| Konu: | (10/684, 2594, 2645, 2646, 2691) No.lu Down Sendromunun ve Otizm ile Diğer Gelişim Bozukluklarının Yaygınlığının Tespiti ve Bunlara Sahip Bireylerin ve Ailelerinin Sorunlarının Çözümü İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Maksadıyla Bir Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin önergelerin ön görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 77 |
| Tarih: | 27.03.2018 |
NECDET ÜNÜVAR (Adana) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. Bugün gerçekten çok önemli iki tane araştırma komisyonu kurulacak. Her ikisi de hem mesleki hem de komisyonumuzu çok yakından ilgilendiren iki ayrı komisyon. Bir tanesi, Down sendromlu ve otistik bireyleri başta ilgilendiren, özel öğrenme güçlüğü yaşayan, hiperaktivite yaşayan vatandaşlarımızı ilgilendiren bir komisyon; diğeri de, tıbbi ve aromatik bitkilerin ekonomiye daha fazla katkı sağlaması adına kurulacak araştırma komisyonu. Tevafuk, geçen hafta Afyon'da Sayın Veysel Eroğlu Bakanımız ile -Hatice Dudu Hanım da oradaydı- Vural Kavuncu Beyefendi'yle beraber o toplantıya katıldık. Tıbbi aromatik bitkilerle ilgili komisyon da çok çok önemli. Bunu da kayda geçsin diye ifade ediyorum. Türkiye'nin çok büyük potansiyeli var ama maalesef İtalya ve İspanya'dan daha az. İnanıyorum ki o komisyon Türkiye'nin ekonomik kazanımını artıracak. Down sendromu ve otistik bireylerle ilgili komisyon da beşerî sermayemizi artırarak toplumdaki sevgi endeksini artıracak bir araştırma komisyonu olacak.
Bugün 27 Mart Dünya Tiyatro Günü. Dünya Tiyatro Günü'nü kutluyorum.
21 Martta Down Sendromlular Günü vardı. 2 Nisanda da otizmli kardeşlerimizin günü var. Tam ortasında yani Down Sendromlular Günü'nün altı gün sonrası ve Otizm Günü'nün de altı gün öncesinde bir araştırma komisyonu kuruyoruz. Bu komisyon gerçekten çok hayırlı bir komisyon.
Benden önce konuşan gerek Bakanımız gerekse milletvekili arkadaşlarımız konuyla ilgili çok teknik, detaylı bilgiler verdi. Esasında şunu ifade etmem lazım: Araştırma komisyonları yapılmayan işlerle değil, yapılan işlerle ilgili şayet eksik kalmış veya birbirinin mütemmimi olamamış konular varsa onları ilgili bilim adamları, STK'ler, meslek örgütleri, hatta olayı bizzat yaşayan vatandaşların konuşmalarıyla, onların verdiği bilgilerle tamamlamaya matuf bir çalışmadır. Bugüne kadar pek çok araştırma komisyonunda görev aldım ve hemen hemen hepsi de gerçekten çok çok önemli işler yaptı. Örneğin bugün bağımlılıkla ilgili bir yüksek kurul varsa bizim 2008 yılında yaptığımız, uyuşturucuyla ilgili Araştırma Komisyonunun yaptığı çalışmanın bugüne yansımasıdır. Buna benzer pek çok konular konuşuldu. Dolayısıyla, araştırma komisyonlarının kurulmasını çok hayırlı bir iş olarak görüyorum. Bütün partilerin grup başkan vekillerini ve grup yönetimlerini de bu açıdan gönülden tebrik ediyorum.
Down sendromu benim yıllardır yakından ilgilendiğim bir alan çünkü bizim ailemizde de bir Down sendromlu birey var, bir Hiranur Melek'imiz var. Onun vesilesiyle birazcık daha yakından takip ettiğim bir konu ama bir tıp doktoru olarak da Down sendromu, otizm, öğrenme güçlüğü, hiperaktivite çok yakından ilgilendiğimiz konular. Gerçekten, bu konuların birazcık daha tartışılması, görüşülmesi gerektiği kanaatindeyim.
Dün akşam Kayseri Milletvekilimiz Sayın Çetin Bakır beni aradı, ben de İstanbul'da havaalanındaydım...
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Çetin Arık, Hocam...
NECDET ÜNÜVAR (Devamla) - Çetin Arık dedim.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - "Bakır" dediniz.
NECDET ÜNÜVAR (Devamla) - Çetin Arık, pardon, affedersiniz. Tekrar o zaman kayda Çetin Arık olarak geçsin.
BAŞKAN - Buyurun Sayın Ünüvar, düzeltilmiştir
NECDET ÜNÜVAR (Devamla) - Maalesef, bugün, çok arzu ettiği hâlde burada bulunamıyor. Onun bana ilettiği mesajı ben de Genel Kuruldaki değerli milletvekillerimize iletmek istiyorum. Hazin bir trafik kazası oldu Kayseri'de, Allah rahmet eylesin, 6 vatandaşımız vefat etti. Onların taziyesine gitmek üzere Kayseri'ye gideceğini iletti.
