GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:67
Tarih:07.03.2018

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı'nın 8'inci maddesiyle ilgili verdiğimiz önerge üzerine söz aldım ben de. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, üzerinde söz aldığım 8'inci maddede 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 5'inci maddesine ek bir fıkra ekleniyor. Bu fıkrayla kamu kurum ve kuruluşlarının görevlerinin ifası için zorunluluk ve süreklilik gerektiren bazı bilgilerin yani mükelleflere ait bazı bilgilerin bu kamu kurum ve kuruluşlarına verilmesinin vergi mahremiyeti ihlali sayılmayacağı düzenlemesi yapılmakta, Maliye Bakanlığına da bu paylaşılacak bilgilerin kapsamıyla ilgili yetki verilmekte. Maddede vergi mahremiyeti konusunda Maliye Bakanlığına çok önemli ve çok hassas bir yetki verilmektedir.

Sayın Bakan, Bakanlığın, usul ve esasları belirlerken, mükelleflere ait bilgilerin paylaşımı konusunda suistimallerle, kaygılarla ilgili önleyici tedbirler alması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda hassas davranılacağını düşündüğümüz için maddeyi desteklemiştik.

Değerli milletvekilleri, bu kanun tasarısına baktığımız zaman, birçok alanda düzenleme var, benden önce de dün de bütün görüşmelerde dile getirildi: Yatırım, tasarruf, enerji sektörü, vergi teşvikleri, internet, yayın yasağı, çeyiz desteği, istihdam, kreş desteği. Bizler ülkemizin ihtiyaçları, vatandaşlarımızın beklentileri doğrultusunda mağduriyet yaratmayan yatırım, üretim, istihdam, ihracatla ilgili tüm destekleri, düzenlemeleri elbette destekliyoruz. Ancak bugüne kadar her seferinde Hükûmeti uyarmamıza rağmen torba yasa tasarılarıyla sürekli karşı karşıya kalıyoruz. Doğal olarak niteliksiz, kalitesiz kanun yapma ve denetimin olmadığı bir süreç yaşıyoruz.

Tasarıya baktığımız zaman, Anayasa'ya, İç Tüzük'e birçok aykırılık olduğunu görmekteyiz. Sayın Maliye Bakanı, bu görüşmelerin hızlı bir şekilde yapılması gerektiğini dile getirmişti. Az önce sıraladığım gibi, bir kanun tasarısı içinde farklı birçok alanda düzenleme varken, bu düzenlemelerin farklı komisyonlarda ayrıntılı tartışılıp görüşülmesi gerekirken hızlıca geçirmeye çalışmak, gerçekten Parlamentonun itibarı açısından da tartışılması gereken bir konu.

Gerekçeye bakıyoruz: "Alınan makroekonomik tedbirler sayesinde ülkemiz gelişmekte olan ülkelerden pozitif yönde ayrışacaktır." Bunu nasıl söyleyebiliyoruz? Şimdi, baktığımız zaman, önemli birçok ekonomik verinin hesaplanmasında yeni birçok tanımlama getirildi. İşte, şişirilmiş büyüme rakamları ortadayken ülkemizin pozitif yönde ayrışıyor olması gerçekten şaşırtıcı. İşte bugün olduğu gibi, kısa vadeli, öngörüsüz, hızlıca geçirilmek istenen uygulamalar karşımıza çıkıyor. Teorik olarak, evet, veriler yüksek olabilir ama enflasyon çift haneli ve burada sabitlenmiş, kalıcı olmuş. İşsizlik, keza çift haneli rakamlarda. Gelir adaletsizliği konusunda bir iyileşme yok. Kişi başına gelir artışı noktasında ilerleme yok, gerileme durumunda. Biz "işsizlik" diyoruz, bakıyorum tasarıya, işsizlikle ilgili ek bir istihdam noktasında on iki aylık süreyle ya da altı aylık sürelerle destekler var. Bu durumda bu geçici tedbirle nasıl istihdam sorununu çözeceğiz?

Dün de Sayın Kuşoğlu konuşmasında dile getirdi, 1 milyon 150 bin kişi "stajyer kursiyer" adı altında iş sahibi olarak gösterildi, işsizlik hesabından, işsizlik oranından düşürüldü. İşsizlik oranı neredeyse yaklaşık 4 puan aşağıda gözükmekte.

Aynı zamanda, 2002'den bu yana 11 kez prim affı getirildi ama hiçbir çözüm olmadı.

İşte tasarruf konusu, Maliye Bakanı "Tasarrufun artırılmasına dönük önemli düzenlemeler olacak." diyor. Tasarruf oranlarında, baktığımız zaman, geldiğimiz yer ortada, çift hanelerde olan enflasyon karşısında ezilen halk geçinemediği gibi nasıl tasarruf yapacak? Yine, her 100 kişiden 14'ünün tasarruf yapabileceği bir tablo var ortada.

Yabancı yatırımlara bakıyoruz. Teşviklerin yabancı yatırımları getirdiğini söyledi Sayın Bakan dün ama benim bilgi edinmeden, Ekonomi Bakanlığından aldığım verilere göre, sadece 2012-2018'in Şubat ayına kadar 649 milyon yatırım değerine sahip olan 554 firma veya marka Türkiye'yi terk etmiş. Son üç senede 1 milyon doların üzerinde hesabı olan ya da hesap sahibi 13 bin kişi, parasını yurt dışına göndermiş. Bunun nedenini sorgulamak gerekiyor? Yabancı sermaye ülkemizi neden terk ediyor? Sadece teşvikler yeterli değil Sayın Bakan. Yabancı yatırımcıların baktığı demokrasi, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı gibi önemli unsurlar da son derece önemli.

Evet, biz kısa vadeli, pansuman etkisi yaratacak önlemlerle, palyatif tedbirlerle ülkemizin bu temel sorunlarını çözemeyeceğiz elbette.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayınız Sayın Özdemir.

SİBEL ÖZDEMİR (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Gerek Parlamentonun gerekse de biz milletvekillerinin en asli görevi, sorunları iyi teşhis etmek ve bu sorunlara kalıcı çözüm getirmektir. Ülkemizin kalkınmasına, istihdam yaratılmasına, katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesine, daha fazla yabancı yatırımcı gelmesine dönük, sürekliliği olan kalıcı çalışmalar yapmamız gerekmektedir.

Evet, değerli milletvekilleri, ancak getirdiğiniz bu torba yasalarla sorunlara kalıcı çözümler üretmek maalesef yeterli olmuyor; sürekli, yeni kanunlarla, yeni düzenlemelerle kanun yapmak durumunda kalıyoruz ve ben, tekrar, desteklediğimiz maddeler noktasında bir sorun olmadığını ama bu geçici çözümlerle temel sorunlarımızı, istihdam, ekonomik kalkınma, araştırma geliştirme noktasındaki gelişmeler noktasında geçici çözümlerle kalıcı temel sorunlarımızı çözemeyeceğimizi düşünüyorum.

Yüce heyeti saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Özdemir.