GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:23
Tarih:13.11.2012

REŞAT DOĞRU (Tokat) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan ve 58 milletvekili tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisine verilen Artvin ili Ardanuç ilçesinde birçok kurum ve kuruluşun kapatılması ve ilçenin küçültülmesi iddiasıyla verilen araştırma önergesinin lehinde söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Artvin ili Karadeniz Bölgesi'nin en güzel illerinden bir tanesidir. Ardanuç ilçesi de tabii, o güzel ilimizin çok nadide, güzel bölgelerinden bir tanesidir. Sayın Milletvekili arkadaşımız Uğur Bayraktutan'ın vermiş olduğu bu önerge esasında hem Karadeniz Bölgesi'nde hem İç Anadolu Bölgesi'nde hem de Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki çok önemli bir yarayı dile getirmiştir. Yani bu bölgelerde çok ciddi manada göç vardır. İnsanlar kendi bölgelerini bırakıp başka yerlere göç ediyorlar. Dolayısıyla, çok büyük, ciddi sorunlarla karşı karşıyayız. Düşünün, bir insanın kendi bölgesini bırakıp da başka bir yere göç etmesinin ne demek olduğunu. Özellikle İç Anadolu Bölgesi'ndeki birçok ilde şu anda bununla ilgili çok ciddi sorunlar var. Hayvancılık bitmiş konuma gelmiştir. Bakınız, Ardanuç bölgesine, Artvin'de çok ciddi manada hayvancılık geçmiş dönemlerde vardı ancak son zamanlarda hayvancılığın Türkiye'nin birçok yerinde olduğu gibi Ardanuç'ta da, Artvin'de de bitmiş olduğunu görüyoruz yani hayvan üreticisi üretimden vazgeçer konuma gelmiştir.

Tabii, şurası da enteresandır: Türkiye'mizde ilk defa bir saman ithalatı başlamıştır. Tarımın nasıl bitirilmiş olduğunun en bariz göstergesini biz şu anda burada görüyoruz. Yani "Hayvancılığı bitirdiler." derken burada esas bitiren de Hükûmetin yapmış olduğu çalışmalar ve politikalar olmuştur. Hayvancılık süratli bir şekilde bitmektedir. Önümüzdeki dönemlerde, belki de, işte, yazın koyun beslenemeyecek veyahut da kuzu etine Türk milleti neredeyse hasret kalacak. Bunun en bariz örneklerini Doğu Anadolu Bölgesi'nde görüyoruz, İç Anadolu Bölgesi'nde görüyoruz ve Karadeniz Bölgesi'nde görüyoruz.

Tabii, Karadeniz Bölgesi'nde, özellikle Artvin bölgesinde tarımla ilgili arazilerin çok az olduğu gerçektir çünkü dik arazi olması münasebetiyle o bölgelerde tarım yapmak çok zorlaşmaktadır. İnsan yaşamı çok zordur ama bunun yanında siz hayvancılığı desteklemezseniz, hayvan üretimini desteklemezseniz, dolayısıyla o bölgede ciddi olarak çok sorunlarla karşılaşmış olursunuz.

Anadolu'nun birçok yeri diyoruz, bakınız, işte Tokat'tır, Sivas'tır, Yozgat'tır, Giresun'dur, Ordu'dur, bu bölgelerdeki insanlar kendi bölgelerini bırakıp başka yerlere göç ediyorlar. Buna mutlaka çözüm bulmak mecburiyetindeyiz. Tokat ili diyorum, mesela Tokat ilinde, kendi milletvekili olduğumuz Tokat ilinde 7 milletvekilliğinden 5 milletvekilliğine düşülmüştür, 800 küsur bin nüfuslardan 600 binli nüfuslara düşülmüştür. Aynı tabloyu, geçiniz, işte Ordu'da görürsünüz, Giresun'da görürsünüz, Trabzon'da görürsünüz, yine Artvin'de görürsünüz, Hopa'da görürsünüz.

Şu anda Sayın Milletvekilinin vermiş olduğu bu önerge esasında bir örnek teşkil etmelidir yani İç Anadolu Bölgesi'nde insanlar neden göç ediyorlar, neden topraklarını bırakıp başka yerlere gidiyorlar, neden tarımla ilgili arazilerini tamamen bırakıp başka yerlere gidiyorlar? Bunun mutlaka araştırmasının yapılması gerekmektedir.

