GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:69
Tarih:12.03.2018

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 6'ncı maddesi üzerine verdiğimiz önerge için grubumuz adına ben de söz aldım. Bu vesileyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, telaşla, korkuyla, hızla yasalaştırılmaya çalışılan ittifak yasalarını, yine bir gece yarısı, Meclisin rutin çalışma günü dışında, TV yayınının olmadığı bir gece yarısı, işte, görüldüğü gibi sağlıksız, insani olmayan çalışma koşullarında ve en önemlisi vatandaşlarımızdan gizlenen bir biçimde bir korku ittifakı yasasını görüşüyoruz hep birlikte. Ben de bu kanun teklifinin 6'ncı maddesi üzerine konuşacağım.

Kanun teklifinin 6'ncı maddesinde 298 sayılı Kanun'un 78'inci maddesine eklenen fıkrayla oy zarflarının YSK filigranlı kâğıtta hazırlanması hükme bağlanarak kanun teklifinin ileriki 11'inci maddesinde düzenlenen mühürsüz oy kuralının aslında bir zemini hazırlanmıştır. 6'ncı maddede oy pusulalarının ve zarflarının filigranlı kâğıt kullanılarak hazırlanması elbette olumlu bir düzenleme ancak sonraki maddelerde sandık kurulunun mührünün kaldırılmasıyla bu olumlu güvence ortadan kalkmaktadır. Filigranlı oy pusulaları filigranlı zarfın yanında, yine bu yasayla kaldırdığımız sandık kurulu mührü eğer birlikte uygulanmış olsaydı seçim güvenliği açısından daha sağlıklı bir durum ortaya çıkacaktı, seçmen iradesinin sandığa daha doğru yansıması açısından önemli bir düzenleme olacaktı.

Değerli milletvekilleri, şeffaf, gizli oy, açık sayım, sandıkların güvenliği, seçmen iradesinin tam olarak sandığa yansıması, Anayasa'mız ve taraf olduğumuz uluslararası anlaşmalarla da güvence altına alınmıştır. Mevcut yasalarımızda daha belirli denetim mekanizmaları oluşturulmuş ancak birçok seçimde hep birlikte şahit olduğumuz gibi birçok sorunlar yaşanmıştır. Eğer Parlamentoda seçim güvenliği yasaları tartışmaları yapıyorsak, seçim sistemimizde var olan sorunları tespit edip, sorunları çözen, denetimi sağlayan ve tüm siyasal partilerin, 81 milyon halkımızın, 60 milyona yakın seçmenimizin iradesini koruyan yasal düzenlemeleri hep birlikte yapmalıydık. Ancak değerli milletvekilleri, geldiğimiz noktada, Sayın Parsak'ın Komisyonda söylediği gibi, tüm siyasal yaşama ilişkin düzenlemelerin -sadece ittifaklarını beyan ettikten sonra- 81 milyon vatandaşımızın ve kendisine oy versin, oy vermesin, bu iki siyasal parti dışındaki tüm seçmenleri ilgilendiren düzenlemelerin bu iki siyasi partinin maalesef genel merkezlerinde, hatta bir siyasal partinin de genel merkezinin bir Cumhurbaşkanlığı makamına dönüştüğü bir ortamda ortak bir mutabakatla oluşması, doğal olarak bu kanunu daha başından itibaren sakatlamıştır. Hazırlanma süreci, Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmetlerinin geleneksel hâle getirdiği, uzlaşmadan uzak, katılımcılıktan uzak, çoğunlukçu anlayışın bir tekerrürü olarak karşımıza çıkmıştır.

Muhalefet partisi olarak Milliyetçi Hareket Partisinin de bu ittifak içinde yer alması elbette sorgulanamaz. Ancak seçim kanunlarının tek yanlı, uzlaşıdan uzak ve bugün olduğu gibi bir gece yarısı, hızlı bir şekilde geçirilmesine elbette karşı duruşta olmalarını biz beklerdik. İttifak düzenlemeleri yanında, yerel yönetim, seçim güvenliğiyle ilgili birçok yasal düzenleme de yapılmaktadır ve doğal olarak ittifaklarını ilan eden bu iki siyasal partiyi kayıran ve iki siyasal partinin çıkarlarını önceleyen bir tartışmayı da beraberinde getirmiştir ve görüldüğü gibi, yapılan birçok düzenleme, baraj sorununun ortadan kaldırılması, bir zarfta milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı oylarının birlikte kullanılması ve temsilde adaleti sınırlandıran birçok düzenleme, sandık kurullarının yapısı, kolluk kuvvetlerinin müdahalesi, mühürsüz oy düzenlemesi... Bu kanuni düzenlemeler, doğal olarak şu an oluşmuş olan bu ittifakı korumaya yönelik düzenlemeler.

Sayın Kalaycı geneli üzerindeki görüşmelerde "İttifaklar kutuplaşmayı engelleyecek." dedi. Ama değerli milletvekilleri, bu iki siyasal partinin kutuplaştırması daha ittifakın başında kendi siyasal bekalarını önceledikleri tartışmayla ortaya çıkmıştır. "Cumhur İttifakı" dedikleri, devletin bekasını önceleyen... Aslında, bugün itibarıyla ittifakın içinde yer alan büyük parti yani Adalet ve Kalkınma Partisi bu ülkeyi yönetiyor ve bu ülkeyi beka sorunuyla karşı karşıya bırakan ittifakın tarafı olan partinin ve birlikte...

BAŞKAN - Bir dakika ek süre veriyorum Sayın Özdemir, tamamlayın lütfen.

SİBEL ÖZDEMİR (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Daha bu ittifakı yaparken diğer bütün partileri devletin bekasını düşünmedikleri... Kendi perspektiflerinden bir senaryo çizmelerine, hapsetmelerine, hatta itibarsızlaştırmalarına şahit olduk.

Evet, düzenlemelerin, kurmuş oldukları ittifak için oylarını artırmaya yönelik ve milletvekili dağılımında bir avantaj sağlamaya dönük olduğuna hepimiz şahit olduk.

Evet, değerli milletvekilleri, hızla demokratik ve hukuksal normlardan uzaklaştığımız bir süreçte tek adam rejiminin mimarlarının önümüzdeki 2019 seçimlerini kendilerinin kazanımları kurgusu üzerine kurmuş olduğu bir yasal düzenlemeyle karşı karşıyayız.

Ve son olarak: Bu iki siyasal parti, Adalet ve Kalkınma Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi tarafından hazırlanan ve Parlamento gündemine getirilen bu görüştüğümüz yasal düzenleme, ittifak içindeki siyasal partilerin siyasi ikballeri için yine birlikte düzenledikleri Cumhurbaşkanlığı sistemindeki yüzde 50+1'i sağlamak için, kendi bekaları için getirilen bir yasa olarak Parlamento tarihimizde yer alacaktır.

Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.