| Konu: | Afrin'de bir binaya tuzaklanmış el yapımı bombanın patlamasına, Ordu Devlet Hastanesinin çatı katında bir yangın çıktığına, Regaip Kandili'ni kutladığına, 25 Mart Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun vefatının 9'uncu yıl dönümüne ve 23 Mart Ziya Gökalp'in 143'üncü doğum yıl dönümüne ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 76 |
| Tarih: | 22.03.2018 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Az önce ajanslara düşen bir haberden öğreniyoruz ki "Afrin'de bir binaya tuzaklanmış el yapımı bombanın patlaması sonucunda şehit ve yaralılar var." deniliyor, daha henüz detaylar yok. İnşallah, Cenab-ı Allah askerimizi, polisimizi muhafaza etsin. Tabii, terör böyle bir şey; orada siviller yaşıyor, bundan sonra gelen siviller de olacak, onların yaşadığı veya yaşayacağı yerlere bomba tuzaklanıyor ve ondan sonra da "Afrin bir barış adasıydı." diye edebiyat yapılıyor, bunu anlamak mümkün değil. Zaten, gün geçtikçe terörün geride bıraktığı acı ve gözyaşını anlıyoruz. Dün de Afrinli bir baba, gözyaşları içinde "Ne namus ne çocuk bıraktılar; 8 çocuğum vardı, hepsi gitti. Kardeşlerimiz Türklerin gözüne kurban olayım." diyerek hepimizi duygulandıran bir konuşma yapmış ve Türk askerini bağrına basmıştır. Dolayısıyla Afrin'e barış adası yalanını âdeta PKK'nın suratına çarpmıştır bu baba.
Bugün Ordu Devlet Hastanesinin çatı katında bir yangın çıktı. Hastalarımıza, yakınlarına ve tüm sağlık çalışanlarına geçmiş olsun diliyorum.
Aziz milletimizin ve Türk İslam âleminin Regaip Kandili'ni de bu vesileyle kutlamak istiyorum. Bu kandilin inşallah birliğimize, beraberliğimize ve coğrafyamızda esenliğe, huzura vesile olmasını da Allah'tan niyaz ediyorum.
Milletimizin varlığı ve birliği için çalışmış, geleceği için çaba gösteren dava insanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun vefatının 9'uncu yıl dönümüne yaklaşıyoruz, Pazar günü 25 Martta 9'uncu yıl dönümü olacak. Kendisini de rahmetle anıyoruz ve sevenlerine, milletimize tekrar başsağlığı diliyorum. İçinde doğup büyüdüğü topluma ihanet etmeden, varlığının anlamına milletine hizmeti ekleyip alın teriyle kazandığı ekmeğe şükredenlere ne mutlu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
ERHAN USTA (Samsun) - Ne mutlu yaşadığı ana sığmayıp ebedî âleme göçtükten sonra bile o toplumun seni hayırla yâd etmesi. İşte, o isimlerinden biri de Ziya Gökalp. 1875 yılının 23 Martında Diyarbakır'da dünyaya geldi. Toplumun içinde bulunduğu sıkıntılara duyarsız kalmak yerine ortaya öyle bir fikriyat koydu ki Türk tarihinin iliğini ilmek ilmek işledi. Onu tanımak Osmanlı'nın yıkılışına tanık olmak, onu tanımak cumhuriyetin kuruluşuna şahit olmak, kuruluş temellerini anlamaktır. İlk Türk sosyologlarından olan Gökalp, sosyolojiyle ilgili önemli makaleler yazmış, Türkçülük düşüncesini sistemleştirmiş ve eserlerinde işlemiştir.
"Türkçülüğün Esasları" adlı yapıtında Türkçülük ve milliyetçilik hareketinin ilkelerini sistemli bir şekilde açıklamıştır. "Türkleşmek, İslamlaşmak, muasırlaşmak" diyerek özetlediği yaklaşımla soruna çıkış yolu aramış ve "Vatan ne Türkiye'dir Türklere, ne Türkistan / Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan" diyerek, bizlere hedefi göstermiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayalım lütfen.
ERHAN USTA (Samsun) - Zalimin başını ezmeyi, zulmün ateşini söndürmeyi kendine şiar edinen Türk askeri "İstikamet neresi?" sorusuna "Kızıl Elma" yanıtını vererek, işte bu hedefe yürüyeceğini göstermiştir.
Zor zamanlarda bu toplum içinden çıkardığı cevherlerle ayakta kalabildi. Bugün de bu cevherler doğmakta, yetişmekte ve vatana aşkla hizmet edip ebedi âleme göçmekte; Allah hepsine rahmet eylesin, hepsinden razı olsun.
Gökalp'in "Asker Duası"yla sözlerime son vermek istiyorum:
"Cenk meydanında nice koçyiğit,
Din ve yurt için oldular şehit,
Ocağı tütsün, sönmesin ümit,
Şehidi mahzun etme ya Rabbi.
Soyunu zebun etme ya Rabbi."
Teşekkür ederim Sayın Başkan.