| Konu: | 26 Mart-1 Nisan Kütüphanecilik Haftası'na ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 77 |
| Tarih: | 27.03.2018 |
MURAT GÖKTÜRK (Nevşehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri ve ekranları başında bizi izleyen aziz vatandaşlarımız; Kütüphane Haftası münasebetiyle söz almış bulunuyorum. Hepinizi en içten saygılarımla selamlıyorum.
Kütüphane Haftası, 1964 yılından beri her yılın mart ayı sonunda çeşitli etkinliklerle kutlanan bir haftadır. Kütüphaneler insanların kitapla buluştuğu, araştırma yaptığı, ders çalıştığı, huzur verici mekânlardır. Kütüphaneler hem kitapları ve bilgiyi muhafaza eder hem de insanların istifadesine sunar.
Bir kütüphaneci çocuğu olarak bu hafta vesilesiyle kitap ve kütüphanelerin önemine katkıda bulunmak için bu konuşmayı, gündem dışı konuşmayı aldım.
Tarihte ilk kütüphanenin Babil'de kurulduğuna dair bilgiler mevcuttur. Kütüphaneler toplumların gelişmesiyle paralellik arz etmektedir. Güçlü medeniyetler güçlü kütüphanelerin varlığıyla mümkün olmaktadır. Güçlü medeniyetler bilimde, teknolojide, sanatta, edebiyatta, velhasılı bütün alanlarda önemli bilim, sanat ve fikir insanlarının yetişmesiyle mümkün olmaktadır. Bu insanların verdiği eserler kitaba dönüşmekte, güçlü kütüphaneleri oluşturmakta ve toplumları diğer milletlerin daha önüne çıkarmakta, güçlü hâle getirmektedir. Okumadan, araştırmadan, kütüphanelere gerekli önemi vermeden ileri gitmek mümkün değildir.
Bizim medeniyetimiz bakımından duruma bakıldığında da Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed (ASV)'a indirilen ilk ayet "Oku!" emriyle başlamaktadır. Bu emre uygun olarak ecdadımız kitaba ve okumaya çok önem vermiştir. Medeniyetimizin en güçlü olduğu zamanlar milletimizin okumaya, kitaba ve kütüphaneye önem verdiği zamanlarda mümkün olmuştur. Selçuklular zamanında kurulan Bağdat ve Nişabur kütüphaneleri, Osmanlılar zamanında kurulan Süleymaniye ve Beyazıt kütüphaneleri önemli kütüphanelerimizdendir. Cumhuriyet tarihinde de millî kütüphaneler oluşturulmuş, öteden beri muhafaza edilen eserlerimiz millî kütüphanelerimizde hem okuyucuların hizmetine sunulmuş hem de muhafaza edilegelmiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir kütüphaneci çocuğu olduğumu söylemiştim. Türkiye'de gerçekten kütüphaneciliğe önemli bir anekdot olarak geçmiş bulunan ve babamın da görev yapmış olduğu kütüphanenin müdürü olan Mustafa Güzelgöz'den bahsetmek istiyorum.
Mustafa Güzelgöz "eşekli kütüphane" olarak bilinen gezici kütüphaneyi kuran kimsedir. Kendisi tahta sandıklar yapmak suretiyle kitaba ulaşamayan köylülerimize kitapları götürmek ve istifadelerine sunmak için 1970'li yıllarda çok önemli bir hizmeti vermiş, zamanla bu şekilde taşıdığı kitaplar motorlu araçlarla taşınmış ve nihayetinde kütüphanelerin birer şubesi oluşturulmak suretiyle köylerimizde, Ürgüp'ün köylerinde kütüphaneler oluşturulmuştur. Yani Ürgüp'ün köylerinde şu anda bile kütüphaneler mevcuttur. Bu, gerçekten örnek alınması gereken ve kitaba, okumaya değer verilmesine katkı sağlayacak ciddi bir örnektir. Bu hususu sizinle paylaşmak istedim.
Tabii, gelişen zaman içerisinde internetin yaygınlaşması ve hayatımıza girmesiyle her şey değişti. Bu manada kitaba ve bilgiye ulaşmak da kolaylaştı. Bu durumu dikkate alarak, bu durumu göze alarak Kültür Bakanlığımız ciddi çalışmalar yapmakta. Bizim seçim bölgemiz olan Nevşehir'de de aynı şekilde bir çalışmamız var ama İstanbul ve Ankara'da dünya çapında, kayda değer bir kütüphane kurulması için çalışmanın yapıldığını biliyoruz. Aynı zamanda internet erişimi bulunan, CD ve DVD gibi araçların bulunduğu kütüphaneler oluşturuluyor, e-kitap imkânı sağlanıyor ve Millî Eğitim Bakanlığı "z-kütüphane" dediğimiz yeni, zamana uygun, bildiğimiz manada klasik kütüphaneden farklı, çocukların dikkatini çeken ve çocukları daha çok kitapla, okumayla bir araya getirebilecek kütüphaneler kuruyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MURAT GÖKTÜRK (Devamla) - Bir dakika ek süre verebilir misiniz.
BAŞKAN - Sayın Göktürk, sözlerinizi tamamlamak üzere bir dakika ek süre veriyorum.
Buyurun.
MURAT GÖKTÜRK (Devamla) - Teşekkür ederim Başkanım.
Sözlerime son verirken, tabii, okumaktan, bilimden gelişmekten, sanayileşmekten ve ileri toplum olmaktan bahsederken bize bu imkânları sağlamak için gecesini gündüzüne katarak yurt içinde ve yurt dışında aziz vatanımızın bölünmez bütünlüğü için canlarını seve seve feda eden şehitlerimizi burada anmadan, yâd etmeden sözlerimi bitirmek istemedim.
Aynı şekilde, yurt içinde ve yurt dışında terörle mücadele ederken gazi olmuş kardeşlerimize de Rabb'imden acil şifalar diliyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Göktürk.