Çetin Arık Beyefendi de otizmi çok yakından takip eden bir kardeşimiz, kendisinin de bir yakını otizmli ama bunların sadece sıhri yakınlığı bizim için çok önemli değil, hepsi bizim yakınımız, hepsi bizim ailemiz yani bugün Türkiye'de ne kadar otizmli birey ve onların yakınları varsa ne kadar Down sendromlu ve onların yakınları varsa onların hepsi bizim ailemiz, hepsi ilgilenmemiz gereken kardeşlerimiz, vatandaşlarımız.
Tabii burada bir konu çok çok önemli, toplumun engellilere bakışını bizim mutlaka işlememiz lazım. Maalesef şunu ifade etmem lazım ki: 2002'den önce, toplumda engellilerle ilgili daha çok dışlayıcı bir nokta varken bugün engellileri daha çok benimseyici bir nokta var. Bunda Cumhurbaşkanımızın, Hükûmetimizin, Aile Bakanlığımızın, Çalışma, Sağlık Millî Eğitim Bakanlığımızın çok çok rolü var. Gerçekten, bunlara hem ekonomik hem de toplumda kendi ayaklarının üzerinde durabilmelerini sağlayacak pek çok eylem planı ortaya kondu. Ayşe Keşir Hanımefendi de biliyor, ben de -o dönemde- hem parlamenter hem de Sağlık Komisyonu Başkanı sıfatıyla konunun bizzat içindeyim; Otizm Eylem Planı yapıldı yani 2016-2019 arasında, otizmli bireylerle ilgili bir eylem planı yapıldı ve gerçekten çok farklı çalışmalar yürütülüyor. Bugün baktığımız zaman, sadece otizm ve Down sendromu değil, öğrenme güçlüğü ve hiperaktivite değil, onun dışında da pek çok engelli bireyin gerek eğitim alması gerek rehabilitasyonu gerekse ulaşım hizmetlerinden veya toplumdaki diğer hizmetlerden daha fazla yararlanmasıyla ilgili gerçekten çok ama çok önemli çalışmalar yapıldı.
Sadece şunu ifade etmem lazım: Burada, belki Komisyonda görev alacak arkadaşlarımız bu konuyu çok detaylı olarak çalışacaklardır, "kaynaştırma eğitimi" dediğimiz bir husus var ki bu çok önemli. Kaynaştırma eğitimi: Özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin engelli olmayan bireylerle aynı ortamda bulunması. Tabii ki bunun belli kuralları, belli şartları var. Her 15 normal, engeli olmayan öğrenciye 1 tane engelliyi yani özel eğitime ihtiyacı olan daha fazla kardeşimizi kaynaştırarak onların hem eğitim potansiyelinin yükseltilmesi hem de toplumda daha sonra yaşayacakları hayatı birlikte yaşamalarını öngören bir husus ki bununla ilgili de gerçekten çok önemli rakamlar var. Örneğin, benim elimdeki rakama göre, 2001-2002 eğitim sezonunda 53 bin civarında kaynaştırma eğitimi alınırken 2016-2017 öğretim yılında 333 bin kişiye ulaşmış. Yeterli mi? Yetmez çünkü elimizdeki rakamlardan, otistik bireylerin 550 bin civarında olduğunu, bunların 150 bin kadarının da 0-14 yaş arasında olduğunu, Down sendromlu kardeşlerimizin yaklaşık 70-80 bin civarında olduğunu ve bunların çok önemli bir kısmının eğitim alma durumunda olduğunu biliyoruz.
Dolayısıyla, bizim hem eğitim hem diğer alanlarda çok fazla gayret sarf etmemiz, bu eğitimlerin daha fazla alınmasını sağlamamız gerektiği kanaatindeyim. Yani yaptığımız şeyleri asla yeterli görmüyoruz. Çok şey yaptık ama daha çok şey yapmamız lazım. Daha çok şey yapmak için de Parlamentonun gücünü her zaman icranın arkasında hissetmesi gerekiyor.
Ben bugün görüyorum ki 4 parti de hem Down sendromlu hem otistik kardeşlerimiz için gerçekten çok önemli adımlar atıyor. Ben bu komisyonların, hem Down sendromlu, otistik bireylerle ilgili komisyonun hem tıbbi aromatik bitkilerle ilgili komisyonun çok hayırlı hizmetler yapacağına inanıyorum. Bu komisyonlara destek olan bütün milletvekillerimize gönülden teşekkürlerimi sunarak hepinizi saygıyla, muhabbetle selamlıyorum.
Sağ olun. (AK PARTİ, CHP ve MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Ünüvar.