GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İcra ve İflâs Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:65
Tarih:28.02.2018

SERDAL KUYUCUOĞLU (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; yatırım ortamının iyileştirilmesiyle ilgili yasa tasarısını görüşüyoruz. Hangi şartlarda görüşüyoruz? Olağanüstü hâl ilan edilmiş koşullarda görüşüyoruz. Nerede görüşüyoruz? Askerlerimizin sınır dışında savaştığı bir ülkede görüşüyoruz. Nasıl bir ortamda görüşüyoruz? Tüm komşularımızla ve eski dostlarımızla kavgalı olduğumuz bir ortamda görüşüyoruz. Demokrasinin olmadığı, barışın olmadığı, hukukun olmadığı, insan haklarının korunmadığı, ülkenin açık hapishaneye döndüğü bir ortamda konuşuyoruz. İş adamına "Sesinizi çıkarmayın." "Kırk katır mı kırk satır mı?" denildiği bir ortamda yatırım ortamını iyileştirmeyi konuşuyoruz.

Bugüne kadar çıkarılan 31 kanun hükmünde kararnamenin içeriğine baktığımızda, yapılan düzenlemelerin büyük bölümünün darbe girişimiyle uzaktan yakından ilgisinin olmadığını görmekteyiz. Mesela, Karayolları Trafik Kanunu'nda yapılan değişiklikler, kış lastiği uygulamasında belediyelere verilen yetki, köy korucularının unvanlarında yapılan değişiklikler vesaire böyle gidiyor.

Değerli milletvekilleri, OHAL'in getirdiği ekonomik sorunları ele alırsak... İş dünyası tedirgin durumdadır. Özellikle kanun hükmünde kararnamelerle OHAL ilanının gerekçesi dışında ekonomiyle ilgili de düzenlemeler yapılması, yerli ve yabancı firmalar, iş dünyası için risk ve belirsizlik oluşturmaktadır. Belirsizliklerin artması yatırımların da yavaşlamasına, askıya alınmasına neden olmaktadır. Türkiye'den ithalat yapan firmalar tedarik riski duymakta, bazı firmalar Türkiye'de iş yaptıkları firmalara el konulması tedirginliğiyle fason üretimlerini başka ülkelere kaydırmaktalar. Uluslararası bazı firmaların OHAL olan ülkelerle kontrat yapmama prensibi vardır. Sigorta şirketleri OHAL nedeniyle Türkiye'ye yönelik seyahat ve sağlık sigortası yapmıyor. Uluslararası firmaların CEO ve diğer üst düzey yöneticileri Türkiye'ye seyahat etmiyorlar. Taşınmaz kiralayacak ya da satın alacak yerli, yabancı firmalar mülk sahiplerinin terörle bağlantılı olmasından endişe duyuyor ve "Terörle bağlantısı yoktur." yazısı istiyorlar. OHAL'in ekonomide yarattığı güven kaybı, gelir kaybı, belirsizlik, yurt dışından bakınca eklediği risk primi ve hukuk düzeninde yarattığı aşınmalar ekonomik büyümenin güçlenmesi için elverişli bir ortam yaratmaktan uzaktır.

Değerli milletvekilleri, şu anda Türkiye'de icradan satılık gayrimenkul sayısı 15 bini aşmıştır. Batık krediler 74 milyar TL civarındadır. 19 bankanın elinde satışa hazır 12.744 gayrimenkul vardır. Geçen yılın on bir ayında bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı 820 bin kişi oldu. Bireysel kredi borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı ise 690 bin kişiyi aştı. Sermaye korkaktır, ürkektir, sermaye dört tane şey ister; bir, güvenlik ister; iki, istikrar ve barış ister; üç, demokrasi ister; dört, hukuk ister. Bunların Türkiye'de hangisi var? Maalesef hiçbiri yok. Bunlar olmadığı sürece yatırım ortamını iyileştireceğiz diye alacağınız tüm tedbirler nafiledir.

Son yurt dışı gezimizde görüştüğüm bir iş adamı İngiltere'ye Türkiye'den yoğun sermaye akışı olduğunu söyledi, özellikle de gayrimenkul sektöründen. Kimlerin gittiğini sorduğumda söyledikleri şuydu: Bir, beyaz yakalılar; iki, FETÖ'cüler; üç, AKP'liler. Evet, sizin yandaşlarınız bile bu iyi olmayan ortamdan kaçma peşindeler. Sizin yatırım ortamından önce ortamı iyileştirmeniz gerekiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SERDAL KUYUCUOĞLU (Devamla) - Aksi hâlde bu tedbirlerin hiçbirinin faydası olmayacaktır.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.