alacaklı rüçhanlı alacağını paraya çeviremez ama buna ilişkin son aşamaya kadar getirir. Onu son aşamaya getirene kadar da rüçhanlı alacaklı alacağına faiz işletir." E, nasıl olacak bu şimdi? Rüçhanlı alacaklı alacağına faiz işletecek, normal alacaklı vatandaş? Geçmiş olsun, onun alacağı gitti. E, bankaların rüçhanlı alacaklısı olmayanı var mı? Bankanın rüçhanlı alacaklısındaki faiz oranı ne kadar olacak? Onu da bilmiyoruz.

Bir de komiser atamışsınız. Ya, merak ettiğim, bu komiserin bir standardı yok mu Allah aşkına? Anonim şirketlere, sermaye şirketlerine konkordato komiseri atıyoruz ama anladığım kadarıyla, konkordato komiseri olarak icra memurunu atıyoruz veya icra dairesinden atıyoruz. Devasa bir şirkete Ticaret Bakanlığından, Sanayi Bakanlığından konunun otoritesi olabilecek standartlarda birisini atamıyoruz. Nereden? İcra dairesinden. 5 kişiden birisini atıyoruz. Peki, atadık? Nereye atadık? Bir konkordato projesine atadık. Yani borçlu diyor ki: "Benim bir projem var." Projenin iki tane unsuru var. Birisinde diyor ki: "Vade ister konkordatoda. Borçlarımı ödemek için bir vade istiyorum." Bunu istemezse "İndirim isterim." diyor. Tamam, vade istiyor veya indirim istiyor. Peki, faiz ne oluyor, bunun içerisinde faiz ne oluyor? Düzenlemesi yok. Vadeyi almış, indirimi almış, mahkeme projeyi kabul etmiş, ilk alacaklılar toplantısı toplanmış, alacaklılar demişler ki: "Proje doğrudur." İki ay sonra alacaklılar toplanmış, bir tanesi demiş ki: "Senin ben canına okuyacağım, seni bir batırayım gör." Kaldırmışlar. Mahkemenin elini kolunu bağladı. Ya böyle konkordato mu olur? Adamın projesini kabul ettiyseniz o projeye uygun süreci de takip ettireceksiniz; o projenin sürecini takip edecek birikimdeki konkordato komiserini ve alacaklıları seçeceksiniz. Hiçbir standardı yok, adam hayatında bir holding yönetmemiş, bir şirket yönetmemiş, bir anonim şirketi yönetmemiş, icra dairesinde memurluk yapmış, önüne götürüyorsunuz 50 milyon dolarlık bir şirketi "Al yönet." diyorsunuz. Adamın rakamları gördüğü zaman zaten kimyası bozuluyor. Böyle bir konkordato olur mu Allah aşkına? Yapmayın. Buradan konkordato çıkmaz, buradan ekonominin yapılandırılması çıkmaz, değerli üstadım olmaz. Buraya lütfen, ticaret hukukçularımız var, icra hukukçularımız var, bu ülkenin çok kıymetli hukukçuları var... Burada bir borç yapılandırması amacı taşıyorsunuz, bunu anlıyorum, Türkiye'nin buna ihtiyacı var. Dış politikadan kaynaklanan çok ciddi ihtilaflarımız, sorunlarımız var. Libya'dan alacağını alamayan, Irak'tan alamayan, Rusya'dan alamayan şirketlerimizin bankalarımızla düştükleri büyük ekonomik açmazlar var. Bankalar borç yapılandırmalarıyla bu süreci takip edemiyorlar, bu süreci yönetemiyorlar. Bunun çözümü konkordato değil, bu bir konkordato değildir, bunun çözümü elinizin altındadır. İstanbul Yaklaşımı sizden önce çok iyi planlanmış, çok iyi düşünülmüş, üzerinde çok çalışılmış ve büyük başarı sağlanmış. Bakın, sizin iktidarınızın ilk ayında yani haziran ayında TMSF yüzde 73 başarıyla tahsilat yaptı. Bu, dünyada büyük bir başarıdır, Güney Kore bile bu başarıyı elde edemedi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HALUK PEKŞEN (Devamla) - Bu başarıyı lütfen küçümsemeyin. Konkordatoyu bırakın. Türkiye'yi borç yapılandırma süreci içerisine sokun.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)