Özellikle buğdayla ilgili? Bakınız, şu anda buğday üreticisi, pancar üreticisi neredeyse "Önümüzdeki dönemlerde artık ben bunu ekemem." konumuna gelmişlerdir. Düşünün, saman ithalatı başlamıştır. Saman ithalatının başlamış olması demek hayvancılığın bitmesi demektir. Önümüzdeki dönemlerde hayvancılık belki de Doğu Anadolu Bölgesi'nde, Karadeniz Bölgesi'nde yerlerde sürünecektir ve dolayısıyla da ithalat alıp başını gidecektir. Gerçi, şu an itibarıyla, işte, geçmiş olan Kurban Bayramı münasebetiyle ithal hayvan girişleriyle ilgili çok büyük bir tepki meydana gelmiş ve yapılmamıştır ama korkarım ki önümüzdeki dönemlerde bu bölgelerdeki hayvancılığın bitirilmesiyle beraber de tekrar yeniden hayvan ithalatı başlayacaktır.

Gelin, buradan, bu önergelere destek verelim ve özellikle göçün sebeplerini, göçün nedenlerini ve tekrar geriye göçün nasıl olacağını sağlayalım. Bakınız, şu anda, işte, geçtiğimiz günlerde, işte bir gün öncesinde çok önemli bir kanun Türkiye Büyük Millet Meclisinde kanunlaşmıştır. Bu kanunun birçok mahzurları vardır; özellikle, milletimizin millî birlik ve beraberliğinin bozulmasıyla ilgili yani, işte, federasyona kadar varacak, siyasallaşma sürecine kadar varacak olan çok büyük sıkıntıların başlanmış olduğu bir yerde, bir noktada.

Diğer önemli bir konu da, özellikle İç Anadolu Bölgesi'ndeki belediyelerin kapatılmasıdır. Belediyelerin kapatılmasıyla beraber buralardan göç yeniden başlayacaktır değerli milletvekilleri. Dolayısıyla, bu tür konuların önemsenmesi gerekmektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu yönlü olarak, yani bir noktada göçün önlenmesi, tekrar insanların o büyük şehirlerden o bölgelere yönlendirilmesi, gelmesi noktasında çalışmalar yapılması ve araştırmalar yapılması gerekmektedir. Ama görmüş olduğumuz nokta da şudur ki, korktuğumuz tablo da burasıdır: Maalesef o belediyelerin kapatılması veya belediyelerin kapatılmış olması göçü daha fazla hızlandıracak ve dolayısıyla da o bölgedeki insanlar geçimlerini temin edememiş olacaklardır.

Tarımda üretim para yapmıyor, hayvancılık almış başını gidiyor, insanlar doğmuş oldukları yerlerde geçimlerini temin edemiyorlar. Dolayısıyla, geçimlerini temin edemeyen bu insanlar ne yapacaklar? Kendi bölgelerini bırakacaklar, başka yerlere gidecekler. Nereye gidecek? Bursa'ya gidecek, İstanbul'a gidecek, Ankara'ya gidecek. Gitmiş olduğu yerlerde, oralarda acaba bu insanları iş ve aş bekliyor mu? Hayır, iş ve aş beklemiyor. Oralarda gidiyorlar, varoşlarda perme perişan bir hâlde yaşamaya çalışıyorlar, asgari ücretle yaşamaya çalışıyorlar, çok zor şartlar altında geçimlerini temin etmeye çalışıyorlar. O mealde de mutlaka Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu yönde, o bölge insanlarına ve kendi bölgelerini bırakarak başka illere gitmekte olan insanlara mutlaka el uzatması gerekmektedir. Yani, bu tür önergelerin öyle basit bir şekilde geçiştirilmemesi, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu konular üzerinde ciddi manada durması ve akabinde de ortaya çıkan tabloların tekrar değerlendirilerek o bölge insanına mutlaka cazip hâle getirebilecek geriye dönüş projelerinin ortaya konulması gerekmektedir.

Tabii, şu andaki, Ardanuç'daki bu hadise, işte, Tokat'ın Zile'sinde de görülmektedir, Reşadiye'sinde de görülmektedir, Sivas'ın Suşehri'nde de görülmektedir. Buralara gitmiş olduğumuz zaman buranın insanları buraları bırakmakta ve başka yerlere göç etmektedir.

Dolayısıyla, gelin Ardanuç için verilen bu önergeyi hep beraber destekleyelim ve araştırma komisyonları oluşturalım ve beraberinde de Anadolu insanı kendi doğmuş olduğu yerde, kendi yaşamış olduğu yerde karnını doyursun diyor ve bu önergenin lehinde olduğumuzu ifade ediyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Doğru.