GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 24 Mart 1978'de silahlı bir saldırı sonucu hayatını kaybeden Savcı Doğan Öz'ü andığına, siyasetin yargıya cesaret verdiği bazı olaylara ve Birleşmiş Milletlerin OHAL'in 2017'de Türkiye'ye etkisinin incelendiği raporuna ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:76
Tarih:22.03.2018

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Öğrenci olduğum yıllarda Ankara Hukuk Fakültesindeyken hayatımı çok etkileyen ve maalesef, 24 Mart 1978 tarihinde evinden işe gitmek üzere çıktığı sabah saatlerinde bir silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Savcı Doğan Öz'ü anmak istedim.

Savcı Doğan Öz öldürüldüğü günün sabahında Emniyet Müdürlüğü aranmış ve Doğan Öz'ün evinin bulunduğu Ankara Kızılırmak Caddesi'nde şüpheli 2 kişinin dolaştığı ihbar edilmiş ancak Emniyet, telefon eden kişiye "Gocunduğunuz bir şey mi var?" diyerek, ihbarı ciddiye almamıştı. O günlerde siyasiler de Meclis kürsüsünden Doğan Öz'ü suçlayan konuşmalar yaptılar ki işte, otuz yıl sonra sevgili Hrant Dink'in ölümünde de gördüğümüz gibi bütün siyasi cinayetler maalesef böyle işleniyor.

Askerî Yargıtay, davasında aslında esasını bozarak, mahkemenin verdiği karara rağmen sanık İbrahim Çiftçi'yi beraat ettirmiş ve mahkeme "Sanık İbrahim Çiftçi'nin maktul Doğan Öz'ü taammüden öldürdüğü mahkememizce sabit görülmüş ancak Askerî Yargıtay Daireler Kurulu kararı mahkememizi bağlayıcı nitelikte olduğundan, oy çokluğuna dayanan bozma ilamına uyulmuştur." denmiştir. Doğan Öz kimdir? Neden başına bunlar geldi? Türk Hukuk Kurumu tarafından yılın hukukçusu seçilmiştir 1970 yılında. Aynı yıl idam cezalarının kaldırılması yönünde bir dilekçeye imza attığı için idari soruşturmaya uğramış bir savcıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam edelim.

Buyurun, tamamlayalım.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Yine savcılık yaptığı dönemde Necmettin Erbakan'ın kardeşi Akgün Erbakan'la ilgili bir yolsuzluk soruşturmasını yapıp bunun üzerine tehditler alan bir savcıdır. İnebolu'da görevli olduğu 1973 yılında DGM Kuruluş Kanunu'na karşı adli teşkilatta imza kampanyası açan bir savcıdır ve hepsinden önemlisi Doğan Öz o dönemde pek çok kişinin adını anmaya korktuğu kontrgerillayı soruşturmaya başlayan savcıdır. Kendisini saygıyla anıyoruz.

Maalesef adalet başka çığlıkları da duymuyor, hâlâ o dava sonuçlanmadığı, hakkaniyetle sonuçlanmadığı gibi dün de defalarca cinsel saldırıya uğradığı için yaşamını savunan Nevin Yıldırım'a bir kez daha müebbet cezası verildi ve bu yargı aslında siyasetten de cesaret alıyor. Çünkü bugün yine gazetelerde görüyoruz, sevgilisini ormana kaldırtıp dövdürten bir...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayalım lütfen.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - ...kaymakamdan söz ediliyor ve bu Mudanya Kaymakamı daha sonra ödüllendiriliyor ve Kırklareli'ne Vali yapılıyor. Gerçekten bu tür şeyler siyasetin aslında yargıya verdiği cesaretler ya da şu Kırşehir Valisi gibi eline alıp Zülfikâr kılıcını "Musul'a da gireceğiz, Kudüs'e de gireceğiz." diyenleri barındırıyor içinde. Neyse ki kendisi emekli olmuş, rüyasında girecek ama gerçek savaşlarda da yoksullar ölüyor, bunu bir kez daha hatırlatmak isterim.

Son olarak müsaade ederseniz bir önemli rapor var, evvelsi gün yayınlanan Birleşmiş Milletlerin raporu, İnsan Hakları Yüksek Komiserliği tarafından. Ve OHAL'in 2017'de Türkiye'ye etkisinin incelendiği bu raporda...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Bitiriyorum.

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen, bitirin.

Buyurun.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - ...OHAL dönemindeki KHK'lerin temel insan haklarını ve Türkiye'nin uluslararası hukuktaki yükümlülüklerini ihlal ettiği belirtiliyor. "152 bin kamu görevlisi işten atıldı, bazıları gözaltına alındı, 4.200'den fazla yargıç ve savcı görevden alındı, 570 yargıç tutuklandı, 1.480 yargıç soruşturma geçirdi. İçişleri Bakanlığı verilerine göre, 159.506 kişi OHAL kapsamında gözaltına alındı, 300 gazeteci gözaltına alındı, 166 basın kuruluşuna el koyuldu. Sadece Temmuz 2016'da iptal edilen pasaport sayısı 50 bini aştı. Güneydoğuda 263 gözaltında işkence yaşandı." deniyor. Bu da ülkemize dair Birleşmiş Milletlerin raporu maalesef.

Daha aydınlık günlerde iyi raporlar sunmak üzere.

Teşekkür ederim.