| Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 67 |
| Tarih: | 07.03.2018 |
MEHMET GÖKER (Burdur) - Sayın Başkanım, öncelikle görevinizde başarılar diliyorum ve bugünkü demokratik tutumunuzdan dolayı sizi tebrik ediyor, şahsım adına da teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın Göker.
MEHMET GÖKER (Devamla) - Değerli Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; kanun tasarısının 7'nci maddesi, 193 sayılı Gelir Vergi Kanunu madde 61/3'te değişiklik yapmakta ve çalışanın hizmet sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatları ve benzeri ödemelerinin ücret kapsamına alınmasını öngörmektedir. Bu düzenlemeye muhalif değiliz. Komisyonda taraflar ve bürokrasi ücret kapsamında değerlendirilmesini uygun gördüğü için biz de sorun etmiyoruz. Ancak, iktidarın işçi sorunlarına, genel olarak çalışanların sorunlarına bakışını ve üretim mantığından uzak oluşunu da anlamakta zorlanıyoruz.
Tabii, Maliye Bakanımız buradayken özelleştirme kapsamına alınan 14 şeker fabrikasını konuşmadan cümleyi bitirmek de doğru olmaz. Sayın Bakanımız hatırlayacağı üzere "Şeker fabrikaları özelleştirilirken kırk kere düşünmek gerekir." demişti. Anlaşılan bütçe açığı o denli fazla ki abaküs kırka kadar gitmedi ve dolayısıyla özelleştirilmeye karar verildi.
Sayın Bakanım, sizin söylediğiniz gibi şeker fabrikaları zarar etmemektedir. Kâğıttan okuyacağım özellikle: 2016 yılında şeker fabrikalarından 3 milyar 635 milyon 682 bin net satış hasılatı elde edilmiştir ve 3 milyar 322 milyon 733 bin TL tutarında maliyet oluşmuştur. Yani, 2015 yılında 22 milyon 492 bin TL, 2016 yılında da 91 milyon 122 bin TL kâr etmiştir. Ancak, yeterli pancar üretimi yapılamadığı için Çarşamba, Ağrı, Susurluk ve Alpullu fabrikalarının sektöre dâhil edilmesi nedeniyle zarar beyan edilmiştir. Özelleştirmeye kâr ziyan açısından bakmak ve değerlendirmek bu memlekete yapılabilecek en büyük hatalardan biridir çünkü şeker fabrikası demek sigorta demektir, hasta olduğunuzda gider muayene olursunuz. Şeker fabrikası iş demektir, sofranıza aş olur. Şeker fabrikası bayramda ağız tadımız olur. Pancar küspesi hayvancılığa destek olur.
Diyorsunuz ki "Bunların hiçbiri beni ilgilendirmiyor." Şöyle bir rakam vererek bir miktar daha konumuza sizlerin ilgisini çekmek istiyorum: 1 dekar şeker pancarı üretimiyle 6 kişinin bir yıllık kullandığı oksijenin üretiliyor olması, bence tek başına İç Anadolu ve Doğu Anadolu'da yeterli bir şeydir çünkü hiçbir iş yapmasak da en azından oksijen almaya devam ediyoruz. 1 dekar şeker fabrikası 50 kilo et, 500 litre süt üretiyor. 1 dekar şeker pancarı 500 kilo arpaya eş değer. 1 dekar şeker pancarının istihdam değeri 3.300 dolar, gayrisafi millî hasılaya katkısı 2 milyar dolar. 1 dekar şeker pancarıyla 8 iş gücü istihdamı sağlanabiliyor; yılda yaklaşık 25 milyon tonluk taşıma hacmi, münavebeli tarımda ise yüzde 20 verim artışı sağlıyor. Pancarın baş ve yaprakları toprakta bırakıldığı takdirde, dekara 4 kilo saf fosfat ya da 15 kilo saf potasyuma eş değerde besin maddesi veriyor.
Şimdi, tek başına karar veremediğinizi hepimiz biliyoruz, bunu motorlu taşıtlar vergisinde ve cam filmli araçlarda gördük ama sizden bir tek ricamız var: Lütfen bu kararı sizin liderinize, yukarıya, üst akla danışıp tekrar çıkarın, tekrar gözden geçirin çünkü bize dayatılacak olan nişasta bazlı şeker pancarının obeziteye, bunun da insülin direncine, onun da dolayısıyla şeker hastalığına ve beraberinde kolon ve ince bağırsak kanserlerine neden olacağı açıktır. Lütfen geleceğimize sahip çıkalım, şeker fabrikası vatandır, vatan satılamaz. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Göker.