| Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 75 |
| Tarih: | 21.03.2018 |
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tekrar kanuna başlarken, size dünden bugüne bir kısa Türkiye tablosu sunmak istiyorum. İstanbul'da iptal edilen metro ihalesi sessiz sedasız AK PARTİ yandaşlarına verildi. Erdoğan'la çay toplayan Danıştay Başkanının kızına terfi sağlandı. AK PARTİ'de görev yapan yeni hâkim ve savcı atamaları yapıldı. Polis otosunda tecavüz yaşandı. Bursa'da müdür yardımcısı tacizden açığa alındı. Bir Çiftlik Bank vurgunu da Kayseri'de yaşandı. Okullara milyonlarca tablet, binlerce akıllı tahta dağıtılmıştı, FATİH Projesi'nin iflası istendi. Döviz artışı ilaç piyasasını da etkiledi, ithal ilaçlar bulunamıyor. Erdoğan "Akkuyu'nun temelini Putin'le atacağız." dedi. Türkiye'deki cezaevi nüfusunda rekor artış gerçekleşti. FETÖ şüphelisi Batmaz "Aram Hükûmetle hep çok iyi oldu." dedi. Daha tabii ki saymakla bitmeyecek bir manzara var ortada. Şimdi, "Afrin'de vatan savunması yapıyoruz, temizlik yapıyoruz, ülkenin güvenliğini sağlıyoruz." diyorsunuz, geride bıraktığınız ülkede ise bunlar yaşanıyor; yandaşa ihale, yandaş yargı mensuplarına terfi, polis otosunda tecavüz, taciz, dolandırıcılık, hırsızlık.
Şimdi, "Çiftlik Bank" diye bir hırsızlık şebekesi kuruluyor, 77 bin kişiyi dolandırıyor. Ne zaman oluyor bu? Yüksek yargı mensupları AKP Genel Başkanıyla çay toplarken. Birileri de bu arada bol bol para götürüyor, kimsenin ruhu duymuyor. Erdoğan "Faizler düşecek." diyor, Çiftlik Bank tüm bankalardan daha yüksek faiz vaadiyle vatandaşı dolandırıyor ve BDDK uyuyor. İnsanlar ne zaman dolandırılıyor? AKP-MHP seçim ittifakı, "Oylar hep bana, hep bana." yasası sarayda pişirilirken birileri de vatandaşı dolandırıyor. Kimden öğrendiler acaba yurttaşı dolandırmayı? Bu ülkede 17-25 Aralık yolsuzluğu var, ayakkabı kutularına saklanan dolarlar var, Man adaları var, yakında bankalara gelecek milyarlarca liralık cezanın açıklanacağı Zarrab davası var yani yeterince kılavuz var, yeterinden fazla kılavuz var dolandırıcılık için. Peki, bu cesaret nereden? Çünkü ülkede adalet kalmamış, bağımsız yargı diye bir şey kalmamış; isteyen istediği usulsüzlüğü, yolsuzluğu yapabiliyor. Ülkenin kendisi Çiftlik Bank'a dönmüş durumda neredeyse, bir kişinin çıkıp on binlerce insanı dolandırması da şaşırtmamalı bu durumda.
Bir kadın, vatandaşı korumakla görevli polis otosunda tecavüze uğruyor. Nereden alıyor cesareti? Polise "Saray arkanızda." derseniz, Mardin'de kadına tecavüz eden özel harekâtçıyı beraat ettirirseniz gelinecek nokta tecavüzün polis otosuna, karakola kadar gelmesidir, maalesef sonuç budur.
Yolsuzluklardan, hırsızlıklardan, taciz ve tecavüzden, kadın cinayetlerinden kim hesap soracak? Yargı. Peki hangi yargı? AKP Genel Başkanıyla çay toplayan ve kızı yüksek yargıya terfi ettirilen yüksek yargı başkanın temsil ettiği yargı mı? Sarayda önünüzde ceket ilikleyen ya da sizleri ayakta alkışlayan savcı ve hâkimler mi adalet dağıtacaklar?
15 Temmuz darbesinin siyasi ayağı ortaya çıkartılmadı. Düne kadar beraber el ele tutuştuğunuz günleri unuttunuz. FETÖ'cü biri çıkıp itiraf ediyor "AKP'yle aram çok iyiydi." diyor, ses seda yok. Ülkede yaşanan gerçekleri nereye kadar gizleyebilirsiniz? Afrin'le gerçeklerin üzerini ne kadar örtebilirsiniz? Afrin'i ele geçirdiniz, ne oldu? İşsizlik düştü mü, enflasyon indi mi, millî gelir arttı mı, yoksulluk azaldı mı, yolsuzluk bitti mi, halkın refah düzeyi yükseldi mi, yargı bağımsız mı oldu, kadın cinayetleri, çocuk istismarları bitti mi? Evet, vatandaşa çıkıp bir de bunları anlatın, ne oldu bütün bunlar? Savaş uçaklarının, bombalamaların, tankların, tüfeklerin ekonomik maliyetini bu ülkenin yurttaşları ödeyecek. "Zeytin Dalı" dediniz, vatandaşın sofrasında kahvaltı yapacağı zeytin kalmadı. Bir de bu gerçeği anlatın isterseniz. Dolar 4 lira sınırına ulaşmış durumda ve ne yapıyorsunuz? "Millîlik, yerlilik; yerli silah ürettik." diyorsunuz. Pirinci, mercimeği, nohudu dışarıdan alıp yerli silah üretmeyin arkadaşlar.
Teşekkürler, saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.